Yaşasın!
“Bilgi çağında artık insanları kandıramazsınız halk bilinçli” filan diye yazmıştım, ama ne yazık ki aldanmışım… Daha çok kanar akıllı varmış demek ki bu ülkede.
Başlık, atalarımın eskiden anlattığı bir fıkrayı aklıma getiriverdi. Birkaç kişi şehrin bir köşesine durmuşlar, avazları çıktığınca “yaşasın yaşasııııııınn” diye bağırıyorlarmış. İçlerinde birisi varmış ki halk diliyle baldırı çıplak fakir, yiyecek ekmeğe sigara parasına muhtaçmış. O da bağırıyormuş öbür tuzu kurularla ile. Bunu tanıyan biri yanına yaklaşmış, sormuş “yahu kim için yaşasın diyorsun sen yaşayacak olan kim?” demiş. Öbürü cevap vermiş “valla gardaş ben de bilmiyorum, el bağırıyor ben de bağırıyorum öylesine, yaşasın da kim yaşarsa yaşasın” demiş. Adam şöyle hüzünle bakmış ve “devam et sen yarın bu bağırmanın cezasını görürsün hadi akılsızım” deyip gitmiş.
Şimdi bakıyorum elin atına binip AK Parti düşmanlığı yapanlardan bir çoğu ile ara sıra tartışıp aklımızca siyaset yapardık ve bu istikrarın devam etmesi gerektiğini bazı hataları olsa da tek partili hükümetlerin ülkeye daima istikrar getirdiğini anlatmaya çalışırken böyle benim gibi emekli kıt kanaat evini geçindirenler ya da ufak sermaye ile dükkanını tezgahını idare etmeye çalışanlar, yani eski deyimle baldırı çıplak takımı “yok arkadaş, bunlara bir ders vermek lazım bunlar gitsin de kim gelirse gelsin, dünyanın bir çok yerinde devletler koalisyonlarla yönetiliyor bizde de yönetilir ne olacak, AKP gitsin yeter ki” diyorlardı.
Seçim bitti daha ertesi günü akşamı o AK Parti’den dert yanıp da “gitsin” diyenleri bir ateş almış ki sormayın… Hem kel hem fodul hesabı yine de körüsünü elden bırakmıyor, ama içi cayır cayır yanıyor belli. “Ne oldu” dedim esnafa, “yahu ne oldu birden bir bu memlekete avro 3200 lira dolar 2800 lira altın gramı 104 -105 liraya çıkmış borsa tepe taklak olmuş yandı memleket” diyorlar. “Niye yahu” “İşte AKP yenildi” filan. “Sizin isteğiniz oldu, senin dövizle altınla borsayla işin ne?” diye sordum. “Olur mu yahu her şey ona bağlı yarın yiyecek içecek giyecek odun kömür doğal gaz hepsi bundan etkilenecek nasıl bizi ilgilendirmez” deyince, lafın gediği denk geldi: “Dur daha çok şey göreceksiniz o istikrardan bıkan, “AK Parti gitsin de isterse HDP gelsin” diyen fikirsiz emekli, esnaf, dar gelirli nasıl sıkıntılar çekecek göreceğiz.
Şu tabloya bakar mısınız? HDP yüzde 10 barajını dost düşman herkesin yardımıyla geçmeyi başarı sayıyor! CHP bir önceki seçimlere göre puan kaybetmesini zafer olarak duyuruyor. Hale bakın ki yüzde 41 oy alan AK Parti seçmeni kan ağlıyor. Davası ümmet olanın, derdi de böyle büyük oluyor işte!
Hadi Doğu ve Güneydoğu illerinde HDP baskı ve korku rejimi uygulayıp bütün Kürtlerden oy aldı. Ya İstanbul Ankara, Antalya ve Trakya’daki illere ne oldu? Nasıl bu kadar AK Parti düşmanlığı yapıp HDP’yi güçlendirdiler, anlamış değilim. Konya bile Başbakan’ın şehri olmasına karşın AK Parti’ye yüzde 4 oy kaybettirdi.
Konya bu işe biraz yanlış yaparak girdi. STK’ların birleşerek “Başbakan’a destek verdik” demeleri siyasette iyi bir örnek olmadı. O günlerde de yazmıştım orada bulunup da AK Parti’ye oy vermeyecek birçok STK mensubu insanın varlığını benim bildiğim kadar Konya halkı da biliyordu. Bu görüntü yanlıştı. Halkın içinde edindiğim intibalardan anladığım Sayın Cumhurbaşkanı’nın meydanlarda AK Parti için oy istemesini de halk pek alışılmış bulmadı. Siyasette bir bir daha her zaman iki etmiyor.
Öte yandan AK Parti İl Başkanlığı’nın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Ancak Halkla İlişkiler çalışmasında bizzat tepe noktada sorunlar yok değil. Yüzde 4 kayıpta il yönetimi oturup nerede yanlış yaptığını ya da eksiklikleri olduğunu elbette düşünecektir. Vatandaşa kapıların kapatılmaması, mesleği, meşrebi ne olursa olsun insana tepeden bakılmaması, tok sözler ile vatandaşın kalbinin kırılmaması dost tavsiyesidir.
Hülasa Meclis tablosundan anlaşılıyor ki CHP+MHP+HDP koalisyonu olacak. Derin yapılar öyle istiyor. Aslına bakarsanız, bu seçimin en çok kaybedeni CHP ve onun lideri Kılıçdaroğlu’dur. Parti içinde yeri sorgulanacak büyük ihtimalle. AK Parti+MHP koalisyonu olur diyenlere Bahçeli, kapıları çoktan kapattı. Demek ki ülke ekonomisi batmış, ülke insanı zarar etmiş çok da önemli değil. Bahçeli’nin elini taşın altına koymaya niyeti yok. Vekil sayısı HDP ile aynı, “biz ana muhalefet görevine talibiz” yok “hükümet çıkmazsa biz her zaman seçime varız” diyor.
Bahçeli’nin “devlet adamı” kimliğinin siyasi maslahatların ötesine geçeceğini, ve doğru düşünüp doğru karar vereceğini ümit ediyorum. Bahçeli bu kez oyunu bozmalı…
Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler… Belki bunda da bir hayır var…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.