Dünyada köleliğin kaldırılması ülkeler arası fark etmektedir. 20.yy sonlarına doğru tüm dünyada kalktığı bilinmektedir. İslam dini kölelik sistemine diğer dinlerden farklı bakmıştır. Efendimiz aleyhisselatü vesselam Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmaktadır; "Hizmetinizi ve işlerinizi gören kölelerinize yediğinizden yedirip giydiğinizden giydirin.''(Ahmed, Müsned (5/168,173))

Günümüzde kölelik yoktur demek doğru olur mu? Bu soruya kıymetli kardeşlerimiz kendi kendilerine cevap verebilir. Çağdaş dünyada asgari ücrete mahkûm edilmiş bir işçi modern bir köledir.

Kâinatın efendisi başka bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmaktadır; "İşçinin ücretini teri kurumadan önce veriniz." (İbn Mâce, Rehin, 4) Bugün belki işçi kardeşlerimizin maaşları ayın belirli günlerinde banka hesaplarına yatmaktadır. Bugünün Müslüman patronları bu sünnete belki zorunluluktan uygun davranıyorlar.

İşçinin alnındaki terin karşılığı asgari ücret mi? İslam dini köleye dahi muamelesi, bugün köleliğe karşıyız, kölelik barbar toplumların işidir diyen zevattan kat ve kat daha iyidir.

Oturduğu lüks kahvecide, restoranda ve değişik sosyal aktivite yerlerinde yarın yokmuş, çalışanları ne durumdaymış diye düşünmeden keyif süren Müslüman patronlar Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri vallahi bu durumun hesabını soracak…

Bugün patronların işçilerinden isteği az para istesin çok çalışsın patronunun servetine servet katsın…

Kendime ahiret için sermaye hazırlamak istiyorum diyen adaletli, merhametli ve Müslüman olan bir patron bu bozuk düzenin dayattığı asgari ücret zulmüne elinden geldiği kadar karşı çıkar ve işçilerini bu miktara mahkûm etmez.

Yukarıda yazdığım kısımdan sosyalist bir bakış açısı çıkarmak hatalı olur. İslam bütün izm saçmalıklarına karşıdır. Müslümanın zengini de olur fakiri de olur. Bu yazıda bahsetmek istediğim nasıl ki ibadet hayatında Efendimiz aleyhisselatü vesselamı ve onun mübarek sahabesini örnek alıyorsak ticaret ve iş hayatımızda da örnekliğimiz onlar olmalıdır.

İslam sosyalizme karşı olduğu gibi işçi ve emekçiye zulüm edilmesine de karşıdır. Bugün Müslüman bir patron yemek sofrasından hiçbir şeyi eksik etmezken, işçisi sofrayı dahi zor kuruyorsa vallahi hesap çetin olacaktır.

Yazımı Hz. Ömer(R.a) Efendimizin şu kıssası ile bitireyim; Şam yolculuğunda, Hz. Ömer(R.a) ile kölesi beraberlerindeki tek deveye nöbetleşe biniyorlardı. Şehre girişte, sıra köleye gelince, Halife devesinden indi. Yerine kölesini bindirdi. Devenin yularından tuttu. Ayakkabılarını çıkarıp dereden geçti. Uzaktan bakan; deveye binmiş köleyi halife, devenin yularını çeken Hz. Ömer(R.a)‘i de köle zannediyordu.

Bunu gören ordu komutanı Ebu Ubeyde bin Cerrâh(R.a) dedi ki: "Efendim, bütün Şamlılar, bilhassa Rumlar, Müslümanların halifesini görmek için toplandılar. Size bakıyorlar. Bu yaptığınızı nasıl izah edebilirsiniz? Sizi köle zannedecekler, küçümseyecekler."

Hz. Ömer(R.a) buyurdu ki: "Ey Ebu Ubeyde! Senin bu sözünü işitenler, insanın şerefini, vasıtaya binerek gitmekte ve süslü elbise giymekte sanacaklar. Biz daha önce zelil ve hakir bir kavimdik. Allah Teâlâ, bizleri Müslümanlıkla şereflendirdi. Bundan başka şeref ararsak, Allah Teâlâ bizi zelil eder, her şeyden aşağı eder."