Soykırım mı, fitne mi?
Soykırım, adı üstünde bir milletin soyunu kurutmaktır. Örneğin Amerikalılar, Kızılderililerin soyunu kurutmuştur. Japonya bir süre daha dirense, Amerika atom bombası atmaya devam edecek ve belki Japonların soyunu da kurutacaktı. Fransa Cezayirlilere, Almanya Yahudilere, Ermenistan’ın kendisi Azerilere, velhasıl bizi suçlayan her ülke başkalarına, bize yönelttikleri suçlamanın çok daha fazlasını yapmıştır. “Hem suçlu, hem güçlü” diye tam da buna deniyor işte. Yemezler kardeşim, Türk halkı da bu haksızlıkların farkındadır ve asla unutmayacaktır, haberleri olsun.
Biz Ermenilerin soyunu kuruttuysak, o zaman bu Ermeniler uzaydan mı geldi? Koskoca bir Ermenistan devleti var. İlaveten dünyanın çeşitli ülkelerine yerleşmiş ve büyük çoğunluğu da zengin olmuş, neredeyse ikinci bir Ermeni devleti kurmaya yetecek kadar daha Ermeni var.
Bu olaylar 1915’te olduğuna göre biz Çanakkale’de savaşırken, doğu bölgelerimizdeki kendi Ermeni vatandaşlarımız bizi arkadan hançerlemiştir. Ermeni Taşnak Çeteleri Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizdeki köylerimizde kadın-çocuk-yaşlı demeden toplu katliamlar yapmış, bazı köyleri tamamen imha etmiştir. Ermeni olmayan vatandaşlarımıza ırz-namus düşmanlığı dahil türlü kötülükler yapmıştır.
Böyle eylemlerle ağır şekilde tahrik edilen ve galeyana gelen bölge halkıyla Ermeniler arasında çok çetin, silahlı bir mücadele başlamış, zayiat karşılıklı olmuştur. Padişah güçleri Çanakkale savaşı sebebiyle bu duruma erken ve güçlü bir müdahalede bulunmada yetersiz kalmıştır. Bu olaylar yurdun her tarafında duyulunca Ermenilere karşı ülkenin her yerinde halkımız öfkeyle dolmuş ve onları yanlarında istemez olmuştur. Ermenileri korumak maksadıyla padişahlık onlara yeni bir yer göstermiş ve zorunlu göçe tabi tutmuştur. Onlara gösterdiği yeni yerin şimdiki adı Ermenistan’dır. Onlar asıl zayiatı salgın hastalık sebebiyle bu göç esnasında vermiştir.
Katliama uğrayan köylülerimiz hala o olayların acısını unutmuş değildir. Hala toplu mezarlardan Müslüman cenazeleri çıkarılmaktadır. Diyelim ki dünyadan çok baskı geldi ve bize doğudan Ermenilere zorla toprak verdirildi. Böyle bir durumda 1915 olaylarının mağdurları olan, o bölgelerdeki Türkler seyre mi bakacak? Bu düpedüz tarihten ders almama ahmaklığıdır. Asıl büyük felaket o zaman olur, bunu herkesin iyi düşünmesi gerekir.
Diyelim ki toprak değil de Ermenilere tazminat verildi. Bundan Ermenistan’ın zararı kesinlikle bizden çok daha fazla olur. Çünkü Türk halkı kolunun kıvratılmasını, haksızlığı ve dayatmayı hiç ama hiç unutmaz. Dünya durdukça Ermenilerle aramız açık, sınırlarımız kapalı kalır. Engel olmak için biz ne kadar çaba harcarsak harcayalım, böyle bir durumda şu andaki Ermeni vatandaşlarımıza da, Türkiye’de çalışan Ermenilere de, Türklerle iş yapan Ermenilere de Türk halkının bakışı değişecektir. Tecrit ve baskılara dayanamayıp, Türkiye’de olanlar ülkeyi terk etmek zorunda kalabilir. Biz bunları hiç istemeyiz ama barış yolunu seçip karşılıklı çıkarlarımıza bakmak yerine çok yersiz ve haksız olan bu soykırım saçmalığına devam edilirse bunlar olasılığı çok güçlü gerçeklerdir.
Ermeniler de çıkarını gözetmek zorundadır. Bu işlerin ilerisini de düşünmeleri, ne getirip, ne götüreceğine bakmaları gerekir. Ben, 1915’te yaşananları bizzat bu olayların içinde yaşamış, aklı eren insanlardan dinledim. Ermeni soykırımı uydurulmuş, düzmece bir konudur. Bazı batı ülkelerinin, tarih içinde olduğu gibi Ermenileri Türklere karşı kışkırtmalarından ibarettir. Kendi içimizde kim Ermenilere hak verirse bilelim ki o da bir Türk düşmanıdır. Ermeni soy kırımı vardır diyen yabancılardan bir farkı yoktur. Dönüp dolaşıp, yine aynı yere geliyoruz. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.”
Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.