Tarihin perde arası: Mevlânâ'yı yetiştiren büyük usta

Tarihin perde arası: Mevlânâ'yı yetiştiren büyük usta
 Editör
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin hayatında önemli bir yere sahip olan Burhaneddin Muhakkık-ı Tirmizî, derin tasavvuf bilgisine sahip, mütevazı ve mücahedeci bir kişilikti. Tirmiz'de doğan ve daha sonra Konya'ya yerleşen Tirmizî, Mevlânâ'ya rehberlik etti.

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin hayatında önemli bir yere sahip olan Hocası ( Burhaneddin Muhakkık-ı Tirmizî, büyük bir mutasavvıf ve mücahiddi. Hem Mevlânâ'nın babası Bahaeddin Veled'in talebesi, hem de Mevlânâ'nın hocası olarak bilinir.

Adı Hüseyin, (Eflâkî, 1989, I/56) lakabı Burhaneddin. İsminin önünde kullanılan “Seyyid” Hz. Hüseyin soyundan Peygamber nesli olduğu için adına izafe edilmiştir. Bazı kaynaklarda ise adının Burhaneddin, nisbesinin de “Huseynî” olduğu belirtilmekte. Ayrıca Şems-i Tebrizî’nin Konya’ya gelişini Hz. Mevlâna’ya haber vermesinden dolayı da “Seyyid-i Sırdân” olarak vasfedilir. Mevlâna’nın eserlerinde ise “Burhâneddîn, Burhân-ı dîn ve Burhân-ı Muhakkık” Mevlâna, Mesnevi, gibi adlarla anılır. Tasavvufi konulardaki araştırmaya yönelik vasfından, delil aramaksızın Allah’ı müşahede etmesinden ve eşyanın hakikatini Hak olarak görmesinden dolayı da daha çok “Muhakkık” lakabıyla tanınır. Kendisi de Maârif adlı eserinde kendinden Muhakkık diye bahseder. Daha çok kullanılan Tirmizî nisbesi de doğduğu yere atfen isminin sonuna eklenmiştir.

tirmizi-turbe-genel-foto-nuri-simsekler.jpg

Son dönem kaynaklarında genellikle Burhaneddin Muhakkık-ı Tirmizî olarak anılan büyük mutasavvıf ve mücahede adamı 565, 1169 yılında Seyyit Hasan Tirmizî’nin oğlu olarak Tirmiz’de doğdu (Ceyhan, 2009, 56). Burada eğitimini tamamladıktan sonra gördüğü bir rüya üzerine kırk yaşlarında Belh’e giderek (605/1208) kırk gün kadar Mevlâna’nın babası Sultanülulema Bahaeddin Veled’in meclislerine katıldı. Daha sonra Tirmiz’e geri döndü. Bir yıl sonra tekrar Bahaeddin Veled’in yanına giderek derslerine devam etti. Bu sırada çocuk yaşlarındaki Mevlâna’nın yetişmesinde hocalık ve lalalık görevini üstlendi. Bahaeddin Veled ve ailesinin Belh’ten ayrılmasının ardından (609/1212 veya 610/1213 veya 619/1222) tekrar Tirmiz’e dönerek bazen ilahi sarhoşluk halinde (cezbe ve sekr) bazen, ders vererek, bazen de tefekkür ederek ovalarda dolaşıp günlerini geçirmeye başladı. Sekiz-on yıl bu hâl üzere devam eden Tirmizî, bir gün ders verirken şeyhi Bahaeddin Veled’in Hakk’a yürüdüğü (23 Şubat 1231) kendisine malum oldu ve Konya’ya giderek Mevlâna’nın eğitimine yardımcı olması yönünde gördüğü rüya üzerine Konya’ya geldi.

konya-mevlana-turbesi-mevlana-muzesi-selimiye-camii.jpg

1232 yılı sıralarında Konya’ya gelen Tirmizî, dokuz yıl kadar Mevlâna’ya hocalık yaptı (Sultan Veled, İbtida-name, 1976, 4318. beyit). Bu sürenin ilk üç-dört yılında babasının bilgi seviyesine ulaşmış gördüğü Mevlâna’yı hâl ilmiyle mücehhez kılmak için çalıştı, kalan kısmında ise onu Halep ve Şam’a eğitim için gönderdi.

Tirmizi 638/1240 yılında Kayseri’ye geri döndüğü ve 638/1240 veya 639/1241 yılında burada vefat ettiği kaynakların ittifak ettiği bir tarihtir. Tirmizî vefatının ardından Kayseri’de bugünkü türbesinin bulunduğu yere defnedilmiş, Selçuklu devlet adamı Sahip İsfehanî mezarının üzerine bir türbe yaptırmak istemişse de rüyasında gördüğü Tirmizî’nin itirazına binaen bu fikrinden vazgeçmiştir (Eflâkî, 1989, I/70). Tirmizî’nin günümüzdeki türbesi ise aynı zamanda Mesnevî şarihi olan Abidin Paşa’nın Ankara valiliği döneminde 1892 yılında inşa edilmiştir.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.