Dost sanma şanlı vaktinde dost olanı.
Dost bil gamlı vaktinde elinden tutanı...!
İşinizden-sosyal hayatınızdan hele de en değer verdiğiniz işim bitse de bir an önce görsem dediğiniz çocuklarınızdan bile önce gelir gerçekten değer vermişseniz bu şehrin takımına;
yalnız kalırsınız çoğu zaman takım lehine inandığınız doğruları savunduğunuz zaman…
Mağlup olduğunuz da işe gitmek istemezsiniz takımın yanında olmam gereklidir dersiniz ama mutlu anlarınızda kahkaha sesleri yükselen tesisler de odalar, koridorlar zindan olur size.
Basın eleştirir, taraftar sitem eder, şehir de bir bakarsınız galibiyetle yüzleri düşen insanlar anında kurtuluş reçetelerini yazıvermiştir dilden dile dolaştırırlar.
Yönetim toplantılarında bazıları bir anda futbolcuların ipi çekiverir, gönderilme kararı alınır… Siz itiraz edersiniz takım için gerekli olan bu değildir aslında savunursunuz kötü adam olursunuz.
Sizi düne kadar aldığınız galibiyetlerden övmeyen insanlar, aldığınız mağlubiyetler de kötü adam ilan ederler. Amacınız bellidir sadece ve sadece bu şehrin takımına hizmettir oysaki ama öyle lanse edilmezsiniz.
Paranızı verirsiniz hiç kimseye söylemeden olması gerekeni yaparsınız sessizce işinize devam edersiniz. Bakarsınız ki para vermeyen insanların da çarşaf çarşaf Konyasporluluğunu görürsünüz gazete ve televizyonlar da sadece gülersiniz amaç sadece şehre hizmettir fakat bunu sadece siz bilirsiniz bir de ALLAH.
Mesainizi harcarsınız bir adım daha ileriye taşımak için bu değeri ama arkanızdan bazı eller asılıverir hem de hiç farkında olmadan bir bakmışınız ki yalnız kalmışınız o zor maçlar da hem de tek başınıza…
Galibiyetler de bırakın kendinizi televizyon görmek, isminizi mercekle bile göremezsiniz… Yoktur çünkü…
Memnun edemezsiniz hiçbir zaman herkesi…
Büyük girdaplar vardır karşınızda. Takıma moralsizken onların yanında olmanız gerekir, basın eleştirdiği zaman karşılarında inandığınız doğruları savunmanız gerekir, taraftardan destek istersiniz olması gerekenden daha fazlasını olması gerektiği içindir…
Galip geldiğiniz maçlar da sıra gelmez size bir bakarsınız ki soyunma odası doluvermiştir… Üzerinizde o stres press yapmıştır size bu yükü atmanın mutluluğu ile gider huzurlu bir uykuya dalarsınız… İçten içe de sorgularsınız kendinizi; değer görmesi gerekenler değersiz köşeler de kalır diye… Ama çare bulamazsın bir düzen vardır ve o düzene çomak sokup değiştirmeye kalkarsanız atıverirler sizi.
Bunları neden böyle bir maçtan sonra yazdım diye soracak olursanız…
Önümüzde zorlu bir fikstür Fener maçında her ne kadar takdire şayan bir futbol olsa da hanenize puan yazılmamıştır bir kere…
Sivas maçı ile başlayan Kasımpaşa ile devam eden zorlu haftalar…
Benim yürekten inandığım ve başarılı olacağından şüphe etmediğim Mesut Hoca ve ekibi bu işin üstesinden layığı ile gelecektir…
Futbol ihtimaller oyunu olması nedeni ile ola ki aksi sonuçlar alınsa da alınmasa da yönetim de bir hareketlenme bir kıpırdama olacağını hissederek bu yazıyı kaleme aldım.
Gerçekten değer veren yöneticilere sahip çıkılması ve sonuna kadar destek olunması gerekirken eski yönetici ifadesi bana göre yanlış bir ifade olup bu takıma destek veren insanlar o havayı soludukları için asla bırakmazlar.
Zorlu günler de zor dönem görev almış insanları ön plana çıkmadan da tecrübelerinden de faydalanabilirsiniz…
Zaman birlik ve beraberlik zamanı olsa gerek…
Tek bir KONYA tek bir KONYASPOR için biraz paylaşımcı, biraz mütevazı olduğumuz zaman yıllardır hayalini kurduğumuz UEFA ligine bir anda geleceğiz… Yeter ki bu inancı taşıyan insanlarla yol alalım…