Bekir Kağnıcıoğlu

Bekir Kağnıcıoğlu

Susuzluğun faturası çiftçiye kesilmesin!

Susuzluğun faturası çiftçiye kesilmesin!

Konya Ovası’nın emektar, cefakar, vefakar, gani gönüllü, üretime aç, toprağa muhtaç çiftçileri olarak her ne koşulda olursa olsun üretimden, üretmekten ve bu ülkeye katma değer sağlamaktan hiçbir zaman vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz…

Ancak herkesin malumu olduğu üzere özellikle son birkaç yıldır küresel ölçekteki iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanan kuraklık biz çiftçileri de çok zor durumda bırakıyor, üretim sürecimizi doğrudan etkiliyor.

Eskilerin kıtlık dediği bir dönemi ne yazık ki yaşıyoruz.

Konya Ovası’nın kuzeyi güneyi, doğusu batısı fark etmeksizin neredeyse tamamı, mevsiminde ve zamanında düşecek yağmur ve kar rahmetine doğrudan muhtaç…

Öyle zamanlar geliyor ki çiftçilerimizin gözü semada, ağzı duada oluyor; yüce Allah’ın rahmetini esirgememesi için hem bireysel, hem de toplu olarak dualar ediliyor.

Diğer yandan var olan kaynakları en verimli şekilde kullanmak, üretim süreçlerinin sekteye uğramamasını sağlamak, vatandaşın ihtiyaç duyduğu temel gıda maddelerinin üretimini gerçekleştirmek, bir yandan ihtiyaç olanı karşılayıp diğer yandan da kendi iaşesine bir şeyler katabilmek arzusunda olan üreticilerimiz yeraltı sularını da kullanıyor, kullanmak zorunda kalıyor.

Son günlerde yapılan çağrılara üreticilerimiz de kulak kabartarak, suyu daha hassasiyetle, daha büyük bir titizlikle kullanmaya, bir damlasını, tek bir zerresini dahi heba etmemeye yönelik önemli tedbirler aldı.

Nasıl almayalım, günden güne suyumuz tükeniyor, suyumuz tükendikçe de biz tükeniyoruz.

Biz hep, toprağın en büyük aşkı sudur dedik… Susuz toprağın eksik kalacağını, suyun olmadığı yerde topraktan verim alınamayacağını, suyla toprağın buluşması sonucu ortaya çıkan aşkın adının bereket olacağını vurguladık.

Bu doğrultuda yıllar önce bugünlere işaret etmiştik. Ben demiştim demek değildi niyetimiz, zamanı ve dönemi kaçırmadan önlemler alınabilmesini sağlamak, sahadaki çiftçiler adına uyarılarda bulunmaktı.

Bugün geldiğimiz noktada Konya Ovası’ndaki susuzluk ve kurak çığlık, tabiat tarafından en yüksek sesle haykırılıyor.

Bu süreçte biz çiftçilerin üzerine de su tüketimini en aza indirgemek adına belli başlı görevler düşüyor. Bunun farkında ve bilincindeyiz, zaten buna göre davranıyoruz.

Ancak çiftçilerimiz susuzluk konusunda zaman zaman hedefe konulabiliyor. Günah keçisi ilan edilebiliyor. Susuzluğun faturası tarımla uğraşan, toprağıyla hemhal olan, bir fazlasını üretip ülkeme daha çok nasıl katkıda bulunabilirim düşüncesinde olan çiftçilerimize kesilebiliyor. Bu da en iyi tabirle çiftçilerimizi üzüyor.

Mesele çiftçinin tarlasını sulaması değil; mesele bir gün elbet tükeneceğini bildiğimiz Konya Kapalı Havzası’ndaki kıt kaynakların bugün tükenme eğiliminin hızlandığını görmektir. Yani burada susuzluktan yanmış olanın testiden bir bardak daha su içmesine kızmaya gerek yok, o testiyi sürekli dolu tutmak gerekir.

Buradan hareketle yine ve yeniden aynı çağrıyı yapıyorum. Konya Ovası’ndaki susuzluğun getirdiği ve getireceği tüm olumsuzlukların önüne geçebilmek için dış kaynaklardan ovayı acilen beslememiz gerekiyor. Bunun için gerekli tedbirleri almazsak, bugünü kaçırır da yarını beklersek yine büyük bir yanılgıya düşmüş olacağız.

Tarımın, yerli üretimin, toprağın verdiğinin, temiz ve güvenilir gıdanın önemi her geçen gün artarken, Konya Ovası’nı kaybetmememiz gerekiyor. Bunun için biz üreticiler her türlü müspet yaklaşımın içinde olacağız. Gelin hep birlikte Konya Ovası’nı da ülke tarımını da kurtaracak zemini hazırlayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
    Bekir Kağnıcıoğlu Arşivi
    SON YAZILAR