Hasta haklarını koruyan vakıf

Harvard Üniversitesi’nden mezundu. Amerika’da doğup büyümesine rağmen ülkesine tutkun bir ailenin kızıydı. Memleketine ve hele de Osmanlı vakıflarına hayrandı... Doktora çalışması için gelmişti vatanına... Annesi de babası da profesör olan bu doktora öğrencisi kızın Türkiye’ye geliş sebebi, Hanım Sultan vakfiyeleriyle ilgili hazırladığı doktora çalışmasıydı...
Kendisini burada karşılayan iki akademisyen, “Nereden buldun bu konuyu?” dercesine ona dudak bükmüştü. “Araştıracak başka konu mu bulamadın? Hem de Amerika gibi çağdaş bir ülkede...” demeye getiriyorlardı.
Doktora öğrencisi, Amerikalı Türk kızı, bu kendi ülkesinin kültürüne yabancı, sonradan görme aydınlara Nurbanu Sultan Vakfı’nın Darüşşifa bölümünden söz etti:
— Siz zannedersiniz ki yalnız Amerika’da, çağdaş olması sebebiyle, hasta hakları yasası var.
— Evet. Türkiye’de böyle bir yasa daha yeni yeni gündeme geliyor.
— Şimdi size tez çalışmamdan bir paragraf okuyacağım...
“Nurbanu Valide Sultan Vakfı tarafından İstanbul’da yaptırılan darüşşifa (hastane) ile ilgili hükümler ilginçtir. Bu hastanede çalışacak doktorlar, zamanının en değerli doktorları olacaktır. Onlara en yüksek maaş ödenecektir. Ama hastalarına karşı en küçük ilgisizliklerinde, aldıkları para haram edilecektir.”
Devam etti:
— Vakfın söz konusu hastaneye ilişkin şartları çok uzun ve ayrıntılıdır: Hastanede çalışacak bütün personel tek tek belirtilmiş ve vasıfları sayılmıştır. Göz doktorlarının, cerrahların, hademe ve çamaşırcıların görevleri ve hastalara nasıl davranacakları, her biri detaylarıyla yazılmıştır. Kandil gecelerinde çıkacak yemekler bile belirlenmiştir.
Ardından, kendisine şaşkınlıkla bakan iki akademisyene şu anlamlı ikazda bulundu:
— Bugün için Batılı ülkelerin çağdaşlığına işaret sayılan hasta hakları konusunu Osmanlı, beş buçuk asır önce başlatmış. Yalnız bu bile Hanım Sultan vakıflarını araştırmam için yeterli bir sebeptir.
VAKIF ŞARTI
...Bunlar, tıp ilminde mahir, anatomi bilgisinde yetkin ve hürmete layık kimseler olacaklardır. Hastalara ilaç verirken gerekli özeni gösterecekler, onlarla konuşurken sert ve kaba sözlerden kesinlikle kaçınacaklardır. Hastaların başlarını merhamet gölgesi altına alarak, onları daima şefkatle ve hallerine dikkatle karşılayacaklardır. Eğer hastanın durumu doktorun yeniden gelmesini gerektirirse, doktor derhal hastanın yanına koşacaktır. İşte doktorlar, bu belirlenmiş şartlara ve kabul edilmiş usullere uymak zorundadırlar. Bunlardan hiçbirini ihlal edemeyecekler ve bu şartlara riayette asla ihmalkâr davranmayacaklardır. Aksi takdirde, aldıkları ücret kendilerine haram olacak ve ahirette daimî bir azaba maruz kalacaklardır...
KÜNYE
Vakfın Adı: Nurbanu Valide Sultan Vakfı
Kurucunun Lakabı: Sultan III. Murad’ın Validesi, Atik Valide Sultan
Kurulduğu Yer: İstanbul
Kuruluş Tarihi: 990 H. (1582 M.)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.