CHP'li delegeler "şaibeli kurultay"da "dağıtılan paraları" anlattı
CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı'nda "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturmada ifadeler alınmaya başlandı.
ERZURUM DELEGESİ YUSUF GÖGERKAYA: "BANA 1000 DOLAR PARA UZATTI"
CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı'nda "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturmada, partinin Erzurum delegesi Yusuf Gögerkaya tanık sıfatıyla ifade verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, savcıya ifade veren Gögerkaya, 2022'de CHP'ye katıldığını ve Erzurum Uzundere ilçe başkanı olarak görev yaptığını, CHP 38. Olağan Kurultayı'nda delege olarak oy kullandığını anlattı.
Kurultayda oyunu Özgür Özel'e verdiğini aktaran Gögerkaya, o dönem Erzurum il başkanının Serhat Can Eş olduğunu, Eş'in kurultaydan önce Erzurum delegeleriyle toplantı yaparak iki liste hazırlayıp delegelere dağıttığını belirtti.
Gögerkaya, ifadesinde şunları kaydetti:
"Listenin birisini Özgür Özel için, diğer listeyi de Kemal Kılıçdaroğlu için hazırladı. İki listenin olmasının nedeni kendisinin genel başkanlık yarışında bulunan her iki kişi ile görüşerek onlardan kendisine en çok menfaati teklif eden ve kendisinin Erzurum il başkanlığını devam ettirecek olan kişiyi desteklemekti. Serhat Can Eş, kurultaya bizden birkaç gün önce geldi. Ankara'ya gelince Kemal Kılıçdaroğlu ile resim paylaşıp desteğini açıkladı. Kurultaya gelmeden önce Erzurum delegeleri olarak sekiz kişi Kemal Kılıçdaroğlu, dört kişi de Özgür Özel'i destekleyeceğini söylemişti. Arkadaşım Yunus Siner bana il başkanımız Serhat Can Eş'in kurultaydan birkaç gün önce İstanbul'da bazı görüşmeler yaptığını söyledi. Başkan, İstanbul dönüşü bu kez de Özgür Özel ile görüşüp resim paylaştı. Özel'e desteğini belirtti. Biz bu duruma Erzurum delegeleri olarak tepki gösterdik. Ankara'ya geldiğimizde kurultaydan önceki gün Erzurum'un sekiz delegesi olarak Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp resim paylaştık, kendisine olan desteğimizi beyan ettik."
Gögerkaya, genel merkezden çıkınca yanındaki delege arkadaşlarına il başkanı ile görüşmeyi teklif ettiğini, 4 kişinin bunu kabul etmediğini ve diğer 3 kişiyle Eş'in olduğu otele gittiklerini belirtti.
"Bana 1000 dolar para uzattı"
Kurultaydan bir gün önce Serhat Can Eş, Erturan Alagöz ve Aziziye'den Abdulkadir isminde bir kişiyle Ankara'da bir mekana gittiklerini anlatan Gögerkaya, "İlerleyen saatlerde 02.00 civarında Serhat Can Eş, bizi pavyonun dışında kapı girişine davet etti. Orada bize hitaben 'Benim sizin imzalarınızı alıp bir yere göndermem lazım.' dedi ve cebinden para çıkardı. Bana 1000 dolar para uzattı. Ben bu parayı delil olarak ileride kullanmak amacıyla aldım. Bu parayı hiç kullanmadım. Amacım ileride olabilecek bir şikayet ortamında dile getirmek ve delil olarak açıklamaktı. Arkadaşım Erturan Alagöze'e 1500 dolar teklif etti ve o parayı alıp cebine koydu. Abdulkadir'e ise 1000 dolar teklif etti ancak Abdulkadir bu parayı kabul etmeyip, ortamı terk edip Kılıçdaroğlu'nun ekibinin olduğu tarafa gitti."
Daha sonra otele geçtiklerini, Eş'in gösterdiği evrakları da imzaladıklarını belirten Gögerkaya, "Biz evrakları imzaladıktan yaklaşık 20 dakika sonra Şaban Sevinç isimli gazeteci kendi X hesabından bizim imzalayıp Serhat Can Eş'e verdiğimiz evrakı aynen paylaştı." ifadelerini kullandı.
"Özel lehine oyumu kullandım"
Gögerkaya, "Erzurum delegelerinden Ekrem Ekmekçi, Yunus Siner, Ümit Karacabey, Bayram (Tekman ilçe başkanı), Recep Eren'in para aldıklarını duymadım. Serhat Can Eş, kurultay sırasında Özgür Özel lehine oy kullanmamızı ve oy pusulasında Özgür Özel işaretli olarak fotoğraf çekip oy pusulasının fotoğrafını kendisine göndermemizi delegelerden istedi. Ben de kurultay günü Özgür Özel lehine oyumu kullandım, fotoğrafımı kendi cep telefonum ile çektim ve Eş'e WhatsApp üzerinden gönderdim. Diğer delegelerimiz de aynen böyle yaptı." beyanında bulundu.
Kurultay bittikten sonra Erzurum'a döndüklerini anlatan Gögerkaya, delegeler ve partililer arasında şaibe iddiasının çok konuşulduğunu söyledi.
Gögerkaya, bu şaibe iddialarının araştırılarak gerçeğin ortaya çıkarılmasını, varsa tespit edilecek sorumluların cezalandırılmalarını talep etti.
BİTLİS DELEGESİ VEYSİ UYANIK: "DELEGELERE DAĞITILMAK ÜZERE ELDEN TESLİM ETTİ"
CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı'nda "kurultay günü para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturmada, partinin Bitlis delegesi Veysi Uyanık tanık sıfatıyla ifade verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, savcıya ifade veren Uyanık, 37. Dönem CHP Bitlis İl Başkanlığı görevini yürüttüğünü, CHP 38. Olağan Kurultayı'nda delege olarak oy kullandığını anlattı.
38. Olağan Kurultay'dan yaklaşık bir hafta önce CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın daveti üzerine İstanbul'a gittiğini ve Beyoğlu ilçesinde bir otelde kaldığını anlatan Uyanık, "Otelde Özgür Karabat, Ekrem İmamoğlu ve Metin Kaya ile birlikte girişte bulunan toplantı odasında gündüz vakti toplantı yaptık. Bu toplantıda İmamoğlu, Özgür Özel'i desteklememi istedi ve diğer detayları da Özgür Karabat ile halletmemi söyledi." ifadesini kullandı.
Ekrem İmamoğlu'nun doğu ve güneydoğu illerindeki kurultay delegelerindeki etkisini bildiğini, bu nedenle İmamoğlu'nun Özel lehine delegeleri ikna etmesini istediğini aktaran Uyanık, kurultaydan kısa süre önce de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Karabat'nın odasında görüşme yaptıklarını belirtti.
"Karabat, nakit parayı çıkarıp bana delegelere dağıtılmak üzere elden teslim etti"
Uyanık, ifadesine şöyle devam etti:
"Ben 'Delegelere Özgür Özel'e oy vermeleri karşılığında ne vereceksiniz?' diye açıkça Özgür Karabat'a sordum. Karabat odasında bulunan bir kargo poşeti içerisinde 100 bin lira olduğunu söylediği nakit parayı çıkarıp bana, delegelere dağıtılmak üzere elden teslim etti. Ben 100 bin lirayı elden aldım. Ayrıca market alışveriş kartlarının da arabada olduğunu, oradan da bana bu kartlardan vereceğini ve benim de bunları delegelere dağıtmamı söyledi. Ben de kendisine bana verdiği paraları ve market kartlarını kendilerinin istediği şekilde ilgili kurultay delegelerine dağıtacağımı ve kendilerine bilgi vereceğimi söyledim.
Daha sonra Özgür Karabat'ın şoförü ve danışmanı olan 'Sırrı' isimli kişi beni kendilerine ait bir araçla TBMM'den alarak, Beytepe'deki evime götürdü. Araçtan indiğimiz sırada aracın bagajında bulunan içerisinde kargo kolilerinin bulunduğu büyükçe bir kutuyu elime verdi. Ben de bunları alıp evime çıktım ancak kutuyu hiç açmayıp evin içerisinde vestiyere bıraktım. Bir gün sonra Sırrı, beni telefonla arayarak 'Market kartlarının fazlasını yanlışlıkla sana vermişim, bunları geri almam lazım, yoksa Baki Aydöner beni perişan eder', diye telefonda bana yalvardı. Ben de 'gelip alın' dedim. İlyas Şahin (eski Artvin merkez CHP ilçe başkanı ve İstanbul'da İSKİ koordinatörü) beni telefonla aradı. Bulunduğum siteye geldi. Ben kolinin içerisinden 100 bin lira değerinde market kartını kurultay delegelerine dağıtmak üzere aldım, geriye kalan tüm kartları koli içerisinde İlyas Şahin'e teslim ettim. Bu sırada İlyas Şahin, Baki Aydöner'i telefonla arayarak kartları almak için geldiğini söyledi, telefonu bana verdi. Telefonda Baki Aydöner, bana hitaben 'Abi market kartlarının fazlasını sana yanlışlıkla vermişler, daha 10-15 ile dağıtacağız, kutunun içerisinde yaklaşık 1 milyon 500 bin liralık market kartı var, senin durumun iyi, kapında bir domuzun eksik.' diye söyleyince ben de telefonda Baki Aydöner'e hitaben 'Kapımda bir tek sen eksiksin.' diye söyledim ve telefonu kapattık."
"İSKİ'de işe yerleştirdiler"
Kartları arabanın bagajına koyarken fotoğrafını çektiğini, ertesi gün Tandoğan'da bir kafeye giderek Bitlis kurultay delegeleri Rıdvan Bildirici, Ömer Akışık ve Şerif Sayın'a verdiğini, kendisine kart almadığını belirten Uyanık, şu beyanda bulundu:
"Ayrıca o toplantı sırasında il başkanı Metin Güzelkaya'yı bir kenara çekerek Özgür Karabat'ın kendisi için 100 bin lira para ayırdığını, Meclis'e giderse kendisine vereceğini söyledim. Daha sonra kendisi TBMM'ye gidip Özgür Karabat'ın odasında 100 bin lira para nakit aldığını bana söyledi. Ben kurultaydan sonra Özgür Karabat'a kimlere kart ve para dağıttığımı ismen bildirdim. Muş delegesi olan Arif Adanur'un Özgür Özel lehine imzasını ikna ederek ben aldım. Götürüp CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'ye Özgür Özel'in Turan Güneş'teki seçim ofisinde Bitlis delegelerinin imzaları ile birlikte elden teslim ettim. Bunun üzerine Arif Adanur'un ablasını İSKİ'de işe yerleştirdiler."
Uyanık, CHP'li olarak partisi hakkındaki şaibe iddiasının araştırılıp gerçeğin ortaya çıkartılmasını, varsa tespit edilecek sorumluların cezalandırılmasını ve şaibe tespit edilmesi halinde mahkemece kurultayın iptal edilmesini istedi.
CHP AVUKATI: "BANA HERHANGİ BİR PARA VEYA MENFAAT TEKLİF EDİLMEDİ"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayında "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturmasında, CHP Genel Merkez avukatı Çağlar Çağlayan şüpheli sıfatıyla ifade verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, savcıya ifade veren Çağlayan, dosyadaki tanık ifadesiyle geçen suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
Çağlayan, 2013'ten beri CHP Genel Merkezinde avukat olarak çalıştığını, yakın zamana kadar da partide çalışan tek avukat olduğunu ifade etti.
Tanıklardan birinin, Şükran Kütükçü ile aylar öncesinde kumpas kurarak 4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılan CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu'na verilen oyların geçersiz sayılmasına müdahil olduğunu iddia ettiğini belirten Çağlayan, "Müfterinin, bu iddiasını destekleyen herhangi bir delili bulunmamaktadır. Siyasi Partiler Kanunu gereğince kongrelerde seçimler, seçim kurullarınca yapılır ve sandık görevlilerini seçim kurulu oluşturur. Sandık kurulu başkanı ve bir üyesi, seçim kurulunca belirlenen kişilerden oluşur. Kalan bir sandık kurulu üyesi ise kurultaydan önce parti yönetimince bildirilir." ifadelerini kullandı.
Bahsi geçen kurultaydan önce Kılıçdaroğlu'nun genel başkanken sandık kurulu üyelerini bildirdiğini aktaran Çağlayan, kendisinin hukuken herhangi bir adaya verilen oyları geçersiz saydırma imkanının bulunmadığını ifade etti.
Çağlayan, ifadesinde şunları kaydetti:
"Oyları ben saymadığım gibi, oy sayımı esnasında herhangi bir görev ve inisiyatifim de olamaz. Seçim kurulunca oluşturulan sandık kurulları oyları sayarken, her iki genel başkan adayının da gözlemecileri sandık başında bulunmuştur. Aynı zamanda oyların sayım dökümü açık yapıldığından, oy kullanan delegeler de sandık başında sayımı takip etmiştir. Bu esnada herhangi bir adaya verilmiş olan oyun geçersiz sayılması için herhangi bir müdahale ya da telkinde bulunmam halinde, orada bulunan aday gözlemcileri ve taraflar da mutlaka müdahalede bulunurdu.
Diğer yandan sayım döküm esnasında sandık başlarına da hiç gitmedim. Kimse beni sandık başında gördüğünü de iddia etmemiştir. Bana herhangi bir oyun geçersiz sayılıp sayılamayacağını konusunda bir soru soran da olmadı. Ben o gün, sayım bittikten sonra birleştirme esnasında seçim kurullarınca sandık sonuçlarının birleştirildiği alanın ön tarafında, seçim kurulunun çektiği bariyerlerin dışında sonuçlar alıp, parti yönetimine ve divan başkanlığına bildirmek için bekledim. Birleştirme tutanağında yazılı olan 18 geçersiz oyun, hangi gerekçeyle geçersiz sayıldığı konusunda da bilgi sahibi değilim. Bunu bilmem de hukuken imkansızdır."
"Bana herhangi bir para veya menfaat teklif edilmedi"
Sandık başında herhangi bir aday adına itirazda bulunma görevi ve yetkisinin bulunmadığını aktaran Çağlayan, oyların geçerli-geçersiz sayılmasına ilişkin itirazların da önce sandık kuruluna, ardından da seçim kuruluna yapılacağını söyledi.
Çağlayan, şunları kaydetti:
"Diğer yandan benim beraber plan kurduğum iddia edilen Şükran Kütükçü'yü genel başkanımızın TBMM'de görev yapan özel kalem müdürü olarak tanırım. Ben, genel merkezde görevli olduğum için kendisiyle irtibatım da sınırlıdır. Nezaket konuşmaları dışında Şükran hanımla özel hayatımda herhangi bir görüşmem de olmamıştır. Kendisiyle herhangi bir plan yapmam söz konusu değildir. Partinin 2013 yılından sonra yaptığı tüm kurultaylarda görev yaptım. Parti çevreleri de beni, hukuki işlerde görevimi tarafsızca yerine getirmemle tanırlar. Hakkımda herhangi bir siyasi ya da maddi çıkar sağladığım iddiası bulunmamaktadır. Yine yakınlarımın işe girmesi konusunda veya kendim ya da yakınlarımın haksız şekilde ve oy karşılığında taşınır taşınmaz mal edindiğine dair bir iddia bulunmamaktadır.
Dosya kapsamında alınan MASAK raporu ve kurumlara yazılan müzekkere cevaplarında da adım dahi geçmemektedir. CHP'nin 38. Olağan Kurultayına katılan kurultay delegelerinin iradelerinin fesada uğratılması amacıyla bu kişiler para veya benzeri bir menfaat dağıtıldığını duymadım, görmedim. Ayrıca bu amaçla bana da herhangi bir para veya menfaat teklif edilmedi. Ben de bu tür bir faaliyet içerisinde kesinlikle bulunmadım. Ben Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinin avukatlığını yürütürüm. Partideki kişilerin özel avukatı veya vekili değilim. Herhangi bir aday adına seçim kurullarına itiraz etme yetkim, hakkım ve görevim yoktur."
Çağlayan, hakkında "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verilmesini talep etti.
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.