İstanbul'daki Deaş Operasyonu Davasında İlk Duruşma
İSTANBUL (AA) - Terör örgütü DEAŞ adına faaliyetlerde bulundukları ve İstanbul'da sansasyonel eylem hazırlığında oldukları iddiasıyla yapılan operasyonlar kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 9 şüphelinin, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 9 tutuklu sanık ile avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan sanık Fuat Güneş, diğer sanıkları tanımadığını belirterek, "Neden aynı davada yargılandığımı da anlamış değilim. Telefonumda çıktığı iddia edilen DEAŞ örgütü bayrak resimleri ve videoları kabul etmiyorum. Üzerime atılı örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum. Ağabeyim Mustafa Güneş Suriye'de DEAŞ örgütüne katılmıştır. Ağabeyim nedeniyle beni de irtibatlandırmışlardır. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
Diğer sanıklar yönünden yetki hususunda görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı Mustafa Cevad Telli, Fuat Güneş dışındaki sanıkların yakalandıkları yer ile haklarındaki delillerin ele geçirildiği yerin Bakırköy yargı sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle dosyada yetkisizlik kararı verilerek, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Fuat Güneş'in diğer sanıklarla hukuki ve fiili irtibatı bulunmadığı gerekçesiyle hakkındaki davanın ayrılarak yeni esas üzerinden yürütülmesine karar verdi.
Diğer sanıklar Bekham Alımkhanov, Zelimkhan Aslembekovitch Tsaysaev, Aza Bepcahoba, Zukra Borchashvılı, Fatma Altıntaş, Hassan Orstho, Salman Dakaev, Kyuri Khatsaev'in Bakırköy, Beylikdüzü ve Zeytinburnu'nda yakalandığını belirten mahkeme heyeti, bu sanıklarla ilgili dosyada yetkisizlik kararı vererek, yargılamalarının yapılması için dosyanın Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DEAŞ terör örgütüne üye olmak suçundan yürütülen soruşturma kapsamında yakalanamayan sanık Fuat Güneş hakkında araştırma yapıldığı sırada, DEAŞ mensupları tarafından İstanbul'da düzenlenmesi planlanan bir saldırı kapsamında, kimliği belirlenemeyen bir telefon kullanıcısının Şanlıurfa'dan İstanbul'a silah transferi yaptığı ve bu işin içinde başka şahısların da bulunduğu bilgisinin alındığı anlatıldı.
Bu kapsamda, çatışma bölgeleri ile bağlantılı şahısların faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik ve DEAŞ terör örgütüne mensup şahısların Türkiye'de yapabileceği sansasyonel eylemlerin önüne geçilmesi amacıyla soruşturmanın derinleştirildiği bilgisi verilen iddianamede, tespit edilen telefon numarasını kullandığı belirlenen şüpheli Zelimkhan Aslembekovitch Tsaysaev'nin söz konusu silah transferi ile ilgisinin olduğunun belirlendiği bilgisi verildi.
İddianamede, bunun üzerine Aslembekovitch'in yaşadığı Beylikdüzü'ndeki adreste yapılan aramada, çok sayıda örgüte ait doküman, glock marka tabanca şarjörü, 16 fişek, canlı bomba eyleminde kullanıldığı değerlendirilen, siyah renkli kemer, çatışma bölgelerine gönderileceği anlaşılan birçok askeri kamuflaj, bıçak, gaz tüpleri, su mataraları, piller, pusula ve fener gibi çeşitli malzemeler ele geçirildiği ve kadın şüpheliler, Zukra Borchashvılı ve Aza Bepcahoba'nın yakalandığı kaydedildi.
Şüpheli Fuat Güneş'in, Tuzla'daki ikametinde yapılan aramada, ele geçirilen hafıza kartında DEAŞ terör örgütünün eylem için kullandığı TRUECRYPT isimli kriptolama programının nasıl kullanılacağına dair talimatları içeren dosyalar bulunduğu belirtilen iddianamede, yakalanan şüpheli Bekham Alımkhanov'un üzerinden ele geçirilen telefonda DEAŞ'a ait olduğu anlaşılan cihadı öven marşlar, çatışma bölgelerinde çekilmiş fotoğrafların bulunduğu aktarıldı.
İnsansız hava aracı ile saldırı planı
İddianamede, şüpheli Fuat Güneş'in alınan ifadesinde, Mustafa Güneş'in ağabeyi olduğunu, ağabeyinin DEAŞ saflarında savaşmak için Suriye'ye gittiğini bildiğini söylediği belirtilerek, şüpheliden ele geçirilen hafıza kartında yapılan incelemede "Mustafa abi" şeklinde kayıtlı olan numaranın Suriye'de DEAŞ terör örgütünde emir pozisyonunda bulunan Mustafa Güneş olduğu ve şüphelinin bu şahısla görüşmelerinin tespit edildiği kaydedildi.
Yine Güneş'in ikametinden ele geçirilen hafıza kartında TRUECRYPT isimli şifreli talimatlar için kullanılan programların, DEAŞ tarafından Sultanahmet'te gerçekleştirilen canlı bomba eylemini yapan Nabıl Fadlı isimli şahsın telefonunda da tespit edildiği kaydedilen iddianamede, şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda çatışma bölgelerine gönderilmek üzere birçok askeri malzemenin ele geçirildiği, ayrıca 2 insansız hava aracı ile bu hava araçlarına ait malzemeler elde edildiği belirtildi.
İddianamede, konuyla ilgili yapılan araştırmada DEAŞ'ın maket uçaklarla Türkiye'ye bombalı saldırı yapacağı, bu uçaklarla ilgili Türkiye'ye yönelik izleme ve keşif faaliyetlerinde bulunulduğu, uçakların sipariş usulü elde edildiği, bu uçakların 17-50 kilogram ağırlığında patlayıcı taşıma kapasitesinin olduğunun tespit edildiği, suç tarihi aralığında DEAŞ'ın Türkiye'ye eylem yapmak için 25 kişilik eğitimli bir timi hazır beklettiği bilgisine ulaşıldığı vurgulandı.
Şüphelilerin bu kapsamda, DEAŞ terör örgütü adına faaliyette bulundukları ve böylelikle DEAŞ terör örgütüne üye olma suçunu işlediklerinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Muhabir: Mustafa Hatipoğlu,Filiz Kınık
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.