Erol Sunat

Erol Sunat

Teşhis-Tedavi!

Teşhis-Tedavi!

Yıl bitti bitiyor, mesele geldi dayandı teşhise…Mesele teşhis edilmiş! Ardından işin tedavi faslı başlayacakmış.

Memleketin yangın yeri olduğuna, cayır cayır yandığına, kavrulduğuna demek ki yeni kani olundu.

Önemli olan teşhisti diyorlar!

Geç olsun güç olmasın diye bir sözümüz var, var olmasına var da, teşhisle alakası ne kadar, orası az biraz karışık!

Demek ki neymiş? Önce teşhis koymak lazımmış!

Şimdi efendim, teşhis konuldu, görünen dağın ardı yakın misali yani tedavi yakın!

Neşter vuruldu, vurulacakmış!

Ancak gündem hem karışık hem her gün değişime meyyal!

Laftan neşter aramadığınız kadar.

Laf neşteri, lafın arasına daldığı an, ortalık toz duman!

Laf neşterinin vurduğu yerde ne teşhis, ne tedavi mümkün!

Tahrik, kışkırtma, lafları karlı dağdan aşırma, kazı koz anlama, öyle anlaşılsın diye Anadolu tabiriyle sündürdükçe sündürme laf neşterinin işleri…

Sonrası gerçek neşteri bekleyenlerin bekleme süresinin uzadıkça uzaması…

O neştere sıra gelinceye kadar, bir de bakmışsınız 2023 olmuş!

Birde derler ki, teşhisin erken olanı, erken yapılanı makbul!

Geciken teşhis, iş işten geçtikten sonra yapılan teşhis işe yarar mı?

Yaramıyor zaten…

Olan çare arayanlara, çare ümidiyle bekleyenlere oluyor!

*****

Ne diyordu rahmetli Abdürrahim Karakoç;

“Avrat yeğin sayrı, benim karnım aç, / Keyf için gelmedik bura tohdur beğ. / Fukara harcından yaz da bir ilaç, / Olsun derdimize çare tohdur beğ.”

Keyf için kimse teşhis istememişti.

Neredesin sen teşhis, diye de bas bas bağırmamıştı!

O iniltileri, o feryatları duyacak insan aradı millet!

Ve tabi ki görecek göz de…

Neredeydiniz?

Nerelerdeydiniz?

Benzeri sorular havada kaldı!

İnsanların dudaklarında dondu kaldı!

Araya neler girmedi neler!

Teşhis o kadar gecikti ki…

Birkaç yılın mevsimi gelip-geçti…

Aylar aylara eklendi…

Bakan olmadı, gören olmadı.

Bakanlardan görenlerden hali ve ahvali doğru düzgün anlatan olmadı….

Anlayacağınız derdimize, bir türlü teşhis koyan olmadı!

*****

Teşhis konmadığı için, konamadığı için, birçok mesele masaya yatırılamadı…

Neşter vurulamadı…

Tedavi başlatılamadı…

Geldik yılın sonuna…

Kasım, Aralık, Ocak! İki aydan daha az bir süre var yeni yıla…

Deniyor ki, teşhis tamam!

İnsanların içine düştükleri vahim tablo nihayet fark edilmiş!

İnsani bir şekilde yaşama seviyesine getirilecekmiş!

Demek ki asgari ücret yetmiyor diyorlar! Emeklinin durumunu biliyoruz diyorlar!

Vay be!

“Ba'de harâbi'l-Basra” yani Basra harap olduktan sonra teşhis konmuş,

Tedavi başlayacakmış, neşter vurulacakmış, bazı konular masadaymış…

Tedavi ne zaman tedavi?

Başlayacak inşallah!

*****

Teşhis geciktikçe, lafa boğuldukça, lafla geçiştirildikçe, tali meseleler, teşhisin önüne perde çektikçe, ne yapacaksınız?

Samanyolu diye bir şarkı vardı, rahmetli Berkant’ın o güzel sesiyle tek kelimeyle efsaneydi…

Şarkının nakaratı “Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek / Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek” şeklinde dizelere sahipti.

Biz derdimizi ummana döktük, teselliyi şarkılara ve türkülere yükledik, avunup duruyoruz!

Çünkü dövündük olmadı, ağladık, feryat ettik kimse duymadı!

Kendi derdimize kendimiz parmak bastık, kendi yaramızı kendimiz sarmaya çalıştık, olmadı!

Bir türlü konmayan, konması geciktikçe geciken teşhisin, olmayan, olması da mümkün görünmeyen tedavisi bizimkisi…

*****

Onlar gönlümüzden geçen bu değildi diyorlar ya hani…Bizlerde gönlümüzden geçeni dile getirmeye çalışıyoruz.

Ne onların gönüllerinden geçen gerçekleşiyor ne de bizim!

Yine de diyoruz ki;

Teşhis mutlaka yapılmalıydı…

Mahallinde…

Yüz yüze…

Gerçekçi ve geniş kapsamlı olmalıydı…

“Aman doktor, canım doktor derdime bir çare/ Çaresiz dertlere düştüm doktor bana bir çare” dememiz ondan…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR