Hilmi Büyükharmancı

Hilmi Büyükharmancı

Siz Hiç Rize’ye Gittiniz mi?

Siz Hiç Rize’ye Gittiniz mi?

İyi günde kötü günde inanmaya devam ettiğim ve bu takımı kesinlikle UEFA’ya götürür dediğim Mesut Hoca son 4 haftada ekip halinde toparlanarak en güzel cevabı Beşiktaş maçında vermiş oldu ki hepimiz maçı ekranlarda izlediğimiz için herhangi bir yorumda da bulunmaya gerek olmadığını düşünüyorum.

Sezon başı 42-43 puan toplayacağını ifade ettiğim takımımız bu puanları stresli maçlar da olsa toplayacağına inanıyorum. 

Küme düşme barajı 39 puanda kalacaktır.

Bu hesapları futboldan az buçuk anlayan her abimiz kardeşimiz rahatlıkla yapabilir.

En önemli maçlarımızdan birisi ise kuşkusuz Rizespor müsabakası.

Konyaspor’da kalmasından zerre kadar haz etmediğim Uğur Hoca’nın takımı tanımasından tutun da, şehrin havası-suyu gibi birçok etkenin Rizespor lehine olmasından dolayı çok zorlu bir müsabaka olacaktır.

Ulaşım imkanlarından dolayı bir o kadar da sıkıcı ve yorucu bir seyahat olacaktır.

Daha önce Rize deplasmanında oynadığımız maçları hele de Rize için kritik olan maçları göz önüne getirdiğimiz de aklımda soru işaretleri ile dolu bir maç olacaktır.

Bu nedenle teknik heyet- futbolcular ve oraya gidecek yöneticilerimizin Allah yardımcısı olsun.

Bu yüzden Seyit Ali kardeşim web sitesine selfie pozlarını koymana gerek yok alalım Rize’den puanımızı ondan sonra koy ben de geleyim alnından öpeyim. Oranın hassasiyetini sen de biliyorsun diye düşünüyorum.

Ben her ne kadar yazılarım da bu şehirde bulunan iş adamlarının bir araya gelmesi gerektiğinden bahsetsem de bir anlamı olmuyor maalesef. Birlik dayanışma ve sahiplenmenin ne demek olduğunu Rize’de çok rahat anlaşılacağını düşünüyorum.

Burada siyasilerimiz başta olmak üzere şehri yöneten büyüklerimiz de bu maç da muhakkak orada olması gerekliliğini yöneticilerimizin de ileteceğini düşünüyorum. 

Yönetim Kurulu’nda yapılan görev dağılımından sonra şirketleşme ve kurumsallaşma konusunda ciddi adımların atılacağını hissettim.

Zira Abdullah ŞANLI gibi bir ismin yönetimde olması beni çok mutlu ederken Ahmet BAYDAR gibi bir abimizin basın sözcülüğü görevini kabul etmesi beni çok üzdü.

Yöneticiliğe başladığı ilk günden itibaren duruşunu ve çizgisini bozmayan geri planda kalarak bir çok hizmete ve güzelliğe adım atan Sayın BAYDAR şimdi ön planda olmasında bir mahsur yok ancak gel gelelim kariyerine bir de gazete patronluğu eklenince aklımda soru işaretleri dolaşmaya başladı.

Bugünler de her şey yolunda olsa da iki gün sonra kötü bir durumda medya Sayın BAYDAR’a yüklenir ve gazete sahibi oluşunu da koz olarak kullanırsa benim bildiğim Ahmet BAYDAR’a kırılır ve elini eteğini çeker, kırılmakta da haklıdır destek olarak birçok duruma şahit olsam da bunlar hiçbir zaman dillendirilmemiş ve kendi reklamını yapmamıştır.

Sözün özü bu kararın doğruluğunu yanlışlığını tartışmak bana düşmese de Yönetim Kurulumuz keşke bu durumları daha etraflıca değerlendirse idi düşünüyorum.

Hem Rize maçı hem de Sayın BAYDAR konusunda düşündüklerim de yanılırım diye umut ediyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Hilmi Büyükharmancı Arşivi
SON YAZILAR