İnanın bu satırları yazarken ben ar ediyorum. Utanıyorum. Zira dinimiz, örfümüz, kültürümüz bizlere böylesi aşağılık şeylerden uzak olmayı emretti/öğütledi.
Konuşurken dahi kem-küm ederek ifade ettiğimiz şeyleri yazmak çok zor.
Lakin bizler de değinmezsek bu pisliğe laf eden yok. Gittikçe artıyor. En azından dilimizle düzeltmeye çalışalım.
Birkaç yıl önce Zafer merkezli sokaklara, kadın isimlerinin altına telefon numaraları yazarak o kartları yerlere atarlardı. Fuhuş yapmanın/yaptırmanın bir yolu da buydu. Medya bunu birkaç kez haber yaptı. Konya Emniyet Müdürlüğü, Konya Zabıta ve temizlik ekipleri duyarlılık gösterdi. Bu işin üzerine gitti. Çok şükür yollara kâğıt atma pek kalmadı.
Biz bu duruma güya seviniyorduk. Meğer beterin de beteri varmış!
Sosyal medya işimizin bir parçası. Şehrimizle ilgili her ne varsa bilmek adına sık sık #Konya hastagi ile ne var ne yok diye bakarız. Geçtiğimiz gün daha önce hiç şahit olmadığım bir tweet ile karşılaştım.
Mesajı yazan bir erkek. Kadın kıyafetleri giymiş. Ölçülerini yazmış. Zaferde evi olduğunu söylüyor. Ve isteğe göre aktif ya da pasif olabileceğini belirtiyor. İstenirse başka eve de gelebilirmiş. En altta da telefonu ve ücret beklentisini yazmış.
Tövbe ya Rabbi! Sen bizi sevdiklerin hürmetine affet… Islah et.
Belâ mı anmalı, beddua mı etmeli yoksa küfürler mi saydırmalı…
Bir erkek çocuğu, Konya’nın en işlek yerlerinden Zafer’de evi olduğunu söylüyor ve rahat bir şekilde para karşılığı fuhuş yapabileceğini yazıyor.
Bu zamana kadar kadınların para karşılığı bu işi yaptığını biliyorduk. Defalarca emniyetin bu konuda yaptığı fuhuş operasyonlarını haberleştirdik.
Lakin LGBT denilen pisliğin bu şehrin merkezinde, bu derece aleni bir şekilde ortaya çıkması mide bulandırıcı.
Konya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Siber Suçlar Şubesi’ne talimat gelmesi halinde bu konu ile ilgileneceğinden eminim.
Bu konuda ciddi uyarılar yapılırsa en azından daha fazla yayılmadan önü alınmış olur.
Müslüman bir beldenin sakinleriyiz. Hepimizin çocukları var. Kim evladını böyle bir pisliğin içinde görmek ister.
Şehrimizi yönetenlerden istirhamımızdır. Bu şekilde sosyal medyadan ilan verenlere yapılacak her türlü mücadele için lütfen düğmeye basın…
KONYA GARABET BİR YAPIDAN KURTULUYOR
Ha yıkıldı ha yıkılacak derken Mevlâna Çarşısı için dün ilk taş yerinden oynatıldı. Mevlâna Türbesi ile şehrin arasına adeta bir set çeken bu garabet yapı yıkılacak. Meydan ferahlayacak.
Yerli ve yabancı turistlerin Bedestene daha rahat ulaşacağı bir aks oluşacak. Dün Mevlâna Çarşısı Dernek Başkanı esnaf Mehmet Küçüktoka’nın cümleleri belki de 30 yıllık tarihi anlatma adına en manidar kelâmlardı…
Küçüktoka, ‘Burayı birçok başkan yıkacağım diye bize geldi, hiçbiri bunu başaramadı. Uğur Başkan davet etti. Oturduk konuştuk. Bizi mağdur etme başkan dedik. Sağ olsun mağdur etmedi. Bu delikanlının kararlı olduğunu gördük. Biz de esnaflar olarak gereğini yaptık.’
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemde yaptığı önemli icraatlardan biri bu. Dünyanın gözü önündeki Mevlana Türbesi’nin silüetini bozan bir yapı tarihin tozlu sayfalarına gömülüyor. Ayrıca belediyenin İplikçi Otoparkı’na kurduğu çadırları da inceledim. Özellikle kışa dayanıklı yapılmış. Mevlana Çarşısı’ndan ayrılan bazı esnaflara bu alandan ulaşabilirsiniz.
TÜRSAB HEYETİ DERTLİ
Günün önemli ziyaretçileri arasında TÜRSAB Konya Temsil Kurulu Başkanı Özdal Karahan ve yönetim kurulu üyeleri vardı. Heyet oldukça renkli ve hoş muhabbetti. Geneli turizm sektöründe organizasyon işleri ile uğraşıyor.
Şehrin sadece Mevlâna’ya bağlı turizminin yeterli olmadığını, Konya’nın birçok değerinin ön plana çıkarılması gerektiğini vurguluyorlar. Büyükşehir Belediyesi ile kısmen bir sinerji oluşturmuşlar. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile çok fazla yol alamamışlar. Bu süreçten sonra basınla daha aktif bir şekilde şehir adına turizmi geliştiren işler yapma niyetindeler.
Konya için halis niyetle taş üstüne taş koyan herkesin yanındayız…