Yaz aylarında artan ishal vakalarına dikkat!
Yaz aylarında sıcak havanın etkisiyle çoğalan bakteri ve virüslerin su ve gıda kaynaklı enfeksiyonları tetikleyerek ishal ve kusma vakalarını artırdığını belirten Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, ishalin yanına eğer kusma, kas ağrıları ve ateş ekleniyorsa hastalığın ilerlememesi için hastaneye ya da hekime başvurulması gerektiğini belirtti.
‘HER YAZ İSHAL VAKALARINDA
ARTIŞ GÖZLEMLENİYOR’
Her yaz ishal vakalarında artış olmasının çok eskiden beri gözlemlediklerini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, “Her yaz ishal vakalarında artış olması çok eskiden beri gözlemlediğimiz bir durum. Şu anda da bu vakalarda bir artış söz konusu. Genel olarak bakıldığı zaman ishal, karın ağrısı, ateş ve bulantı ile gelen yetişkin ve çocuk hastalarımızda artış gözlemleniyor. İshal vakaları genellikle besin kaynaklı ishaller olur. Çünkü sıcakta besinler daha kolay bozulabilir ya da içlerinde mikrop üreyebilir. Bu da hastalığa sebep olur. Keza su kaynaklı ishaller olabilir. Suların temizliği tabii son derece önemli. Konya’da dışarıda tatlı su olarak adlandırılan çeşmelerden su içerken de dikkatli olunmalı. Yazın insanlar daha fazla seyahat ederler, tatil yerlerine giderler, otobüsle ya da başka araçlarla bir yerden bir yere giderler. Dışarıda daha fazla yer, içerler. Bunların hepsi bir bulaş kaynağı olabilir. Bunun yanı sıra eğer temiz değilse denizlerden ya da havuzlardan mikrop bulaşması da çok kolay olabilir" ifadelerini kullandı.
‘İSHAL HASTALIĞINDA SIVI DESTEĞİ ŞART’
İshalin her yaş grubunda görüldüğüne ancak çocukların daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, “Hastalık tüketilen besinin durumuna göre bir iki gün içerisinde kendisini göstermeye başlar. İshalin yanı sıra ateş, bulantı, kusma ve üşüme şikâyetleri meydana gelir. İshal birkaç gün içerisinde hiçbir müdahale olmadan geçebilir. Eğer ishalin yanında kusma, kas ağrıları, ateş eklenmiyorsa aslında hekime de gitmeye gerek yok. Bu durumda probiyotik olarak yoğurt, kefir gibi yiyeceklerin tüketilmesi ve bol su içilmesi tercih edilebilinir. Fakat hastalığın geçmediği durumlarda bir hekime veya sağlık kurumuna başvurulması gerekir. Hastalığın 65 yaş üstü ve çocuklarda daha fazla etki etmesinin sebebi, sıvı kaybının yaşanmasıdır. Bu tarz durumlarda genellikle serum ihtiyacı olabiliyor. Bu hastalara sıvı desteği sağlamak gerekebiliyor. İshali olan bir hastada ilk yapılacak işlem, sıvı alımının sağlanmasıdır. Çünkü bir ishalin yol açabileceği en önemli sorun sıvı kaybetmesi, susuz kalınmasıdır. Onun için mümkünse ağızdan sık sık bir sıvının alınmasında çok yarar var. Antibiyotik tedavisi gerekmediği sürece başlanmaz. Her ishalde antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur. Gerekli tedavilere başlayarak 4-5 gün içerisinde hastalarda olumlu sonuçlar almaya başlarız” diye konuştu.
KONYA’DAKİ TATLI SU ÇEŞMELERİNE DİKKAT!
İshale yakalanmamak için hijyene dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Uğurcan, "Meyve ve sebzeler iyice yıkanmalı. Dışardan ya da emin olunmayan yerlerden yiyecek alıp yenmemeli. Su tüketimi çok önemlidir. Kaynağını bilinmeyen sular içilmemeli. Bu anlamda hazır suları içmek en doğrusu olacaktır. Eğer hazır su kullanılmıyorsa arıtma suları da tercih edilebilinir. Tuvalet önemli. Özellikle toplu yerlerde kullanılan tuvaletlerden bulaş fazla olur. Orada da hijyenin sağlanması yeterli olur. •Tülay Gizem Başar
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.