Hollanda: Amsterdam-1
Hollanda nüfus yoğunluğu fazla olan bir ülkedir. Ülke özellikle peynirleri, yel değirmenleri, bisikletleri, laleleri, inekleri ve sosyal hakları ile tanınır. Ülke Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne, Uluslararası Adalet Divanı'na Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ve Europol'e ev sahipliği yapmaktadır.
Hollanda eski bir ülkedir. Kuzey Hollanda İspanya krallığına bağlı iken 1581'de bağımsızlığını ilan eder ancak 1648'de tanınır. Bu tarihten sonra Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılan bölge kuzeyde Hollanda Krallığı, 1830 da Güneyliler (Felemenkliler) Belçika adı altında bağımsızlığını ilan eder.
Hollanda'nın büyük bölümü deniz seviyesinin altındadır. Bu nedenle The Nederland (Çukur ülke) adını alır. Ülkede 1930 larda denizden yaklaşık 2500 kilometrekare toprak kazanmıştır. Güçlü ekonomisi ile yüzyıllardır Avrupa ekonomisinde özel rol oynamıştır. 16. Yy dan beri gemicilik, balıkçılık, ticaret ve bankacılık Hollanda ekonomisinin en önemli sektörlerdir.
Yüzölçümü Konya İlimiz kadar olan Hollanda’nın nüfusu 18 milyondur. Tarım alanı yaklaşık 1 milyon hektar (Türkiye sulu tarım alanının 1/6 sı kadar) olsa da, yeterli yağış sebebiyle sulamadan tarım yapılır.
Bunun yanında birim alanda en büyük verim alınan kapalı sistemde (seracılık) üretim de önemlidir. Tarım alanları yeterli yağış aldığından topraklarının % 32’sinde bitkisel üretim yapılır, % 40’ını çayır-meralar, % 18’i ise ormandır.
Tarımda bahçecilik de çok gelişmiştir. Bahçecilik çoğunlukla cam seralarda yapılır. Çiçekçilikte büyük ilerleme kaydetmiş olan Hollanda’ya, Batı Avrupa’nın çiçekçisi denilmektedir. Çiçekçilik ürünleri ihracatı 2022'de 11-12 milyar avro kadar olsa da süt ve yumurta ihracatı ilk sırada yer almıştır.
Halkın %52'si herhangi bir dine mensup olmadığını beyan etmekle birlikte, en yaygın dini inançlar Katoliklik (%23) ve Protestanlıktır (%15); Müslümanların oranı ise yaklaşık % 5'tir. Amsterdam, enteresan bir yer. Fazlaca ziyaretime rağmen her defasında başka bir şehir karşımıza çıkıyor. Büyük bir şehrin tüm avantajlarına sahip olan Şehrin nüfusu 850 bin kadardır.
Uluslararası restoranlar, iyi ama sessiz ulaşım ve sakin kanalları ile şehirde ulaşım için en iyi tercih bisiklettir. Şehrin her yeri parklar, yeşil alanlar ve gezinti yerleri ile kaplı. İç şehri gezdikçe yeni şeyler görüyor, gezerken de yorulmuyorsunuz. Parklarda spor yapan yaşlı nüfusun çokluğu dikkat çekiyor.
Ülkenin finans, kültür, sanat, turizm merkezidir. Kanal boyunca evler, sahip olduğu kilometrelerce uzunluğu, 90 adası ve 1500 köprüsü ile Kuzeyin Venedik'i olarak adlandırılmasını sağlamaktadır. 430 bin kadar Türk nüfusun 45 bin kadarı Amsterdam da kenar mahallelerde yaşamaktadır.
Amsterdam’da kaybolmamak için gezmeye İstasyon dan başlanmalıdır. Sırtınızı deniz tarafına verdiğiniz zamanda dikine giden kanallarla gezmeye başlayabilirsiniz.
Şehrin merkezinde çim sahalarda top koşturan, inanılmaz renklerde ve güzellikteki dükkânlarda sıralarla canlı çiçekler, çiçek soğanları ve hediyelik eşyalar cezbedici. Hele de dükkânların önündeki kocaman ahşaptan yapılmış, renkli takunyaları giyip resim çektirmeden geçmek olmaz.
Caddeler boyunca değişik renklerde tamirattan geçmiş, 4-5 kat eski binaların üzeri süslemelerle dolu. Öyle ki inşası 500 seneyi geçen binalar bile göz kamaştırıyor. Bu tür evler Avrupa’nın önemli bazı kentlerinde oldukça fazla. Evlerin dış cepheleri boyalı süslü ancak içleri de bundan aşağı kalır değil. Bu tür binaların sadece kapıları değiştirilmiş olarak kendini gösterse de eski mimariye uyumlu denebilir.
Şehrin muhtelif yerlerinde oldukça eskiden kalma yeşil veya küçük ormanlık alanlarda spor yapan, bisiklet süren insanlar var. Bu mekânlarda zaman zaman değişik kuş türlerine de rastlamak mümkün. Bisiklet Ülkesi Hollanda ve için bisiklet şehri de Amsterdam diyebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.