Cezayir-1
Adı Cezayir olan bir Konya türküsünün etkileyici ve hüzünlü sözleri şöyle başlar:
Cezayir'in harmanları savrulur. Savrulur da sağ yanına devrilir.
Eller annem der de başım çevrilir.
Çelenleri mermer taşlı Cezayir, Güzelleri hilal kaşlı Cezayir. Böylece devam eder gider.
Cezayir hem ülke, hem de başkentin adıdır. Gerçekten güzelleri hilal kaşlı, sıcak, güzel, samimi, sempatik insanların ülkesi. Fas ve Tunus’tan sonra gittiğim üçüncü Kuzey Afrika ülkesi. Dost bir arkadaşımla yola çıkıyoruz. Fransız zulmünü derinden yaşamış, istiklal harbi vermiş ve kazanmış, mahzun bir ülke. Cezayir Berberi, Fenike, Bizans, Roma, Arap ve Türklere dayanan bir ülkedir.
Cezayir Türkiye’nin 3 katı büyüklükte alana, yaklaşık 50 milyona yakın nüfusa sahiptir. Bunun 42 milyonu Cezayir de, 5 milyonu Fransa, kalanı da çeşitli ülkeler de yaşamaktadır. Cezayir halkı karışık bir ırk ve kültür olsa da, biz Türklere karşı oldukça sıcak ve samimi davranan insanlar durumunda.
Seyahatimiz İstanbul’dan başlıyor, 3.30 saat lik bir uçuştan sonra yeşillikler ve seralardan sonra Hayri Bumedyen Havaalanına iniyoruz. Otelimize gitmek için bize bir Cezayirli yardımcı oluyor ve Metro ile geçiyoruz. Türk olduğumuzu öğrenince, resmiyete göre doları daha yüksek kurdan bozuyor. Düzgün bir adam. Öyle ki telefon numarasını da vererek ihtiyaç olduğunda aramamızı istiyor.
Konakladığımız yer şehrin tepe kısmında, yeni yerleşim alanında. Konaklama ücretinde kahvaltı olmadığı halde evsahibi çok güzel kahvaltı hazırlıyor, kahvaltıların parasını da almıyor. Az da olsa Türkçe biliyor ve Türkçeyi Türk olan nenesinden öğrendiğini söylüyor.
Başkent Cezayir yaklaşık 1.5 milyon nüfuslu. Akdeniz’e kıyısından, 150 metrede yükseklikte yamaçlara yerleşmiş bir şehir. Sabah merkeze gitmek üzere yürüyoruz. Sanki Paris’teyiz. Sokak ve cadde isimleri Arapça ve Fransızca, süslü bina mimarisi sanki Paris binalarının bir kopyası. Ancak ana caddelerdeki panolarda yöreye has resim ve minyatürlerden Cezayir de olduğumuz anlaşılıyor.
Yüzünüz denize dönük olduğunda sağda uzakta oldukça büyük bir anıt görülüyor. Cezayir’in Fransız işgalinden kurtuluşu adına dikilmiş bir anıt olduğunu öğreniyoruz. Kenti sahilden itibaren keşfe başlıyoruz. Bu sefer de İstanbul-Üsküdar sahilinde gibiyiz. Mısırcı, dondurmacı, çaycı; değişik eğlence ve gösteri merkezleri bize benziyor. Ritimli bardak ve kâse sesleri arasından yürüyoruz.
Aslında Afrika ülkeleri ve İslam dünyası içinde Cezayir, hammadde ve insan potansiyeli ile şu an ki olduğu yerden çok daha ötesini hak eden bir ülke. Ancak tarihinde yapılan köleleştirme, kaynakları sömürme politikaları yıllardır bunu önlemiş. Buna rağmen Cezayir halkı oldukça dinamik ve özgür yönetime en hazır durumda. Bunu sokaklarda kadın-erkek hararetli duran insanından anlamak zor değil. Ellerinde pankartlar ve afişlerle özgürlük ve kalkınma isteyen insan yürüyüşlerinden anlıyoruz.
İki saat kadar çevreyi keşfederek yürüdük. Yorgunluğumuzu bizde olduğu gibi banklarda çay içerek giderdik. Bu arada Türk olduğumuzu anlayan Cezayirlilerle Arapça ve İngilizce olarak sempatik ikmallerde bunuyoruz. Öyle ki konakladığımız yerde olduğu gibi, sahilde de seyyar esnafın “çay-simit bizden abi” diyerek birebir jestlerinden anlıyoruz.
Öğle oldu, ezan okunuyor, şehrin merkezinde küçük tarihi bir camiye giriyoruz. Namazları bizim gibi. Cami çevresinde açıkta barının mülteciler içimizi burkuyor. Buna rağmen çoğunlukla iyi yaşayan, eğitimli, görgülü, ekonomisi iyi olan Cezayirliler çoğunlukta. Sahilden dikine yokuş yukarı ince işlenmiş taş binalar arasında farklı renklerde boyanmış yüzlerce basamaklı merdivenler oldukça dikkat çekici. Bu merdivenlerden birinden 120 basamakla yokuşun ilk bölümüne çıkarak sahil resimleri de çektim.
İkindi namazı için bu sefer daha Kuzey Afrika mimarili bir camiye geçiyoruz. Namaz sonrası imamın daveti üzerine çaylı sohbetine iştirak ediyoruz. İmam eğitimli sosyal; siyasi ve ekonomik konulara da hayli tecrübeli birisi. Cezayir tarihi, zulümler ve gelinen durum hakkında derinlemesine sohbet oluyor.
Devem edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.