Karatay Belediyesi iş birliği ile TYB Konya Şubesi Kültürevi D. Mehmet Doğan Kütüphanesinde " Vefatının 100. Yılında Ziya Gökalp, Felsefeyi Sosyolojiyle Yenilemek " programı yapıldı.
FELSEFEYİ SOSYOLOJİYLE YENİLEMEK
Prof. Dr. Ali Utku, Ziya Gökalp’in Türkiye'deki felsefe alanına yaptığı katkıları, özellikle felsefi ve sosyolojik temelleriyle ele aldı. Gökalp’in, Türk milliyetçiliği teorisyeni olarak tanınmasının yanı sıra felsefi ve sosyolojik çalışmaları da derin bir öneme sahiptir. Yusuf Akçura’nın 1903’te yayımladığı Üç Tarz-ı Siyaset adlı eserinde Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük ideolojileri ele alınırken, Gökalp’in Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (1913) ve Türkçülüğün Esasları (1923) eserleri, bu ideolojilerden hangisinin başarıya ulaşacağı sorusuna yanıt olmuştur. Gökalp, Türk milliyetçiliğinin realist bir entelektüel olarak, imparatorluğun çözülüş sürecinde Balkan ve Arap milliyetçilikleri tarafından şekillenen bir ideoloji olacağını öngörmüştür.
Gökalp’in 1923’te yazdığı Türkçülüğün Esasları, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına damgasını vuran bir program sunar. Bu programın Cumhuriyet yöneticilerinin politikalarıyla ne ölçüde örtüştüğü ise günümüzde yeniden ele alınmaktadır. Gökalp, sadece milliyetçilik değil, aynı zamanda beşeri ve sosyal bilimlerin gelişiminde önemli bir figürdür. Darülfünun’da İçtimaiyat Şubesi’ni kurarak Türkiye’de sosyolojiyi akademik bir disiplin olarak kabul eden ilk ülkelerden biri olmasına katkı sağlamıştır. Gökalp, toplumsal sorunları bilimsel bir zeminde ele alarak, milliyetçiliğin temellerini sosyolojik ve felsefi yöntemlerle bilimsel bir temele oturtma çabasıyla önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur.
Prof. Dr. Ali Utku, Gökalp’in felsefi çalışmalarıyla ilgili olarak, Gökalp'in daha önce yayınlanmamış Felsefe Dersleri adlı eserini, Konya Çizgi Kitabevi Yayınları bünyesinde yayımladığını belirtti. Bu eser, Gökalp’in Malta sürgünü sırasında verdiği derslere dayanmaktadır. Aynı dönemde Fransa’da Durkheim’ın Felsefe Dersleri adlı eserinin de yayımlandığına dikkat çeken Utku, Gökalp ve Durkheim’ın çalışmalarının tematik ve sistematik olarak büyük ölçüde örtüştüğünü ifade etti. Her iki düşünür de, felsefeyi sosyolojiyle ilişkilendirerek, psikoloji temelli felsefeyi sosyolojinin bir parçası haline getirme projelerine imza atmışlardır.
Prof. Dr. Utku, Gökalp’in sosyolojik analizlerinde Batı felsefesinden ve geleneksel Türk düşüncesinden beslendiğini ve bu analizlerin Türk milletinin kültürel kimliğini anlamada nasıl önemli bir yer tuttuğunu vurguladı. 1933’teki Üniversite Reformu'na kadar Türkiye’deki felsefi düşüncenin büyük ölçüde Fransız etkisiyle şekillendiğini belirten Utku, Gökalp’in felsefi çalışmalarıyla Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e geçen felsefi anlayışın en sistematik ve bütünlüklü ifadesini sunduğunu ifade etti.
Program sonunda, Prof. Dr. Ali Utku ve Sadık Gökce’ye teşekkür belgeleri takdim edildi.