Zorbalığın hüküm sürdüğü yerde din, yasa buyrukları yürümez. Zorun, yani zorbalığın etkin olduğu yerde, din kuralları, yasalar yürümez; böyle yerde adaletten söz edilemez. Sorunları zorbalıkla çözümlemeye çalışmak, ilkel, eskimiş bir yöntemdir.
İnsanlık, böyle yöntemleri gerilerde bırakmıştır. Güçlü olanın haklı olması, adaletle bağdaşmaz. Bazen güçlü olan da haklı olabilir ama "güçlü her zaman haklıdır" anlayışı adaleti sarsar, bozar. Zira “zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar” demişler.
Sözgelimi iki kişi tartışıyorlar. Bir sonuca varılamayınca, biri silahını çekiyor, ötekini vuruyor. Aklınca da, haklı olduğunu sanıyor. Bu düpedüz zorbalıktır. Tutum böyle olunca, orda ne dinden, ne yasadan, ne adaletten söz edilebilir.
Oysa zorbalığa dağlar dayanır mı? İnsan gücünün yenemeyeceği, aşamayacağı engel yoktur. Yeter ki, yapmaya karar versin; aşılmaz sanılan yüce dağlar bile aşılır. İnsanın önüne çıkan en büyük engellerden biri dağdır.
İnsan, geliştirdiği teknik yöntemlerle tüneller açmış, köprüler yapmış, bu en büyük doğal engeli aşmasını bilmiştir. Yaptığı makinelerle, dağlar delinmiş, dümdüz yollarda trenler, otobüsler, gidip gelmeye başlamıştır.
Bugün, doğanın bütün güçleri, engelleri, insanoğlunun dirençli çabaları, üstün başarıları karşısında silinip gidiyor. Azgın sular, yapılan barajlar sayesinde kımıltısız, durgun bir göl haline geliyor. Elektrik üretiyor, ovalarımızı, tarlalarımızı suluyor.
Gökyüzüne fırlatılan atom yakıtlı füzeler, uzayın gizlerini (sırlarını) çözmeye, denizaltı araçları, okyanusların diplerindeki karanlık âlemi aydınlatmaya çalışıyor. Yeni bulunan ilaçlarla, insanoğlu, en korkunç hastalıklara meydan okuyor.
Belki, bu gidişle, bir gün ölümün bile önüne geçilecektir. Önümüze çıkan engellerden korkmayalım. Dirençle karşı koyalım. Yolunu, yöntemini bulursak, aşamayacağımız bir engel yoktur. Zor kullanan kişilere, çok güçlü sanılan kimseler bile boyun eğer.
Güçlü iradeyle, azimle başlanan her işte mutlaka başarıya ulaşılır. Zorluklar karşısında en büyük engeller bile yıkılır. Hem zor oyunu bozar. Bir kişi, kurala uygun olarak yürümekte olan işi, istediği yola çevirmek için zor kullanırsa, artık kural söz konusu olmaz. Güçlü olan istediğini yapar.
Bazı insanlar zor kullanarak kanunsuz da olsa istediğini yaptırmaya çalışır. Aslında doğru olan işi kuralına göre yapmaktadır ama zorla güzellik olacağını düşünür. Hiç kişiye, beğenmediği şey zorla beğendirilebilir mi?
Ata deyimiyle “Zorla güzellik olmaz!” Hiçbir insana da zorla hiçbir şey yaptırılamaz, istekler zorla elde edilemez.
Selam ve muhabbetle…