ABD Başkanlık Seçiminde erken oy kullanma süreci başladı

ABD'de 5 Kasım'da gerçekleştirilecek başkanlık seçimine sadece 4 gün kala, erken oy kullanma sürecinde 62 milyondan fazla seçmenin oy kullandığı bildirildi.

ABD'DE 60. BAŞKANLIK SEÇİMİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

İHA'dan alınan habere göre: ABD, 5 Kasım'da yapılacak 60. başkanlık seçimlerine sadece 4 gün kaldı. Cumhuriyetçi Parti'nin adayı ve eski Başkan Donald Trump ile Demokrat Parti'nin adayı, mevcut Başkan Joe Biden'ın Yardımcısı Kamala Harris arasındaki yarış, ülke tarihinin en çekişmeli seçimlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Anketler, Harris ile Trump’ın özellikle kritik 7 eyalette kıyasıya bir mücadele içinde olduğunu gösteriyor. RealClearPolitics verilerine göre, Harris, Wisconsin'de 0.2, Michigan'da ise 0.4 puan farkla önde. Trump ise Arizona, Nevada, Pensilvanya, Kuzey Carolina ve Georgia'da liderliğini sürdürüyor; burada Nevada, Pensilvanya ve Kuzey Carolina'da liderlik farkı yüzde 1 veya altında, Arizona'da 2.4, Georgia'da 2.7 puanlık avantajla öne çıkıyor. Nüfusu en kalabalık eyalet olan Pensilvanya, yeni başkanı belirleme ihtimali en yüksek yer olarak dikkat çekiyor.

SEÇİM SİSTEMİ VE DELEGELER

ABD’de seçmenler, başkanı doğrudan değil dolaylı olarak seçiyor. "Seçiciler Kurulu" adı verilen sistemde toplam 538 delege bulunuyor ve her eyaletin delege sayısı farklılık gösteriyor. Seçmenler, doğrudan başkan adayına değil, eyaletin Seçiciler Kurulu üyelerine oy veriyor. Delegeler, daha sonra resmi olarak ABD'nin başkanını ve başkan yardımcısını seçiyor. Seçim sonuçlarının belirleyici olacağı salıncak eyaletlerde 270 delegeye ulaşan aday, başkanlık koltuğuna oturacak. Salıncak eyaletler, Cumhuriyetçi ve Demokratlar arasında gidip geldikleri için bu ismi taşıyor.

ERKEN OY KULLANMA SÜRECİ

Milyonlarca Amerikalı, 5 Kasım'dan önce sandıklara giderek veya posta yoluyla erken oy verme hakkını kullanmaya devam ediyor. Florida Üniversitesi Seçim Laboratuvarı'na göre, şu ana kadar 62 milyondan fazla seçmen erken oy kullandı. Erken oy verme merkezlerinde uzun kuyruklar oluşurken, güvenlik güçleri 24 saat boyunca görev alıyor. Seçim merkezlerinde, elektronik oy verme sistemlerinin güvenliği için jeneratörler hazır bekletiliyor. Erken oy verme işlemleri 3 Kasım Pazar akşamı sona erecek ve 5 Kasım Salı günü oy verme işlemi gerçekleştirilecek.

YÜKSEK KATILIM BEKLENTİSİ

2024 seçimlerinin, ABD tarihindeki en yüksek katılım oranına sahip seçimlerden biri olması bekleniyor. 2020 seçimlerinde katılım oranı yüzde 66.8 iken, bu yıl daha yüksek bir oranın gerçekleşmesi öngörülüyor. Özellikle genç seçmenlerin ve ilk kez oy kullanacakların sayısındaki artış dikkat çekiyor. Katılımın artışında, genç neslin iklim değişikliği, ekonomi ve sosyal adalet gibi konulara daha duyarlı olmasının etkili olduğu belirtiliyor. Kampanyalar, sosyal medya aracılığıyla genç seçmenleri motive etmeye yönelik çalışmalara ağırlık veriyor.

ADAYLARIN KAMPANYALARI

Ekonomi, her iki adayın kampanyalarının temel başlıkları arasında yer alıyor. Trump, düşük vergiler ve serbest piyasa politikaları ile Amerikan iş gücünü yeniden canlandırmayı vaat ediyor. Harris ise gelir adaletine odaklanarak, düşük gelirli Amerikalılara daha fazla destek sağlamayı hedefliyor. Sağlık ve eğitim politikalarında ise Harris, devletin sağlık hizmetlerinde daha etkin rol almasını savunurken, Trump özel sektör çözümlerine daha fazla alan açılması gerektiğini belirtiyor.

SOSYAL MEDYANIN ROLÜ VE BİLGİ KİRLİLİĞİ

Sosyal medya, seçim sürecinde hem Trump hem de Harris'in seçmenlere ulaşmasında önemli bir araç olarak kullanılıyor. Ancak yanıltıcı bilgiler ve yalan haberler, kampanyaları doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, seçmenleri yalnızca güvenilir kaynaklardan bilgi almaya çağırıyor. Sosyal medya platformları, yanlış bilgi yayılmasını engellemek için önlemler almaya çalışıyor.

SEÇİMLERİN KÜRESEL ETKİSİ

2024 ABD seçimlerinin sonuçları, yalnızca ülkenin iç politikalarını değil, aynı zamanda küresel dinamikleri de etkileyebilir. Trump'ın kazanması, ABD'nin daha bağımsız ve ulusal çıkarlarını önceleyen bir çizgide ilerlemesi anlamına gelirken; Harris'in zaferi, sosyal refahın ön planda olduğu, daha işbirlikçi ve çevreye duyarlı bir yönetim anlayışının geleceğini işaret edebilir. Seçim sonuçları, ABD'nin NATO ve diğer uluslararası ittifaklardaki rolünü de doğrudan etkileyecek.