Dışişleri Bakanı Fidan'ın sözleri dünyada gündem oldu

Dışişleri Bakanı Fidan'ın sözleri dünyada gündem oldu
Dışişleri Bakanı Fidan'ın Mısır ziyaretinde söylediği “Artık (İsrail’in) tasmasını sahipleri eline almalı ve sahip çıkmalı” sözleri gündem oldu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın dünkü Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Badr Abdellaty ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "İsrail'in yaptığı her türlü kötülüğü ABD'nin arkadan süpürmeye, çalışması, hafifletmeye çalışması kabul edilebilir bir patern olmaktan çıkmıştır. Artık tasmasını sahipleri eline almalı ve sahip çıkmalı. Bölge daha fazla İsrail provokasyonu kaldıracak durumda değildir" sözleri sosyal medyada gündem oldu.

Resmi ziyaret kapsamında Mısır'a gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Badr Abdellaty ile yaptığı görüşmenin ardından Mısırlı mevkidaşı ile ortak basın toplantısı düzenledi.

"Gazze'de son 10 ayda tüm dünyanın gözü önünde 40 bin Filistinli katledildi"

Görüşmede Gazze de dahil olmak üzere bölgesel konuları ele aldıklarını ifade eden Bakan Fidan, "İsrail'in saldırganlığı bölge için büyük bir tehdit. Gazze'de son 10 ayda tüm dünyanın gözü önünde 40 bin Filistinli katledildi. Değerli kardeşimle Gazze'de vahşetin durması için önümüzdeki dönemde neler yapabileceğimizi istişare ettik. Ateşkes müzakerelerinde arabulucu olarak Mısır'ın Katar'la birlikte yürüttüğü çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Gerçekten çok yoğun mesai harcadılar. Bizler de Mısırlı ve Katarlı kardeşlerimize bu konuda her türlü desteği vermekten çekinmedik" dedi.

"Netanyahu barış istemiyor"

İsrail-Filistin arasında ateşkes anlaşmasına dair yapılan müzakerelere değinen Bakan Fidan, "Gelinen noktada şunu açıkça belirtmem gerekiyor. Müzakerelerde Filistinliler yapıcı bir yaklaşım sergilerken, oyunbozanlık yapan taraf hep İsrail olmuştur. İsrail bununla da yetinmemiş, ateşkes görüşmelerinin baş müzakerecisini kalleşçe bir suikastle öldürmüştür. İsrail'in Tahran'da yaptığı bu alçaklığı burada bir kez daha lanetliyor. Filistin davasının önemli isimlerinden şehit İsmail Haniye'yi rahmetle anıyorum. Bu suikast şunu açıkça ortaya koymuştur. Netanyahu barış istemiyor. Netanyahu tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor. İsrail şiddet ve yayılmacılık peşinde koşuyor" dedi.

"İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyenler, uluslararası düzenin temellerinin sarsılması için baş sorumludurlar"

Gazze'deki vahşetin uluslararası düzenin acizliğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdiğini vurgulayan Bakan Fidan, "İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyenler, uluslararası düzenin temellerinin sarsılması için baş sorumludurlar. Ukrayna'da işgali suç sayanlar, İsrail işgalcileri karşısında üç maymunu oynuyorlar. Bunu ABD Kongresi'nde Netanyahu'nun ağırlanması hadisesinde de gördük. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım suçlamasıyla yargılanan Netanyahu'ya demokrasinin beşiği olma iddiasındaki ABD Kongresi'nde konuşma yaptırıldığını gördük. Biz şuna inanıyoruz, savaş suçlularının yeri parlamento kürsüsü olamaz, savaş suçlularının oturtulması gereken yer ancak ve ancak sanık sandalyesi olmalıdır" dedi.

"Gazze'deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil, tüm dünya ağır bedeller ödeyecek"

İsrail'e destek verenler bu yanlıştan bir an önce geri dönmeli gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, "Fundamentalist Netanyahu hükümetinin bölgede yaptığı provokasyonlar tüm dünya için büyük bir tehdit oluşturuyor. Gazze'deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil, tüm dünya ağır bedeller ödeyecek" dedi.

"İsrail, yerlerinden ettiği bombalarla öldüremediği Gazzelileri sistematik biçimde aç susuz bırakıyor"

Türkiye'nin şu ana kadar Gazze'ye 56 bin tondan fazla insani yardım malzemesi ulaştırdığını aktaran Bakan Fidan, "Türkiye Gazze'ye en çok yardımda bulunan ülke olmuştur. Bu vesileyle ülkemizle yakın iş birliği ve koordinasyon içinde çalışan Mısır Kızılay'ına, Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığına ve ilgili tüm kurumlara Sayın Bakanın şahsında teşekkür etmek istiyorum. Öte yandan İsrail Gazze'ye insani yardım ulaştırmak bile ciddi rahatsızlık duyuyor. İsrail, yerlerinden ettiği bombalarla öldüremediği Gazzelileri sistematik biçimde aç susuz bırakıyor" dedi.

"Orta Doğu'da barışın yolu gerçek anlamda bir Filistin devleti kurulmasından geçiyor"

Türkiye'nin Gazze'deki katliamın son bulması ve faillerin yargılanması için yoğun bir diplomasi yürüttüğünü aktaran Bakan Fidan, "İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılandığı sürecin yakın takipçisiyiz. Bu davaya Türkiye olarak müdahil olma kararı almıştık. Çarşamba günü başvuru dosyamızı mahkemeye teslim ediyoruz. Orta Doğu'da barışın yolu gerçek anlamda bir Filistin devleti kurulmasından geçiyor. Filistinli kardeşlerimizin başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir devleti olmalı. Bu onların en doğal hakkıdır. İsrail'in ya da Batılı ülkelerin bu konuda herhangi bir dayatma da bulunmasına karşıyız. Filistin halkı kendi yönünü kendisi çözebilecek, kendi yöneticilerini kendisi seçebilecek güçtedir" dedi.

"Mısırlı kardeşlerimizle Libya konusundaki istişarelerimizi daha da artırma kararı aldık"

Sadece Orta Doğu'yla ilgili konularda değil, Afrika ile ilgili konularda da Türkiye ve Mısır'ın yakın temas ve istişare içinde olmasını önemsediklerini aktaran Bakan Fidan, "Birçok meseleye aynı perspektiften bakıyoruz. Sudan'da devam eden çatışmalar hepimizi derinden üzüyor. Bu zor günlerinde Sudanlı kardeşlerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Resmi kurumlarımız ve STK'larımızla yardımlarımızı sürdürüyoruz. Sudan'ın komşusu olarak bu süreçte Mısır'ın yaptığı katkıları takdirle karşılıyoruz. Biz Sudan'da akan kardeş kanının bir an evvel durması ve krizin suhuletle çözülmesi için her türlü diplomatik girişime katkı sunmaya hazırız. Bu konuda da kardeşimle görüş alışverişinde bulunduk. Somali'nin toprak bütünlüğü, birlik ve egemenliğini muhafazası konusunda da Mısır'la fikir birliği içerisindeyiz. Aynı şekilde Libya'nın da birlik ve bütünlüğünün sağlanmasından yanayız. Libya'nın güvenlik ve istikrarını hep beraber destekliyoruz. Başkanlık ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesi suretiyle devlet kurumlarının birleşmesi gerektiği hususunda da ülkelerimiz arasında tam bir mutabakat mevcuttur. Bu ortak hedefler çerçevesinde Mısırlı kardeşlerimizle Libya konusundaki istişarelerimizi daha da artırma kararı aldık" dedi.

"Biz bu oyunda oynamıyoruz artık"

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılarına karşı son 10 aydır Türkiye'nin sürekli uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Bakan Fidan, "Özellikle İsrail'e yaptığı katliamlarda destek veren, ister fiili olarak ister sessiz kalarak ülkelere de bu uyarılarımızı her zaman yaptık. Ama olay şöyle bir paterne dönüşmeye başladı. İsrail öldürmeye başlıyor. Sonra Mısır'a geliyorlar, bize geliyorlar. Aman işte diğer ülkelere, taraflara söyleyin, savaşa girmesinler. Tamam. Yaygınlaşmasın. İsrail, İran'ın büyükelçiliğini Şam'da vuruyor. Ondan sonra Mısır'a geliyorlar, bize geliyorlar, ilgili taraflara gidiyor. ABD'liler aman müdahale edin işte müdahale olmasın. Şimdi yine aynı şekilde İsrail Hamas'ın liderini şehit ediyor, aynı şekilde geliyorlar. Arkadaşlar, bu artık sürdürülebilir bir patern değil. Biz bu oyunda oynamıyoruz artık. Yani İsrail'in yaptığı her türlü kötülüğü Amerika'nın arkadan süpürmeye, çalışması, hafifletmeye çalışması kabul edilebilir bir patern olmaktan çıkmıştır" dedi.

"Bölge daha fazla İsrail provokasyonu kaldıracak durumda değildir"

Artık İsrail'in tasmasını sahiplerinin eline alması ve sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, "Bölge daha fazla İsrail provokasyonu kaldıracak durumda değildir. Bunun altını çiziyorum. Bu uyarılarımı kulak versinler. Bölgenin evlatları olarak, bölgenin insanları olarak şunu söylüyorum. Bölgenin içinden geçtiği duygusal atmosfer, halkın içinde bulunduğu psikolojik durum, her gün ekranda gördüğü bu katledilme resimleri, çaresiz bırakılmış Filistinlilere hiçbir el uzatılmaması, bunun karşısında başka çok lüzumsuz konularda Müslüman ülkelere sürekli bir ders verilir durumda olunması, demokrasi ve insan hakları üzerinden artık tahammül sınırlarını çoktan aşmıştır. Dolayısıyla bu yeni ışıkta uluslararası sistemin bütün norm ve kurallarını yitirdiği bu dönemde Mısır, Türkiye ve diğer ülkeler arasındaki diplomatik iş birliği, yapıcı iş birliği, bölgesel barışı sağlamada daha da önemli hale gelmiştir. Çünkü uluslararası sistemin çöktüğü bir denklemde artık bölgenin güçleri olarak, ülkeler olarak biz meseleyi gerçekten sahiplenip el birliğiyle elimizden gelen her şeyi yapma gayreti içerisindeyiz" dedi.

Kaynak:İhlas Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.