Gün geçmiyor ki televizyon ve internet haberlerinin her türlü dehşetiyle uyanmayalım. Ülkemizde cezaların yeterince caydırıcı olmaması, hapishanelerin sığınma evi fonksiyonu görünümünde olması,mahkumlar defalarca suç işledikleri halde iyi halden yararlanıp dışarda geziyor olmaları ve birden fazla kişiyi tasarlayarak öldürseler bile öldürenlere ağırlaştırılmış müebbet hapisten fazla ceza verilememesi gibi sebepler bu sonuçları doğuruyor.

Ülkemizde çocuk katillerine bile idam cezasının verilememesi cezaların caydırıcılığını ortadan kaldırıyor. Bu kanuni tedbirler düzenlenebilir ancak suç işlemeden bu suçları asgariye indirmenin bir çaresi yok mudur? Bu sorunun cevabı yıllar önce verilmiş.

Merhum Avukat Abdurrahman Şeref Laç’ ın Bediüzzaman Said Nursi'nin mahkemesinde dediği gibi: “ …Kanun,Zabıta ve Savcı suç işlendikten sonra îşleyeni ve işleteni yakalıyor.Yani iş bittikten sonra namus payimal olup adam öldükten sonra... Daha evvel tedbir almaya kanunen imkan yok, fakat dinen buna imkan var: Allah korkusu ve din, ikaz edin Allahı tanıtın, insanın kalbinde Allah korkusu ve Allah sevgisi,ateş,Cehennem,ebedi azab ve ebedi saadet yer etsin.Bilsin anlasın sevsin ve korksun ki fenalıklardan kaçınsın.’ Yine büyük islam alimi Bediüzzaman. Said Nursi Tarihçe-i Hayat isimli eserde

“Efendiler! Gerçi Risale-i Nur (Güncel Kur’an Tefsiri)sırf âhirete bakar, gayesi rıza-yı İlahî ve imanı kurtarmak ve şakirdlerinin ise kendilerini ve vatandaşlarını idam-ı ebedîden ve ebedî haps-i münferidden kurtarmaya çalışmaktır. Fakat dünyaya ait ikinci derecede gayet ehemmiyetli bir hizmettir ve bu millet ve vatanı anarşilik tehlikesinden ve nesl-i âtinin bîçareler kısmını gelecek nesillerin gençlerin)dalalet-i mutlakadan kurtarmaktır. Çünkü bir Müslüman başkasına benzemez. Dini terk edip İslâmiyet seciyesinden çıkan bir müslim; dalalet-i mutlakaya düşer, anarşist olur, daha idare edilmez. (2)

Acaba ortalıkta en ziyade zararlı, biz ve Nurlar mıdır ki her muharrir serbest yazıyor ve her sınıf müdahalesiz toplanma yapıyor. Halbuki din terbiyesi olmasa Müslümanlarda istibdad‑ı mutlak (Baskı ve caydırıcı cezalar)ve rüşvet-i mutlakadan (terörist ne isterse onu yapmak)başka çare olamaz. Çünkü nasıl bir Müslüman, şimdiye kadar hakiki Yahudi ve Nasrani ( Hristiyan)olmaz belki dinsiz olur, bütün bütün bozulur. Öyle de bir Müslüman, Bolşevik olamaz. Belki anarşist olur, daha istibdad‑ı mutlaktan (mutlak baskı ve ceza vermek ) başka idare edilmez. (3)

“Hem bir Müslüman, başka milletler gibi değil. Risale-i Nur'un fıtraten ve zamanın vaziyetine göre talebesi olacak, başta masum çocuklardır. Çünkü bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını (imanın esaslarını)ruhuna alabilir. Âdeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyet'i kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer. Bilhassa peder ve validesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa daha ziyade yabanilik verir. O halde o çocuk, dünyada peder ve validesine hürmet yerinde istiskal edip (aşağılayıp) çabuk ölmelerini arzu ile onlara bir nevi bela olur. Âhirette de onlara şefaatçi değil belki davacı olur: "Neden imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?" Diyecek. (4)

Bu önemli geleceğimizi tehdit eden tehlikelere karşı önlemler almalıyız.

Alınması gereken bazı tedbirler şöyle özetlenebilir; Aile fertleri milli ve manevi değerlere göre yetiştirilecek.Özellikle anneler… Evlenecek olan Anne ve baba adayları Allah'a ve ahiret gününe imanın da yer alacağı bir haftalık Pedogojik eğitim ve sınavdan geçirilmeli, uygun sertifika alanlar evlenebimeli…

Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı desteğiyle çocuklar doğumdan itibaren dört yaşına kadar bakıcı veya kreşe bırakılmayıp annelerinin yanında ve himayesinde yetiştirilmeleri sağlanmalıdır.

Devlet içki, kumar,sigara ve uyuşturucu ile mücadeleyi ön plan alıp bunlarla mücadeleyi yalnızcaYeşilay Derneğî gibi bir derneğin faaliyetlerine bırakmamalıdır. Öğrencilerimize bu kötü alışkanlıkların sebep olduğu zararlar derslerde anlatılmalıdır. Ülkemiz özellikle son yıllarda şer şebekeleri tarafından uyuşturucu için transit ülke değil pazar ülke haline getiri

lmeye çalışılmaktadır. O halde İlkokuldan itibaren çocuklarımız bilinçlendirilmelidir.İçişleri Bakanlığımızla Millieğitim Bakanlığımız bu konuda işbirliği yapmalıdır.

Özellikle İlköğretim Öğrencileri Avrupa Ülkerinin çoğunda kilisenin kontrolünde bir eğitimle yetiştirilmektedir. izde pedogojik eğitimli ilahiyatçı öğretmenlerimizle dinimizin güzelliklerini cocuklarımıza verebilmeliiz.

Devlet içki üretimi,piyango ve iddia gibi faaliyetlerden vatandaş zarar gördüğü ve bir adım sonra yasadışına zemin hazırladığı için uzak kalmalıdır.

Allah'a ve ahiret gününe iman, imanın altı esası içinde çok önemlidir... İmanın güçlenmesiyle suç oranları azalır. Bu vesile ile Diyanet İşleri Başkanlığımız yayınlarında basılmış olan Küçük Sözler,Gençlik Rehberi,Asay-ı Musa ve Ayet-ül Kübra gibi eserler”İman hakikatları” dersi olarak tüm ögrencilerimize ilkögretimden itibaren tüm eğitim sevyelerimizde ders olarak verilmelidir.

Resmi ve özel TV kanallarımız şiddet, gasp, öldürme gibi haberler ve dizilerle dolmuş durumdadır. İngiltere ve Almanya ve Japonya gibi ülkeler bu problemi nasıl aşmışlarsa biz de aşmalıyız. Haber niteliğindeki olaylar zamanla benimsenir kötü bir rol model olabiliyor. Pedagoji uzmanlarımızın görüşlerinden yararlanmalıyız.

İstanbul sözleşmesi iptal edildi ancak sözleşmeyle ilgili çıkarılan kanunlar yürürlükte, bu kanunların insanımıza ve kendi değerlerimize uymayan aile bütünlüğünü zedeleyen maddeleri tesbit adilip iptal edilmelidir. Ömür boyu nafaka veya aile fertlenin bir araya gelmesini yasaklayan maddeler gibi sosyal yapımıza ve bünyemize uymayan maddeler bir an önce kaldırılmalıdır.

Boşanmadan önce boşanacak kişilerin bir arabulucu ve pedogojik bir uzmanla ücretsiz görüşmeleri sağlanmalıdır.

Tiktok ve benzeri internet sitelerinin. zararlı yayınlarından çocuklarımızı ve vatandaşları mızı korumalıyız. İnternet ve medya bağımlılık problemimizi uzmanlardan yararlanıp çözmeliyiz. Zararlı olabilecelk yayınlar önceden pedagojik uzmanlarca belirlenip vatandaşa zarar verdirmeden önüne geçilmelidir.İnşallah muvaffak oluruz. Hoşçakalın Efendim!

Kaynaklar:

(1)Tariçe-i Hayat/581.Sayfa)

(2)Risale-i Nur-Tarihçe-i Hayat/457

(3) Risale-i Nur-Şualar/409

( 4)Risale-i Nur-Emirdağ Lâhikası 1/42