Bunlar kendilerini ne sanıyor maganda mısınız? Futbol kulübü yöneticisi mi? Siz kim oluyorsunuz da bir kulübün başkanına söyledikleri ya da söylemedikleri ile itham edip onun düşüncelerine ve söylemlerine karışıyorsunuz ki! Siz önce kendi içinizdeki problemleri halledin sonra Konyaspor’a ve başkanına dil uzatın. Konyaspor başkanını seversiniz ya da sevmezsiniz o sizin kişisel sorununuz ama burada söz konusu olan makam Konyaspor makamı önce o makamı ağzına alırken bir destur çekeceksiniz. Dervişin fikri neyse zikri odur misali, bizim başkaları ya da başkalarının takımları gibi satılık olmadığımızı öğrenin ya da bir yerinize not edin. Aklınıza Konyaspor-Beşiktaş maçı geldikçe o notu okursunuz... Hafta boyunca gündeme gelen sanki bugüne kadar şike ile adı anılmış bir kulüpmüşüz gibi, Mevlana hoşgörüsü ile yapılmış bir temenni nedense zorlarına gitmiş bizim başkanın adını paralelciye çıkarma çabasına girmişler, zaten bu aralar kim sıkışsa paralele sarılıyor ya neyse!
Biz satırlarımızı meşgul eden gereksiz ama bir o kadar kayıtsız kalamayacağımız bu muhabbeti bir kenara bırakıp Rize maçına göz atalım. Kupada yarı final görmüş iki takım; biri ligi ilk üç içinde tamamlama, UEFA Avrupa Ligi’ni garantileme mücadelesi verirken diğeri son üçe kalmama adına puan farkını korumak için çaba sarf ediyordu. Yaklaşık 26 bin futbol severin passo kartı yapılan tahrikler görmezden gelinerek cezai işlem görmüş ve bu sebepten dolayı lig ortalamasında, taraftar sayısı kadar kişi maça gelmişti.
İşte tam da burada eski ile yeni arasında bir küçük not eklemeden geçemeyeceğim “Eskiden tasvip etmesek bile futbolculara tribünlerden topluca küfürler edilir futbolcu tribüne dönse, bir hareket yapsa, üstüne futbolcu, o harekete göre sarı ya da kırmızı kart yerdi. Şimdi futbolcu tribünleri galeyana getirip hareketler serisi yapıyor kart yemediği gibi taraftarlara ceza geliyor. Sanırım bu durum birazda lobi meselesi.’’
Kağıt üzerinde maça baktığımda Konyaspor'un çok daha farklı galip gelebileceğini düşünmüştüm. Neden diye sorarsanız. Konyaspor ve Rize takımını bu maç için karşılaştıralım. Biri ikinci yarının lideri, diğeri sonuncusu. Üstelik maç Konya’da idi ve Konyaspor, Arena’da Galatasaray’dan başka takıma yenilmemişti. İkinci yarı ligde mağlubiyeti yoktu. Oyuncu kaliteleri, oyun anlayışları, ligdeki konum, psikolojik baskı ve Rize’nin kilit birkaç oyuncusunun yokluğu, Konyaspor duran toplarda çok etkili, aksine Rize bu konuda özellikle savunmada zayıf. Bu durum yan toplar için de geçerli. Vaten İtandje’nin Konya’dan ayrılma nedeni biraz da bu yan toplar değil mi? Rize takımı hızlı çıkıp kontra yapmayı seven takım fakat Konya temkini elden bırakmayan özellikle ligin ikinci yarısı neredeyse gol yemeyen takım. Konyaspor’un golleri değerli. Yani aşağı yukarı Rize ile aynı golü atmışlar fakat arasındaki puan farkına bakıyoruz neredeyse Rize’nin topladığı kadar daha puan var. Bu şartlarda kağıt üzerinde favoriden de fazlasıydı Konyaspor. Rize ne kadar dayanabilirdi ki bekleyip görecektik.
Kadroda Konyaspor’da sürpriz diyebileceğimiz tek isim Halil İbrahim’in ilk on birde başlaması diyebilirim. Onun dışında beklediğimize yakın bir on bir ile sahadaydı. Oyunun ilk yarısı Konyaspor rakibini tarttı ne yapabileceğini izledi, Rize ise varını yoğunu ortaya koymasına karşı etkili olamadı. Takımlar ilk yarı soyunma odasına beraberlikle girdi. İkinci yarı Hoca artık sonuca bakalım der gibi Rangelov ve Holmen ile başlaması aslında bu işin buraya kadar olduğunu gösterir nitelikteydi.
Sahada Rizeli oyuncuların adım atacak halinin kalmaması ise Konyaspor teknik kapasitesi ve çalışma ürününün göstergesi, zaten ligin en çok koşan takımı Konyaspor değil mi? Oyundan çıkan Halil İbrahim bu maçta gol atmış olabilir yalnız bu kafa yapısı ile forma şansı bulması çok zor olduğunu belirtmek gerek. Konyaspor oyun sisteminde bu kadar bencil ve bireysel bir şeyler yapmaya müsaade etmez diye düşünüyorum. Halil İbrahim performanstan çok kafa yapısını değiştirse Konyaspor’a çok faydalı olacaktır. Aksi halde hedefleri göz önüne alırsak gönderilmesi kaçınılmazdır. Konyaspor çok zorlanmadığı maçı 2 vites yükselterek 3-1 kazanmasını bildi, bildi de benim canımı sosyal medyada sıkan bazı durumlar var. Biz olduğumuz kadarız olduğumuzdan fazlası değiliz, fazlası olması için çabalıyoruz gayret ediyoruz ve yavaş yavaş tırmanıyoruz. Canımı sıktım çünkü ligi ikinci bitirmek için bir çaba içine girmişiz bu güzel fakat üçüncülüğü beğenmeme kısmı kötü. Ya bir dakika mantıklı düşünün özel maçlar dışında yabancı bir takımla maç yapmamış takımız. Sosyal medyadan adamlar Manchester, Chelsea , Milan gibi takımlara sallamaya başladı. Bu şu demek arkadaşlar gelecek sezon bu takım ligi ilk üç içinde tamamlamayı bırakın sezona kötü başlarsa bu söylemleri yapanlar isyan çıkartacaklar ve maalesef bu iyi gün dostlarının içinde yazarların da olduğunu ya da her kesimden kişilerin olduğunu söylemeden bitirmek istemedim. Bu kişilere fırsat vermeyin. Bir tane Konyaspor var ve yüksekten düşmek insanın canını daha çok yakar.