Yağmur Çağlayan

Yağmur Çağlayan

Büyümüş de küçülmüş: Matilda

Büyümüş de küçülmüş: Matilda

Çocuk edebiyatının ortaya çıkışı tıpkı kullandığımız ürünler ya da aldığımız hizmetler gibi arz talep bağlamında gerçekleşmiştir. Çocukların okuyabileceği eserlerin yokluğu yazarların onlara uygun karakterler, ortamlar ve olaylar yaratmasıyla sonuçlandı ve böylece yeni bir tür doğdu. Çocukların ilgisini çekecek konular araştırıldı, onlar için neyin uygun olup olmadığı saptandı. Bu edebiyat türü yalnızca yazarlara değil ayrıca psikologlara, ebeveynlere ve hatta öğretmenlere ihtiyaç duydu. Yetişkin insanlar belki de körelmiş hayal güçleriyle çocukların iç dünyasını taklit etmeyi amaçladı. Çocukların anlayabileceği sadelik ve içtenlikte, yetişkinlerin de keyif alacağı eserler yaratıldı.

Türün önde gelenlerinden Roald Dahl tüm bu özellikleri okurlara sağlayan bir tarza sahip. Minikler için çocuk kitapları yazmasının yanı sıra yetişkinler için korku hikayeleri de yazan çok yönlü ve yetenekli bir yazardır. Çocuk kitaplarında yoksulluk, ölüm ve zorbalık gibi konuları kurgusuna dahil etmekten hiç çekinmez. Hikayelerini genellikle absürt komedi etrafında şekillendirir, böylelikle hassas çocukların bile incinmeden kıkırtılarla okuyacağı eserler yaratır.

Çoğu klasik çocuk edebiyatı eseri ayrıca sinemaya uyarlanmıştır. Roald Dahl’ın “Charlie’nin Çikolata Fabrikası” eserini siz de çocukluğunuzda ya da yetişkinken muhakkak okumuş ya da izlemişsinizdir. Bu sayıda ise bir diğer çok sevilen eseri “Matilda” hakkında konuşacağız.

Roald Dahl her eserinde vurucu mesajlar vermeyi amaçlar ancak bunu neşeli ve komik bir hikayenin içine yedirir. Baş karakterimiz minik Matilda’nın oldukça trajik bir hayatı Quentin Blake’in sevimli illüstrasyonlarıyla ve Roald Dahl’ın absürt komedi ögeleriyle dengelenir. Ayrıca, kitapta yetişkinlerin çocuklara karşı olan tutumları da sorgulanır ve okuyuculara empati duyma becerisi kazandırılır. Ancak bunların hepsini mizahi bir çerçevede yapmasından ötürü eleştirileri yargılanmaz aksine övgü ve takdir toplar.

Semboller, Temalar ve Mesajlar:

Matilda henüz 1,5 yaşındayken gayet güzel konuşabiliyordu, 3 yaşına geldiğinde kendi kendine bakabiliyordu. Bozuk arabaları sözde tamir ederek fahiş fiyatlara satarak illegal para kazanan bir babası, işsiz ve kumar bağımlısı bir annesi ve bu ebeveynlerin elinde büyüyen ne yazık ki beceriksiz ve televizyon bağımlısı bir abisi vardı. Öğleden sonra evde bir başına kalan Matilda saçlarını yapmayı, giyinmeyi, yemek pişirmeyi ve hatta okumayı öğrenmişti. Henüz 4 yaşındayken evde kitabı kalmadığı ve satın da alamadığı için kütüphaneye gitmeyi öğrenen Matilda öncelikle kütüphanedeki tüm çocuk kitaplarını okudu ve ardından klasikleri okumaya başladı. Kitapların sembolize ettiği birden fazla şey vardı. Öncelikle kitaplar Matilda için bir kaçıştı. Ailesinden, can sıkıntısından ve yalnızlığından bir kaçış. Sayfaların arasında kaybolurken Matilda kendi kişiliğini inşa etti, ahlak ögelerini bile ailesi yerine bu kitaplardan öğrendi.

Matilda 6 yaşına geldiğinde ailesi onun hala 3,5 yaşında olduğunu sanıyordu. Henüz kızlarının yaşını bilmeyen ebeveynler elbette çocuğun zekasının da farkında değildi. Babası sonunda Matilda’yı okula yazdırdı. Matilda yaşıtlarından zaten çok önde olduğunun bilincindeydi ancak okulda arkadaşlar edineceği için çok heyecanlıydı çünkü 6 yılı yapayalnız geçmişti.

Matilda’nın aile hayatı yalnızca çocuklara değil yetişkinlere yönelik de büyük mesajlar içeriyordu. Çocuk kitaplarının net ve sade olması gerekliliğinden ötürü siyah-beyaz tarzındaki kıyaslarla doğru ve yanlışı öğretiyordu. Matilda okula başladığında sınıf öğretmeniyle tanıştı ve iyi-kötü ebeveyn ayrımı belirgin özelliklerle okura sunuldu. Bayan Honey bir ebeveyn olmadığı halde öğrencileriyle tıpkı ebeveyn gibi ilgileniyordu ve eğitim aşkıyla onlara yalnızca dersleri değil hayatı da öğretiyordu. Matilda ilk kez merhamet ve samimiyeti tecrübe etti. Bayan Honey’nin karakteri ayrıca “iyi öğretmen” kavramını da yansıtıyordu. Okul müdiresi Bayan Trunchbull korkunç bir insan olmasının yanı sıra berbat da bir öğretmendi. Sağlıksız bir otoritesi vardı ve çocuklara işkence etmekten zevk alıyordu. Kitapta absürtlüğü sebebiyle korkunç olmayan bu sahneler filmde de çok daha komikleştirilmiş bir absürtlükle yansıtıldığı için korku ya da rahatsızlık vermez.

Matilda kontrolsüzce telekinezi yeteneğini keşfetti. Yalnız kaldığında yavaş yavaş alıştırmalar yapan Matilda gücünü de geliştirmeye başladı. Bir okul gününde Bayan Trunchbull’un sınıf ziyareti esnasında ona çok sinirlenen küçük kız intikam almak için gücünü kullandı. Bayan Honey bu gücün Matilda’nın hayal gücünün tatlı bir ürünü olduğunu düşünüp onu pek ciddiye almadı ancak sonrasında Matilda ona kanıtladı. Böylece Bayan Honey gücü hakkında da onun en büyük destekçilerinden biri oldu. Matilda’nın özel gücü ise onun cesaretini ayrıca ruhundaki gücü sembolize ediyordu.

Bayan Honey’nin davetiyle evine misafir olan Matilda zarif ve nazik öğretmeninin bir kulübedeki yoksul yaşamına şahitlik edince şaşkına döndü. Böylece Bayan Honey tıpkı bir masal gibi ona trajik hayat hikayesini anlattı. Bayan Honey, Müdire Trunchbull’ın yeğeniydi, anne ve babasını kaybettikten sonra halasının zorbalığıyla büyümüş ve sonrasında evden atılmıştı. Zamanında hasta erkek kardeşine bakmak için gelen Bayan Trunchbull ise Bayan Honey’nin hakkı olan evi zorla elinden almıştı. Maaşının ise çok büyük bir kısmını hala halasına verdiği için yoksuldu. Bayan Honey evde kalabilir ve bu kadar da yoksul olmayabilirdi ancak o zaman okuyup öğretmen olamazdı ve halasının hizmetçisi olmak zorunda kalırdı. Dolayısıyla bu küçük kulübe de Bayan Honey’nin özgürlüğünü, cesaretini ve gücünü sembolize eder.

Matilda öğretmenine böyle davranılmasını sindiremedi ve kendince bir intikam planı yaptı. Başlarda yalnızca telekinezi gücüyle Müdire Truncbull’la uğraşıp onu korkutuyordu ancak sonrasında öğretmenine evini geri iade etmeye karar verdi. Okuyucuya meraklı ve zeki bir çocuk olarak sunulan Mathilda’nın burada da cesaretine ve hayallerini gerçekleştirmesine şahitlik ediyoruz. Dahl çocuklara güçlü olabilecekleri ve hayallerini gerçekleştirebilecekleri mesajını veriyor.

Telekinezi gücünü kullanarak Bayan Trumchbull’un evinde erkek kardeşinin hayaleti varmış gibi acımasız kadını korkutan Matilda, kadının evi hatta kasabayı terk etmesini sağladı. Böylece öğretmenine evini geri verdi, yoksulluktan kurtardı ve genç kadının özgürlüğünü ebedi kıldı. Matilda öğretmeniyle keyifli bir hayat sürerken babasının illegal işi FBI tarafından takibe alınmıştı. Sonunda adamı yakalamaya geldiklerinde ailesi kaçmak üzere toplanıp yola çıktı. Bayan Honey’nin evine kızlarını almak için geldiklerinde Matilda ayrılmayı reddetti ve kendisini öğretmenine evlatlık vermeleri için ısrarcı oldu. Kızlarını hiç de umursamayan aile hemen kabullenerek Matilda’nın sırt çantasından çıkardığı evlatlık verme belgelerini imzaladı ve kasabadan ayrıldı. Matilda’nın belgeleri daima çantasında taşıyor olması da şimdiye kadar bunun hayalini kurduğunu ve hedeflediğini açıkça gösteriyor. Tıpkı diğer hayal ve hedefleri gibi Matilda bunu da gerçekleştirmeyi başarmasıyla cesaret veriyor.

Hikaye küçük bir kızın ve genç bir kadının birbirine sarılarak yalnızlıklarından kurtulmasıyla mutlu bir sona kavuşuyor. “Ne kadar trajik yıllar geçirmiş olsalar da hayatları trajik olmayacak.” mesajıyla da Dahl okurlarına umut aşılıyor.

Beyazperde’de Matilda:

DeVito’nun yönetmenliğini üstlendiği film özellikle renk paleti ve görsel efektler bakımından hikayenin geniş bir izleyici kitlesine hitap etmesini sağladı. Müdire çocuklara eziyet ederken kullanılan görsel efektler hikayeyi olduğundan çok daha komik ve hatta sevimli bir hale soktu. Ayrıca Matilda’nın özel gücü üzerinde kitapta olduğundan daha fazla duruldu. Kullanılan görsel efektler kitapla tamamlayıcı bir rol üstlendi.

Matilda kitaplarda bulduğu sevgi, otoriteye karşı bir direniş, bilgeliğin üstünlüğü, adalet, cesaret, etiklik ve bireysellik bakımından hem çocuklar hem de yetişkinler için rol model oldu. 20 sene önce nasıl ilgi görüyor ise hala aynı ilgiyi görmesiyle “Matilda” klasik sıfatını taşıyor. Özellikle öğretmen ve ebeveyn temasında akla gelen ilk eserlerden olmasıyla birlikte Dahl adını yaşatmaya devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yağmur Çağlayan Arşivi
SON YAZILAR