Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nin taşınması çalışmaları kapsamında;  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Sanayi Bölgeleri Kentsel Dönüşüm Derneği iş birliğinde, ‘Yeni Motorlu Küçük Sanayi Sitesi’ne ait protokol bildiğiniz gibi 26 Şubat 2019’da imzalandı. Pandemiden kaynaklı aksaklıklar olsa da çalışmalar devam ediyor.

Bakan Murat Kurum’un azami gayreti ve şehir siyasetinin ona duyduğu güvenle bu ve bunun gibi birçok proje Konya’ya kazandırılacak. İnanıyoruz…

Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nden çok dostumuz var. Birçoğu yeni işyerleri için önden yatırılması gereken paralarını ödediler. Haliyle çalışmaları yakından takip ediyorlar. Ve bizlerden bilgi istiyorlar. Az değil 3 bine yakın esnafın gözü kulağı burada. Ödeyecekleri taksitler henüz başlamamış.

Son olarak öğrendiğim, Yeni Motorlu Küçük Sanayi Sitesi için Karatay Aslım bölgesinde belirlenen yerin zemin etüt çalışmalarında problem çıkmış. Zemin çok sağlam değilmiş. O bölgenin Aslım Çöplüğü diye adlandırıldığını çoğu Konyalı bilir. Tabi bölgede önceden yapılan yolların bile zemin kaynaklı kaydığını ve bolca yamalar yapıldığını gelip geçtikçe bizler de görüyoruz.

Hatırlarsanız dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek zamanında yapılan Bilim Merkezi’nin de temel çalışmaları sırasında sorun oluşmuş güçlendirme çalışmaları kapsamında projeye fazladan 30 milyon (30 trilyon) lira civarında para harcanmıştı.

Şimdi Aslım’daki bölge için de beton ile zemini sağlamlaştırma çalışması yapmayı planlıyorlarmış. Bu işi bilenler ile istişare ettim. Çok riskli olduğunu ne kadar metreküp betonun kullanılacağının öngörülemediğini ifade ettiler. Bunun yerine yeni bir yer belirlenebilir. Kamu zarar etmemiş olur. Tabi bizimkisi sadece öneri… Elbette işin uzmanları bu konuda kafa yoruyordur.

Esnaf dostlara söyleyeceğim, söz verilen 36 aylık süre biraz uzayabilir. Bunu hoş görmek lazım. Zira yerin altında ne yattığını hiçbirimiz öngöremeyiz öyle değil mi?

BU SAATTEN SONRA ADI DA DEĞİŞSİN

Kürkçü Mescidi’nin aslına uygun yapılmadığıyla ilgili geçen hafta bir yazı kaleme almıştık. Amacımız bu mescit özelinde tüm tarihi çalışmalarla ilgili bir şeyler yapılırken azami hassasiyet gösterilmesiydi. Bu haberimiz üzerine Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü bir açıklama gönderdi. Aynen aktarıyorum:

“Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün Meram Kürkçü Mescidi'nde yapılan restorasyon çalışmalarında söz verilene uygun çalışma yapılmadığı yönünde haberler yapıldığı için açıklama yapma zarureti doğmuştur.

Öncelikle ülkemizin ortak mirası olan eski eserlerimizin onarımına ilişkin gösterilen hassasiyet ve ilgi için teşekkür ederiz.

Konya Meram Kürkçü Mescidi'ne ait ilk projelendirme çalışmaları 24.04.2015 tarihinde tamamlanmış mevcut halinde kaybolan kalemişi süslemelerinin yeniden yapılması şeklinde bir çalışma planlanmıştır. Ancak geçen zaman içinde Cami'nin zemininden kaynaklanan hasarlardan dolayı Konya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararı doğrultusunda yıkımı yapılarak rekonstrüksiyon projesi hazırlanmıştır. Hazırlamış olduğumuz rekonstrüksiyon projesinde;

1) Mescidin kıble yönünün yanlış olması nedeniyle yapının güney cephesi kıble yönüne doğru döndürülmüştür.

2) Kerpiç malzemenin günümüzde birçok yapıda problem teşkil ettiği görüldüğünden, yeniden yapılacak yapıda beden duvarlarında taş malzeme kullanımı öngörülmüştür.

3) Pencere ve kapı boyutlarının özgün durumu yansıtmadığı anlaşıldığından pencere ve kapı boyutları rekonstrüksiyon projesindeki şekliyle projelendirilmiştir.

4) Mescit avlusunda ihtiyaç gereğince; wc-lavabo ve abdest alma mahallerini kapsayan müştemilat ve bahçe düzenlemesi projelendirilmiştir.

Yıkım esnasında Cami temelinde kullanılabilecek çürük olmayan taşlar ayrılarak temelde yeniden değerlendirilmiştir. Sadaka taşı şantiyede muhafaza edilmekte olup avlu içerisine yerleştirilecektir.

Restorasyon çalışmalarımıza azamı hassasiyet göstererek devam ettiğimizi saygılarımızla arz ederiz.”

Açıklama için teşekkür ederiz. Konya’daki diğer kurumlar da keşke bu kadar hassas olsa. Bir şeyler yazılıp çizildiğinde ölü taklidi yapmasa! Halkı bilgilendirmenin önemini anlasa. Bu yönüyle yukarıdaki cümleler değerli.

Lakin metnin içeriğine gelecek olursak… Bu saatten sonra buraya ‘Yeni Kürkçü Mescidi’ dememiz daha uygun olacaktır. Zira o eski halinden eser kalmadığını hepimiz kabul etmiş olduk…

ÇOKLU BARO ÇÖZÜM MÜ?

Geçen haftanın en önemli konularından biri Türkiye’deki 79 baronun Anıtkabir’e sembolik olarak yürümeleriydi. Konunun şehirdeki muhatabı Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ ile süreci konuştuk.

Konya Barosu,  siyaseten İstanbul, Ankara ve İzmir Baroları gibi düşünmese de çoklu baro sistemine karşı. Aladağ’a hükümetin niçin bu değişikliği istediğini sorduğumda; bunun cevabını herkes gibi kendisinin de bilmediğini söyledi. Bölünmenin zararlarından bahsetti.

Bildiğim kadarıyla hükümet bu konuda çok kararlı. Yapı değişecek. Konya bundan etkilenir mi bilmem ama sayıca yüksek üyesi bulunan baroların bölünmesi muhtemel. Kim bilir belki böylesi daha demokratik olur. Yasayı tam olarak görmeden eylem de söylem de tehlikeli.