CÜRMÜ MEŞHUT
Kimileri için “cürmü meşhut”luk bir olay, bazıları için ciddiye alınacak bir olay olmayabilir.
Hatta o halinden gurur da duyabilir, kendisi için övünç kaynağıdır.
“Merdi kıpti şecaat arz ederken, sirkatin söyler” derler ya, aynen öyle.
Daha açık ifade ile; çingenenin merdi, övüneceği zaman hırsızlıklarını anlatırmış.
Herkes hata yapabilir. Hatta kişiler, temsil ettikleri kurumları da kendi hatalarından dolayı zan altında bırakabilir.
Kişiler veya kurumlar hatalarından nadim olabilir. Yanlıştan dönmek bir erdemdir. Alenen özür dilemese de, bir daha o yanlışı yapmamak da bir nevi tövbe etmektir.
Nedir kural:
“Günahlarından tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir.”
Her şeye sıfırdan başlamak mümkündür.
Geçmişine bakıyorsunuz.
Sicilleri oldukça kabarık. O kadar “cürmü meşhut” hal üzere yakalanmışlar ki, neredeyse normal halleri cürmü meşhutluk hâl olmuş. Ne kadar gariptir ki bundan gocunmuyorlar bile.
Bugünkü hallerine baktığınızda, yanlıştan hiç de ders çıkarmadıklarını anlıyorsunuz. Hatta öyle bir sırpatlaşmışlar ki, geçmişlerine rahmet okutuyorlar.
Siyasi partilerin kuruluş gayesi; ülkeyi daha ileri noktalara taşımak huzuru, mutluluğu artırmak, inançlara saygı göstermek olmalıdır. Eğer kendi inancınızı empoze etmeye kalkarsanız, o ülkede huzuru ve insan haklarını yok edersiniz. Sizin gibi düşünmeyenleri cezalandırırsanız, bir gün gelir o insanlar da sizi cezalandırır.
Ne yapar?
Size iktidarı haram eder.
Halkın verdiği gücü elinde bulunduranlar tavsiyede bulunabilir. Ama dikte edemez. Yediğime, içtiğime, giydiğime karışamaz. Bayanların başlarını nasıl örttüğü bir partinin politikası olamaz. İster inancından dolayı, ister kişisel tercihinden dolayı başını örtme şekline siyasi otorite burnunu sokmamalıdır.
Her fırsatta Demokles’in kılıcı gibi salladığınız laikliğinizi de çekin artık hayatımızdan. Kişiler, laik olmak zorunda değildir.
Siz istiyorsanız laik olabilirsiniz.
Tercihinize saygı duyarız.
Biz de saygı görmek istiyoruz…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.