Yörük Kadın, 2.500 Yıllık Kuyudan Su Çekerek Tarihi Yaşatıyor

Yörük Kadın, 2.500 Yıllık Kuyudan Su Çekerek Tarihi Yaşatıyor
45 Yıldır Antik Kentte Çobanlık Yapan Fatma Sevinç, 2.500 Yıllık Kuyudan Su Çekiyor

Fatma Sevinç, 45 yıldır keçilerini otlattığı Selge Antik Kenti'ndeki yaklaşık 2 bin 500 yıllık kuyudan hala su çekmeye devam ediyor.

ANTİK KENTİN SON SAKİNLERİ YÖRÜKLER

AA'dan alınan habere göre: Toros Dağları'nın eteklerinde yer alan Selge Antik Kenti'nin tarihi MÖ 500'lü yıllara dayanıyor. Birçok medeniyetin izlerini taşıyan bu "dağ kenti" olarak bilinen ören yerinin son sakinleri ise Yörükler.

07-17-02-aa-35942996-1.jpg

Selge Antik Kenti sınırları içinde bulunan Altınkaya Köyü'nde yaşayan 59 yaşındaki Yörük Fatma Sevinç, çocukluktan beri çobanlık yapıyor. Evlendikten sonra da bu mesleğe devam eden Sevinç, keçi sürüsünü antik kent ve çevresindeki alanlarda otlatıyor.

Keçiler ot bulamadığında, sırtına bağladığı ağaç dallarını yaklaşık 20 dakikalık zorlu bir tırmanışla onlara ulaştırıyor. Aynı zamanda yanında getirdiği ekmek ve yiyecekleri köpeklerine veriyor.

Sevinç, sürüsünün su ihtiyacını antik dönemden kalma su kuyusundan sağlıyor. 12 ay boyunca su bulunan bu kuyudan iple bağladığı kovalarla su çekerek, kendi içme suyunu da antik kentteki bir kaynaktan karşılıyor.

Günlük olarak tarihi yapıların arasında 10 kilometreden fazla yürüyen Sevinç, aynı zamanda olası yangın gibi tehlikelere karşı antik kenti koruyor.

07-17-02-aa-35942984-1.jpg

"ANTİK KENTİN İÇİNDE YAŞIYORUZ"

Sevinç, çocukluğunun zorluklar içinde geçtiğini belirterek, çiftçilik ve çobanlıkla uğraştığını ifade etti. "Evlendikten sonra tamamen çobanlığa yöneldik. Selge Antik Kenti içinde yaşıyoruz, evimiz antik stadyumun tam ortasında, yani birinci derece sit alanında. Antik kent dağlık ve engebeli bir araziye kurulu. Bu yüzden her gün saatlerce yürüyorum, bazen sırtımda dallarla dakikalarca tırmanıyorum," dedi.

Zorlu arazide çobanlık yaparken görenlerin şaşırdığını anlatan Sevinç, "Antik kentte çobanlık yapmak gerçekten güzel bir duygu. Eski insanları düşünüyorum, bu devasa taşları bu dağların üzerine nasıl taşımışlar diye hep merak ederim," diye konuştu.

Antik kentin hem çobanı hem de koruyucusu olduğunu vurgulayan Sevinç, "Burada adeta bir bekçi gibi çalışıyoruz. Antik kentin çevresindeki ormanlık alanda en ufak bir yangını bile ihbar ediyoruz. Antik kent bize hayat veriyor. Keçilerimizin su ihtiyacını antik kuyudan kovalarla su çekerek karşılıyoruz. Ben de içme suyu ihtiyacımı 'kral suyu' denen antik yapıdaki kaynaktan alıyorum. Bu suyun Romalılardan kaldığı söyleniyor. Acaba o dönemlerde kimler bu sudan içti? Şimdi bize nasip oluyor," ifadelerini kullandı.

07-17-02-aa-35942991-1.jpg

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.