Bulgaristan-4 Filibe ve Gül Festivali

Bulgaristan-4 Filibe ve Gül Festivali
 Muhabir
Ah Filibe insanın yüreğini burkuyor. Bulgaristan’ın ikinci büyük kenti, nüfus 350 bin kadar.

Ah Filibe İnsanın yüreğini burkuyor. Bulgaristan’ın ikinci büyük kenti, nüfus 350 bin kadar. Meriç Nehrinin ikiye bölerek aktığı, yeşiline doyulmaz şehir, her haliyle zaman, tarih, kültür ve Osmanlı kokuyor. Filibe’ye Krallar şehri de diyorlar. Zaten şehri gezerken bunu görmek zor değil. Tarihi Roma kalıntıları, hemen yanında minareli Osmanlı camileri, Muradiye Camii en önemlisi. Osmanlı’nın Rumeli Beylerbeyi Merkezi. Şimdi de şehrin tarihi merkezinde, bize ait büyük bir marka otel var.

fikret-hoca-gezi-1.jpg

fikret-hoca-gezi-2.jpg

Yürekleri yakan, dağlayan iki Filibe Türküsü şöyle der:

Kız gibi sırların vardır, vurgun sana her yürek,
Buz gibi suların vardır, Kevser misin be mübarek?

Damarlarda bengi suyu, dertlilerin dermanısın,
Gönüllerde tarihleşen, Türklüğün bir fermanısın!

fikret-hoca-gezi-3.jpg

fikret-hoca-gezi-4.jpg

Sokaklarını gezerken kendinizi Türkiye’de gibi hissetmeniz mümkün. Kime selam verseniz, Türk olduğunu bildikleri an merhaba ile karşılanırsınız. Bayrak ve flamalarla donatılmış sokaklarda, pazarlamacı tezgâhları bizde olduğu gibi güzel esanslı yağlar ve cam kavanozda ballarla süslü.

fikret-hoca-gezi-5.jpg

fikret-hoca-gezi-6.jpg

Filibe (Plovdiv) Bulgaristan’ın ikinci büyük şehri olmasına rağmen Sofya’ya göre daha geri, ancak önemli bir tarım şehri. Ana cadde üzerlerinde hemen her dükkânda imalatı Türklere ait çokça zirai alet-makinelere rastlamak mümkün. Bu konuda Ülkem ve Bulgaristan iyi dayanışma içinde. Öyle ki bazı Türk şirketlerinin kiraladığı arazilerde tarım da yapılıyor.

Filibe’de fazlaca kalamıyoruz, zira Kazanlak da Gül Festivaline yetişmek durumundayız. Kazanlak (Kızanlık) önemli bir gül yetişen bölge. Burada her sene gül festivali yapılıyor ve Gülden elde edilen mamuller güzel bir festivalle, eğlence ve şovlarla turistlerin takdirine sunuluyor.

fikret-hoca-gezi-7.jpg

fikret-hoca-gezi-8.jpg

Akça Kazanlık ya da Kızanlık Eski Zara (Stara Zagora) ilinde Bulgaristan’ın orta kesiminde Büyük Balkan Dağlarının Gül Vadisinde bulunuyor. Nüfus ve toprak büyüklüğü bakımında ikinci durumundadır. Dar ve biraz da bakımsız yollardan geçerek Kazanlak ilçesine ulaşıyoruz. Yol boyunca festivale katılmak veya seyretmek için gelenlerle karşılaşıyoruz. Oldukça yoğun bir trafik ve nüfus şehre akın büyük giriyor. Bu hal bile festivalin ne derecede büyük ve önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Festival başlıyor. Geniş bir cadde de geçit töreni başladı. 2 km kadar uzunlukta ki cadde boyunca seyirciler tıklım tıklım. Festival merkezine kurulan festival çadırının içi çoğunluğu Japonlardan oluşan turistlerle dolu olması oldukça dikkat çekici idi. Öğrendiğim kadarıyla her sene yüzlerce Japon turist sırf bu festivali görmek üzere aynı tarihte geliyorlarmış. Kazanlıkta bir gül müzesi de bulunuyor.

fikret-hoca-gezi-9.jpg

fikret-hoca-gezi-10.jpg

Yürüyüş kollarında Osmanlı dönemini sembolize eden kıyafetler yanında davullu-zurnalı geleneksel oyunların da yer alması beni hayli duygulandırdı. Yerel ve geleneksel kıyafetli yaşlı bayanlar bir yanda, modern kıyafetlerle genç kızların yürüyüşü diğer yanda epeyce dikkat çekiyor. Festival yürüyüşü 2 saat kadar sürüyor, sonunda bir de festival güzeli seçiliyor.

Festival sonunda yerel ancak küçük firmaların gül yağından yaptıkları ürün bölümlerini geziyoruz. Öğrendiğimiz kadarıyla tüm Bulgaristan da üretilen gül yağları bizde de olduğu gibi olduğu gibi düşük fiyatlarla Fransa’ya gönderiliyor. Fransa da bu ürünlerle dünyanın en pahalı parfümlerini ve yüz-cilt ürünlerini üreterek esas vurgunu yapıyorlar.

fikret-hoca-gezi-11.jpg

fikret-hoca-gezi-12.jpg

Bulgaristan’ın bu bölgesinde üretim yapan Türk yatırımcılarından da bahsetmiştik. Bunlardan biri ve en büyüğü olan bir Türk yatırımcının işletmesini geziyoruz. Türk vatandaşımız bölgenin en büyük tarım arazilerinden birine sahip. Türk dostumuz aynı zamanda büyük bir Lavanta bahçesine de sahip.

4 haftadır Bulgaristan hakkında yazı kaleme aldım, şahsımın çektiği orijinal resimlerle de seyahatimi görüntüledim. Bulgaristan ayrı bir devlet olsa da genel görüntüsü ve kültürü itibariyle bizden bir parça gibi duruyor. Bunu her gittiğiniz yerde görebiliri, yemek kültürüyle tadabilir, folkloru ile de duygu dünyanıza çekebilirsiniz. Bu bakımdan Bulgar halkı Avrupa’nın değil, doğu kültürünün bir parçasıdır.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.