Gün geçmesin ki, Konyaspor camiası yeni bir gelişmeyle günü noktalamasın. Son 4 aylık süreçte yaşanan ve adeta birbirini tetikleyen gelişmeler neticesinde ligin 11. haftası geride kalırken düşme hattının hemen üstünde bir Konyaspor çıktı karşımıza. İzmir marşı polemiğiyle başlayan süreç, Beşiktaş maçı öncesi ve sonrasında yaşanan olaylar, alınan 5 maç ceza ile devam etti. Lig devam ederken yaşanan siyasi ve teknik sorunlar, transferlerdeki başarısızlık ve Konyaspor’un vasat altı performansı, şehrin hemen hemen her noktasından eleştiri gelmesine neden oldu.

Peki neden bu noktaya geldik, nasıl geldik? Şimdi bu ayrıntılara kısaca değinelim isterseniz.

1-) Geçen sene oynanan ve 2-0 kaybettiğimiz Gençlerbirliği maçı sonrasında Nalçacılılar Taraftarlar Derneği başkanı ve yönetim kurulu üyeleri yaptıkları toplantı sonrasında Mehmet Uslu’nun kadro dışı kalması kararını aldı ve bunu o dönemki teknik direktörümüz Aykut Kocaman’ın olurunu bile almadan, sabahın köründe resmi internet sitesinden yayınlayarak 2017 yılının ilk krizini oluşturdu.

2-) 3 yıldır inanılmaz bir performans çizen ve ligi 3. sırada tamamlayan, sonraki senede de Türkiye Kupası Şampiyonu olan Konyaspor’umuzun yaşanan bu ve bu gibi krizler neticesinde göreve devam etmek istemeyen teknik direktörü Aykut Kocaman’ın yerine daha dikine futbol oynatmak amacıyla Mustafa Reşit Akçay ile sözleşme imzalama kararı alan Nalçacılılar Taraftarlar Derneği olarak, taraftarlarımıza artık DİKİNE BİR FUTBOL izleteceğimiz günleri iple çekiyorduk. Tamamen zıt bir oyun felsefesine 2 ay gibi kısa bir sürede geçilebileceğini düşünerek hata yapan da bizlerdik zaten.

3-) Özellikle bu aşamada bizzat ben Konyaspor kulübüne nerde ne kadar menajer varsa davet ederek, sabah 10’dan gece 2’ye kadar transfer görüşmeleri yaptım. Zaten anlamadığım bu işle alakalı etim, budum ne varsa teslim ettim bu menajerlere. Ne derlerse harfiyen yaptım, Mustafa Reşit Akçay’ın da onayını aldığım transferlerle artık DİKİNE FUTBOL oynayabilirdim.

4-) 2-1 kazanılan ve Süper Kupa şampiyonu olunan Beşiktaş maçının ardından yaşanan olaylardaki tahrik unsurlarını ve ulusal medyanın kopardığı yaygaranın amacının ne olduğunu anlamadan, bu haberlere önce bizim yönetim kurulumuz inandı. Ve son 3 senede bizi her anlamda destekleyen insanlar için tüm ulusal kanallarda “Alkol ve uyuşturucu alıyorlar” diye iftira atarak hem kendimizi hem de Konya’yı rezil ettik. Evet bunu da biz yaptık.

5-) Sadece ulusal medyanın goygoyuyla gaza gelip sattığımız yol arkadaşlarımızın, bylock kullandığı gerekçesiyle ülkenin adli makamlarınca gözaltına alınan başkanımıza verdiği tepkiye de gariptir  “bize destek olmadınız” diyebildik. Halbuki onlar sadece bu süreçte Konyaspor’un adının bu örgütlerle yan yana anılmasından duydukları rahatsızlığı dile getirmişlerdi. Tıpkı ertesi gün istifasını açıklayan başkanımızın söylediği gibi. Ama bunu biz söyleyince basın açıklaması, onlar söyleyince hadsizlik, hainlik oldu.

6-) Lig boyunca yapılan hakem hatalarına ve takım içindeki disiplinsizliğe de seyirci kalan zaten bizlerdik.

7-) Yapılan transferlerin %70-80’i döküntü çıkınca yediğimiz kazığı anladık ama iş işten geçmişti. Ne yaptık bu sefer peki? Taraftarımız bize destek olsun dedik. 3 yıldır en ufak bir olumsuz olaya adı karışmayan ve oluşturduğu enerjiyle A Milli Takımımızı başarıdan başarıya koşturan bu insanlara, tamamen sevinç kaynaklı yaptıkları hareketler sonrasında sırtından hançerlediğimiz günleri ne çabuk unutmuştuk oysa. Ne çabuk unuttuk geçtiğimiz senelerde, bu aklı başında insanlarla kurduğumuz iletişimin bu takımı nerelere getirdiğini? Ama ilk zora düştüğümüzde kolaydı bu insanları harcamak.  Tüm ülke önünde “Alkol ve uyuşturucu alıyorlar” diyerek ötekileştirmek, itibarsızlaştırmak en basitiydi değil mi? Bu da yetmezmiş gibi, hatta adeta küfreder gibi, BJK TV mikrofonlarına “Bizim sizler gibi çok kupamız yok, galiba biraz abarttık sevincin dozunu, kusura bakmayın biz Beşiktaş kulübüyle hep dosttuk ve hep dost kalacağız” diyenler de zaten bizim yönetim kurulumuzun üyeleriydi.

Beyni gelişmemiş insanların zihninden geçen sorulara cevap olsun diye yazıyorum bunları sevgili kardeşlerim. Hani şu an bizi her fırsatta “Yönetimi satmakla” suçlayıp da, doğru yaptıklarını gördüğümüz ve alkışladığımız dönemlerde “çorbacılıkla” suçlayan o geri zekalılar için aslında bu söylediklerim.

Evet yukarıda yazdıklarımızın hepsini biz yaptık!!! biz hatalıyız!!! bu takımı bu noktaya getiren, bu hataların tamamını yapan Nalçacılılar Taraftarlar Derneği’dir!!!

Herkes kendine gelsin beyler, herkes şapkasını önüne koyup bu enkazdaki sorumluluğun farkına varsın. Eğer ortada bir cenaze varsa biz sadece bu cenazeyi yıkayan kişiyiz. Kimse kendi yaptığı ve yapamadığı şeylerin ihalesini bizim üstümüze yıkmaya çalışmasın. Destekse destek, tepkiyse tepki, bunun kararını ve zamanlamasını biz çok iyi biliriz, herkes rahat olsun…