1.200 km.’lik safari / Val Gardena - İTALYA
Ana Dolomiti Dağları 450 pist ve 12 kasabasıyla, dünyanın en büyük kayak merkezlerinden biri. Dolomiti, ski pass ve kısa otobüs transferleriyle 1.200 km’lik bir safari yapabilirsiniz. Bu bölgede Dolomiti Dağları’nın Kraliçesi Cortina d’Ampezzo’dan sonra en büyük olan kasaba ‘Val Gardena’ya Milano veya Venedik’ten ulaşabilir. Dolomitiler’in ünlü pembe gün batımlarını buradan da seyredebilirsiniz.
Val Gardena, Santa Christina, Corvora ve Ortisei kasabalarıyla birlikte Sella dairesi içinde 175 pistte, kayakla birlikte, snowboard, cross-country, buz tırmanışı, paragliding imkânları sunuyor. Hepsi büyüleyici merkezleri, iyi yemek, alışveriş ve apres-ski eğlenceleriyle hem çok moda hem otantik yerler arayanlar için ideal. Biz Val Gardena’da yepyeni pırıl pırıl Eden Selva Mountain Design Otel’de kaldık. Cortina’da Il Caminetto’da da makarna yerken kayak kaymayı unuttuk. Val Gardena, aynı zamanda ahşap işçiliği ile ünlü. Eve dönerken Dolomiti kayak merkezinden sevdiklerinize el yapımı hediyelik eşyalardan mutlaka alın.
İSVİÇRE'nin ünlü kayak merkezi: St. Moritz
Alpler’in zirvesinde, İsviçre’nin ünlü kayak merkezi, Engadine Vadisi’nde St. Moritz, kesinlikle kalitenin lüksün anlamını tarif ediyor. Yerine başka bir alternatif öneremeyeceğim.1864’te kurulan kayak merkezi, Saint-Moritz-Dorf ve Saint-Moritz-Bad kasabalarından oluşuyor. İlk gittiğimde şöyle hissetmiştim: ‘Dünya’nın zirvesi gerçekten burası olmalı...’ Her şey insanları gibi ölçülü düzenli kaliteli. Kayaksa kayak, eğlenceyse eğlence... İnsanlar çok şık. Merkezi ünlü markaların butikleri ve kafelerle dolu. Burada dünyanın en eski dağ oteli Badrutt’s Palace’da yıldızlara layık bir tatil yapabilirsiniz.
Otel’in lüks nefes kesici Alp manzaralı odalarında kalabilir, özel SPA suitlerinde şampanya eşliğinde, jacuzzi ve masaj keyfini yaşayabilirsiniz. Öğlen dağ yamacında El Paradiso’da yemek yiyin, kayak sonrası liftler kapanır kapanmaz soluğu Hanselmann’s da alın. Yemek öncesi Badrutt’s Palace King’s Club’ta şöyle bir salının, Dal Mulin veya Hauser’de yemek yiyin. Ardından isterseniz Hemingway Bar sabah altıya kadar açık. Benim gibi bir bakıp çıkın zira sabah erkenden kayak var. Şubat ayında üç pazar günü, buz tutan St Moritz Gölü’nde yapılan White Truf, kızaklı at yarışları yapılıyor. O tarihe denk gelirseniz bu benzersiz etkinliği sakın kaçırmayın.
Şimdi herkes buraya gitmek istiyor! / Val d’Isere - FRANSA / kayak merkezi
Beş yıl önce Fransa’da kayak ve eğlence deyince ilk akla gelen yer Courchevel idi. Son yıllarda Val d’Isere kayak merkezinin yıldızı inanılmaz parladı. Dağların Ibiza’sı diye adlandırılıyor. Savoy yöresinde ülkenin 1850 metrede en yüksek kasabası. 300 kilometrenin üzerinde 154 pist ve ayrıca dünyanın en iyileri olduğu söylenen off pistler de var. Kasaba özgün taş sütun binalarıyla çok şık, lüks butikler sizi baştan çıkarıp kayak gardrobunuzu baştan aşağı yeniletecek cinsten.
Christiania ve Le Blizzard en iddialı otelleri. Ama en iyi raklet ve fondüyü Les Cinq Freres Otel’in restoranında yediğimi söylemeliyim. Tatlı şefi Patrick Chevallot’un dükkânı, Michelin yıldızlı Table de l’Ours, finiküler kullanarak geçebileceğiniz Tigne’de Grizzlys bar önerebileceğim diğer adresler. Val d’Isere’i Ibiza’ya çeviren eğlence ise Bellavarde’de klüp Folie Douce’da yaşanıyor. Öğle yemeğinin ardından başlayan kayak merkezinde müzikle tabancalara takılmış şampanya yağmuru ve dans başlıyor.
Ortaçağ’dan kalma bir kayak merkezi / Kitzbuhel - AVUSTURYA
Yenilen yüzüyle geçen yıl, ‘En İyi Kayak Merkezi Ödülü’nü alan Kitzbuhel bu yıl Avusturya’da gidilmesi gereken 700 yıllık geçmişi olan bir ortaçağ kasabası. Alpler’in incisi lakabıyla görülmeyi çok hak ediyor. Hahnenkamm ve Horn pistlerinin uzunluğu 200 kilometreyi buluyor. Dünyanın en zorlu inişi Steif burada. Kitzbuhel’de kayak yapmanın dışında balonla panoramik gezinti görmek, buz Aquaerena’da yüzmek, kızak turlarına çıkmak, kar motorsikleti, parapenting ve curling gibi başka aktivitelere de katılabilirsiniz. Ortaçağ’dan kalma güzelim yapılar trafiğe kapalı merkezdeki iki caddede.Gotik kilisesi, Kitzbühel Müzesi, 1928’de inşa edilen Reisch Dans Kafe’nin yanı sıra zarif mağazalar da görülmeye değer. Kitzbühel’e en yakın Münih’ten ulaşabilirsiniz. Biz, Schwarzer Adler’de kaldık. Hotel Tennerhof 17. yüzyılda bir çiftlik evimiymiş. Unutmadan Kitzbuhel’in lezzetli şnitzeli ise ahşap dekorasyonu ile çok şık Hotel Zur Tenne’de.
Hoollywood yıldızı arayanlar / Aspen - ABD
Amerika’nın gözde kayak kasabalarından biri olan Aspen, dünyanın da en iyi ve en şık kayak merkezleri arasında yer alıyor. Dünya jet sosyetesinin akın ettiği, 1.350 metrede Rocky Dağları arasına saklanmış doğa harikası bir kayak merkezi. Lüksü ve rahatlığı, sporu ve gece hayatını bir arada yaşatıyor. Ute yerlileri, gümüş madenleriyle çevrili bir alanda yaşadıklarını bilmeden buraya ‘Parlayan Dağlar’ adını takmış. X Games gibi uluslararası turnuvalara, festivallere, partilere, geçit törenlerine, açık hava konserlerine de ev sahipliği yapıyor.
Bu büyüleyici kayak merkezi, Ajax, Highlands, Buttermilk ve Snowmass dağları adeta dört farklı dağda, kilometrelerce uzunlukta, uçsuz bucaksız bir kayak imkanı sunuyor. Avrupa pistlerine oranla az kalabalık olması ve kar kalitesi cazibesini daha da arttırıyor.
Bu kış yolunuz düşerse kayağın yanı sıra Gleenwood Springs ve Hot Sulphur Springs’deki termal banyolara da gidebilirsiniz. Aspen’de dünyaca ünlü şeflere ait bir çok bar, restoran var. Dünyanın en pahalı malikanelerinden biri de Aspen’de. Suudi Arabistanlı Prens Bandar bin Sultan’ın kayak evi 32 odalı, Hala Ranch, 5 bin 200 metrekare genişliğinde, değeri 135 milyon dolar.
Bizim tarihi binalarımızla kıyaslamaz ancak 1898’da inşa edilen Wheeler Opera binası ve Aspen Sanat Müzesi’ni de görebilirsiniz. Yolda bir Hollywood yıldızına rastlamanız da garanti. Hangi kayak merkezini seçeceğiniz artık size kalmış...