Kıbrıs-Lefkoşa-1
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) ilk defa bir grup çalışmasına katılmak üzere 30 sene evvel gitmiştim ve o zamanda çok heyecanlanmıştım. Sebebi 1974 çıkartmasına benim askeri dönemim katılmış, bunlardan biri de köylüm Mehmet idi ve paraşütle atlamada yara alarak gazi olmuştu.
Kuzey Kıbrıs’ı birkaç yazı serimle ancak anlatabilir. Zira Kuzey Kıbrıs’ta o kadar derinlemesine bir tarih ve kültür var ki herbir şehrinde ayrı bir güzellik, ayrı bir değeri temsil eder. Kuzey Lefkoşa ise başkent olmakla birlikte denize bağlantısı olmayan, İlçe konumunda olan yaklaşık 100 bin nüfuslu bir yer.
KKTC de ayrıca 5 ilçe (Girne, Gazimagusa, Güzelyurt, İskele ve Lefke) daha var. KKKTC üç tarafı denizle çevrili, güney bölümünde ise Rum kesimi bulunur. Kuzeyde en önemli yer 74 harekâtında da önemli olan Beşparmak Dağları’dır. Bu dağlar batıdan doğuya (Karpaz) uzanır.
KKTC’nin nüfusu 30 sene evvel 150 bin kadardı, günümüzde 350 bine ulaşmış durumdadır. Kıbrıs halkı, kendilerine göre orijinal yerli ve 1974 sonrası Anadolu’dan gelen Türklerden oluşur. Anadolu kökenli olanları çoğu Hatay, Adana, Mersin den gelmiş daha çok köylerde ikamet eder ve çoğunlukla çiftçilik yaparlar. Yerliler daha çok siyaset, memuriyet ve ticarete hâkimdirler. İkisi arasında kültür ve anlayış farkı var dense de zamanla evliliklerle karışım söz konusudur. KKTC nin para birimi TL olsa da çoğu yerde (kiralama gibi) pound geçer. KKTC turizm ve eğitim yatırım için önemli bir yer sayılır.
1974 öncesi yerli KKTC liler aynı zamanda İngiltere vatandaşıdır ve vizesiz olarak seyahat edebilirler. Kıbrıs, Avrupa Birliği'nin bir parçası olduğundan, Kıbrıs vatandaşları da Avrupa Birliği yasası adı altında Avrupa Birliği vatandaşı olarak kabul edilirler. Bu hak 1974 den sonra gelenlere verilmemiştir.
Lefkoşa ve KKTC halkı tarihinde çok kanlı olaylarla karşılaşmış ile acıların şehri de diyebiliriz. Osmanlı İmparatorluğunun Rusya ile 93 harbinden (1877) yenik düşmesi ile İngilizlere kiralanan Osmanlı adası olan Kıbrıs, 0smanlının 1. Dünya savaşından yenik düşmesi ile de İngiliz adayı ilhak etti. Sonrasında İngilizler ile Rumlar ve Türkler arasında çatışmalar sürdü. Adayı tamamen ele geçirmek isteyen Rumlar 1931 ve 1955 de ayaklandılar. Çocukluğumuza denk gelen bu zamanda ve sonrasında Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş isimlerini çokça duymaya başladık.
Rumların ayaklanmaları ve Türklere karşı 1963, 1964 ve 1967 olaylarından sonra, Türkiye’nin 1974 de yaptığı Kıbrıs Barış Harekâtı ile bu barbarca baskı son buldu. Sonrasında Rumlardan ayrıldı ve Kıbrıs Türkleri 1983 de bağımsız bir Türk Devleti KKTC kurularak karşılığını aldı. O zamandan beri sadece Türkiye’nin tanıdığı bir Devlet olarak halen varlığını sürdürüyor.
Lefkoşa 30 yıl evvelinde geldiğimde de yüklendiği misyonu ile tanınıyor. Binlerce Kıbrıs mücahidi ve Anadolu Türkleri Rumlarla çatışmalarda yüzlerce şehit verdi; Beşparmak Dağları Türkülere konu oldu. Bunlara rağmen gelinen noktada medeni bildiğimiz Avrupalı ve Yunanlıların da baskısı ile halen Kıbrıslı kardeşlerimizin devlet olma hakkını vermedi, kısa zamanda da verilecek gibi görülmüyor. İşin bir tarafı bu olsa da, diğer tarafında bazı genç neslin ve siyasetçilerin devlet olma talebi de yok gibi. Hatta Türk Barış Gücüne “sizin burada ne işiniz var” diyecek bir tavrın olduğu görüşü de yok değil.
Lefkoşa İlçesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin belediyesi ilçe olan Devlet yönetiminin merkezidir. Bu kente 30 sene önceki ilk gidişimden sonra belirli sürelerle 3 defa gittiğim Lefkoşa’ya yürüttüğüm bir proje sebebiyle 2 senenin yarısını burada geçirdim, bu bakımdan da yerli bir Kıbrıslı gibi tüm sokakları ve tarihi yerlerini derinlemesine görme şansım oldu. İlk gördüğüm Lefkoşa ile şimdiki arasında tarihi şehirde derinlemesine bir değişen yok. Ancak sokaklar, alışveriş merkezleri kafe ve restoranlar yerli ve yabancılar tarafından her zaman dolduruluyor. Şehir özelikle geceleri çok hareketli olsa da, yeni yerleşim merkezini olarak şehri Kuzey bölgesinden Lefke- Gazimagusa olan yolun her iki tarafında da yeni binalar, oteller, yamaçlarda üniversiteler donatıyor.
Lefkoşa’nın en muhteşem yeri şehrin her tarından görülen Beşparmak Dağları ve tam ortasında yer alan 101 bin M2 lik KKTC bayrağıdır. Bu bayrak gece Işıklandırılınca da güzel bir seyir noktası oluyor. Büyüyen Lefkoşa bu bayrağın altına kadar ulaşmış durumda diyebiliriz. Kıbrıs ve Lefkoşa’ya deniz ve Hava yolundan ulaşılıyor. Henüz yeni büyütülen muhteşem Ercan Havaalanı başlı başına bir eser.
Devam Edecek
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.