İzmir'de meydana gelen depremde hayatını kaybeden 114 vatandaşın sorumluları (!) bulundu.

      İki müteahhit tutuklandı.

      Böylece kamu vicdanı rahatlamış oldu. Ne mutlu bize.

      1999 depreminde de Veli GÖÇER binlerce vatandaşımızın ölümünden sorumlu tutulmuştu.

      Böylece herkes vicdani sorumluluktan kurtulmuş oldu.

      Şimdi de aynı şeyleri yaşıyoruz.

      Nasreddin Hoca’nın “hırsızın hiç mi suçu yok” dediği gibi, bu adamlara Müteahhitlik Karnesi verenlerin sorumluluğu ne olacak?

      Uzman olmayan kişilere sırf parası var diye karneyi ver, sonra da suçlu ilan et.

      *****

      Yetkililer açıkladılar.

      Anladığımız kadarıyla, müteahhitliğe yeni kriterler getirilecek.

      Çok geç kalınmış olsa da, bir aşamadır. Sevinmek gerekir.

      Ancak bir şeyi hiç unutmamalıyız.

      Dünyanın en mükemmel yasalarını çıkarmak yetmez.

      O yasaları kim nasıl uygulayacak?

      Siyaset öylesine sarmış ki her yanımızı; partilerin mahalle temsilcileri bile kontroller üzerinde kendilerini yetkili görürler.

      Kontroller de her türlü baskıya rağmen dik durmayı bilecek. Birilerine yaranmak için eğilip bükülmeyecek.

      İşini eksik yapan kişi, dünyada ceza almasa da ahirette işinin çok zor olduğunu unutmamalı.

      Yıkılan binalar için zeminin çürük olduğundan bahsediliyor.

      Peki bölgeyi kim imara açtı? Bu binalara kim ruhsat verdi? O zaman zeminin çürük olduğu bilinmiyor muydu?

      Anlayacağınız; Karagöz zamparalık yapıyor, ceremesini de Hacivat çekiyor!

      Biz; Hoca Nasreddin'in karanlıkta kaybettiği iğneyi kandilin altında aradığı gibi davranmaya devam ettikçe, burnumuz bal çanağından çıkmaz.

      Ayrıca, müteahhitleri konuşuyorsak, imar aflarını da konuşmalıyız.

      Kaçak yapılan binaların sağlamlığı test edilmeden “Ben seni affettim” demek de suça ortak olmak değil midir?

      Bir kere devletimiz kaçak yapıya asla müsamaha göstermemelidir. Madem yapılmış affetmek neyin nesidir?

      Bu konuda belediyelere büyük sorumluluk düşmektedir. 3-5 oy için yapılan yanlışların nelere mâl olduğunu görüyoruz. Kaçak inşaata göz yumanlar, cinayete ortak olmaktadır.

      Bu böyle biline!