Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Taslağı'nı hazırladık. Taslağın yasalaşmasıyla ürün güvenliğinde yeni bir döneme adım atmış olacağız." dedi.
Pekcan, Ticaret Bakanlığı'nda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımıyla gerçekleştirilen "Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, koordinasyon görevini yürüttükleri teknik mevzuat uyumuyla piyasa gözetimi ve denetiminin bilinirliğinin her geçen gün arttığını söyledi.
Piyasa gözetimi, denetimi ve ürün güvenliğine ilişkin verilerin aylık periyotlar halinde paylaşılmasına ilişkin çalışmalar yürüttüklerini belirten Pekcan, "Ürün güvenliği günlük hayatta hepimizi ilgilendiren bir konu. Her birimiz bir fert olarak, bir anne olarak, bir baba olarak bu ürünleri kullanıyoruz, çocuklarımıza alıyoruz. Ürünlerin tehlike arz etmemesi, ilgili standartlara uygun üretilmesi bizler için son derece önemli. Vatandaşlarımızı bu risklere karşı korumak kamu otoriteleri olarak bizim en önemli görevlerimizden." diye konuştu.
Piyasada işletmeler için adil rekabet ortamının tesisine de katkıda bulunduklarına işaret eden Pekcan, Türkiye'de güvenli ürünler kullanılmasını sağlamak açısından piyasa gözetimi ve denetiminin güçlendirilmesinin önemli bir adım olduğunu dile getirdi.
- "Yurt dışında Türk malı algısı güçlenecek"
Bakan Pekcan, kaliteli ürün üretiminin iç piyasada ve yurt dışında Türk malı algısının güçlenmesine katkı sağlayacağına dikkati çekerek, bunun küresel rekabette "imaj" olgusuna da pozitif yansıyacağını bildirdi.
Ürünlerin gözetim ve denetim sisteminin daha etkin ve caydırıcı bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Pekcan, şöyle devam etti:
"Piyasa gözetimi ve denetiminin etkinleştirilmesi çalışmaları 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı'nda da yer almıştır. Bu alanda mevzuat altyapısının güncellenmesi çalışmaları da bakanlığımızca yürütülmektedir. Ürün güvenliği sisteminin temelini oluşturan kanun 2002 yılından itibaren yürürlüktedir. Aradan geçen süre zarfında uyumlu olduğumuz AB mevzuatı değişikliğe uğramış, uygulamada yetkili kuruluşlarımız tarafından bazı eksiklikler tespit edilmiştir. Ortaya çıkan güncelleme ihtiyacı neticesinde, Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Taslağı'nı hazırladık. Taslağın yasalaşmasıyla ürün güvenliğinde yeni bir döneme adım atmış olacağız."
Pekcan, bu kapsamda ilk olarak imalatçı, yetkili temsilci, ithalatçı ve dağıtıcıların her birinin sorumluluklarını net olarak belirlediklerini, izlenebilirlik konusunu kanuna ekleyerek büyük bir boşluğu dolduracaklarını ifade etti.
Böylece kaynağı bilinmeyen ürünlerin sistemden silineceğine işaret eden Pekcan, "Böylece kaynağı bilinmeyen ürünler sistemden silinecek. Piyasada bulunan ürünlerin toplatılmasının yanı sıra tüketicilerin elindeki güvensiz ürünlerin geri çağrılması hukuki altyapıya kavuşturulacak." diye konuştu.
- "Ürünlerin yüzde 19'u güvensiz bulundu"
Bakan Pekcan, taslak yasalaştığında, elektronik ticaret kanallarıyla satılan ürünlere ilişkin daha etkin denetimler gerçekleştirebileceklerini belirterek, güvensiz ürünün sebep olduğu ölüm ve yaralanmalarla yol açtığı zararlardan imalatçı veya ithalatçının zarar görene karşı sorumlu olacağını söyledi.
Yurt dışında Türk malı imajının önemini de dikkate aldıklarını vurgulayan Pekcan, ihraç edilecek ürünlerle ilgili bu doğrultuda önlemler alındığını bildirdi.
Pekcan, ürünlerin ithalat yoluyla Türkiye piyasasına girmeden önce Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) ile denetime tabi tutulduğunu belirterek, "İthalat denetimlerinin yanı sıra, piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri kapsamında 2018'in 9 ayında 102 bin 141 ürün partisi denetlendi, bunların yüzde 19'u güvensiz ve uygunsuz bulundu." bilgisini paylaştı.
- "1,5 milyon avro bütçeli Ürün Güvenliği Projesi'ni başlattık"
Yüksek uygunsuzluk oranının piyasa gözetimi ve denetiminin önemini gösterdiğine işaret eden Pekcan, denetimlere ilişkin verilerin kamuoyuyla çok daha sık paylaşılması ve farkındalık oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Pekcan, gerçekleştirdikleri toplantı kapsamında, 2019-2021 dönemi çalışmalarının temelini oluşturacak yeni Ulusal Piyasa Gözetimi ve Denetimi Stratejisi'ni kabul etmeyi umduklarını vurguladı.
Söz konusu belgenin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik için "Malların Serbest Dolaşımı" faslının açılış kriterlerinden olması açısından da önem taşıdığını anlatan Pekcan, piyasa gözetimi ve denetiminin daha etkin bir idari yapılanmaya kavuşturulmasının öncelikli amaçlarından olduğunu söyledi.
Pekcan, yeni ve karmaşık risklerin tespitine ve e-ticaret gibi yeni alanların denetimine odaklanacaklarını belirterek, "Yeni dönemde sonuç odaklı ve caydırıcı önlem uygulamalarının hayata geçirilmesi temel amaçlarımızdan biri olacak. En önemli stratejik amaçlarımızdan biri de ürün güvenliği konusundaki bilgi seviyesinin ve farkındalığın artırılmasıdır. Bu kapsamda, Ekim 2018 itibarıyla AB ile iş birliği içinde 1,5 milyon avro bütçeli Ürün Güvenliği Projesi'ni başlattık." değerlendirmesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.