Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

FETÖ’NÜN YAPTIĞI HAİNLİĞE BAKIN…

FETÖ’NÜN YAPTIĞI HAİNLİĞE BAKIN…

Fetullah Gülen Hain Hareketi, “Ülkenin zeki insanlarını küçük yaşlardan itibaren bir gruba ve amaca yönlendirerek” Batı’nın ve Amerika’nın hizmetine sunmuş.
Prof. Dr. Yavuz Selvi Hoca, “Ülkenin enerjisi, değerli, kaliteli insanları bir emrin komutası içerisine dahil edilmişlerdir” diyor. Yavuz Hoca, konuyu, yâni Türkiye’nin başına gelen badireyi, aslında yap-boz tahtasına dönüştürülen eğitim sistemini şu sözlerle özetliyor: “Küçüklükten itibaren bir görüş etrafında birleştirilen, bir gruba ait oldukları hissettirilen, karşı taraftaki insanlar düşman ve değersiz olarak gösterilen bu insanlar bir yere kadar iyi olma vasıflarını devam ettirdiler. Sorgulamadan itaat eden, kararları kendilerine dikte ettirilen zeki beyinler yetiştirildi ve zamanı gelinde bu beyinler, çalınan kişiler tarafından arzu edilen şekilde kullanıldı. Beyin hırsızlığıyla zeki insanlar küçük yaşlardan itibaren bir fikre ve düşünceye amade olarak yetiştirildi.”

***
Zeki, akıllı ve düşünen insanlar, kendi öz beynini, bir başka ülkenin âlî menfaatlerinde kullanılması yönünde hiç kiraya verir ve hatta sattırır mı?
Bu mümkün müdür?
Mümkün olduğunu tarih bilimi bize gösteriyor.
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı tarihi bunun örnekleriyle dolu.
Osmanlı 322 sene dünyanın süper gücü ve Müslümanlar da yeryüzünün “halifesi” olarak âlemlere nizâm verdi. Burada önemli olan ve üzerinde durulması gereken hususun bunu gerçekleştirirken hangi ulvî değerler üzerinden hareket ettiğidir. 
İslâm tarihinde ve özellikle Dört Halife döneminde İslâm Devleti teşkilat yapısı ile adalet, eğitim, sağlık ve diğer sistemler Hz. Ömer döneminde teşekkül ettirildiği görülecektir. Hz. Ömer (r.anh) dönemi bu açıdan çok zor bir dönemdir. İdarecilerimiz Hz. Ömer’in hayatını ve oluşturmaya çalıştığı devlet teşkilatı sistemini çok iyi okuyup irdelemeleri lâzım. Birde Selçuklu Veziri Nizamü’l-Mülk’ün ‘Siyâsetnâme’sini derinlemesine ve tefekkür ederek okumaları gerekiyor.
Fetullah Gülen, “Ben Batı’nın hizmetindeyim” dediğine göre; beyinlerini iğdiş ederek Gülen Okullarında yetiştirdiği ve Işık Evleri’nde beyinlerini yıkadığı Müslüman Türk gençlerini Hristiyan Batı’ya hizmet eder duruma getirirken Türkiye Cumhuriyeti’nin eğer varsa, millî ve yerli Derin Devleti’nin buna müsaade etmemesi ve göz yummaması gerekirdi. “Derin Millet” gibi 15 Temmuz’da bu hain kalkışmaya “dur” demesi gerekirdi.
Şu hainliğe bakın: 170 ülkede okullar açacaksınız ve bütün masraflarını da devlete, millete, halka ödettireceksiniz.
Böyle bir hainlik hangi ülkede görülmüş?!
Bu sistem 200 yıldan beri hain üretiyor. Buna da kimse dur demiyor, diyemiyor… 
Eğitim sistemimiz yap-boz tahtasına dönüştükten ve dönüştürüldükten sonra ve tek iktidar döneminde bile her gelen Milli Eğitim Bakanı’na göre sistem değiştirildiğine göre; bundan böyle “yapacak bir şey yok” mu demek isteniyor.
YÖK “YOK” olacağı yerde “Yeni YÖK” olmuş. 
O vakit eski YÖK nereye gitti?..
Millî Savunmadan gelen Milli Eğitim Bakanı, bizim gençlik yıllarımızda uygulanan tekli öğretim sistemine tekrar dönüleceğini söylüyor. Eskiden iyiydi ve verimliydi de bu sistem
o vakit neden terk edildi?..
Bundan “eğitim sistemine biz hakim değiliz” sonucu çıkmaz mı?.. 

AZİZİM DİYOR Kİ…
Biz ne zaman adam oluruz?
Eğitim sisteminden Amerikalılar def’edildiği ve yap-boz tahtası bizim elimize geçtiği zaman…
Birde tekrar tekke ve zaviyeler açıldığında…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR