Konya’da Gayr-i Müslim Mahalleler
Selçuklu’nun başkenti Konya’da, o dönemde Ermeni ve Rum’lardan oluşan gayr-i müslim mahalleler elbette vardı. 1764’lü yıllarda Anadolu’yu gezerken Konya’ya da uğrayan Batılı seyyah ve haritacı Carsten Niebuhr, seyahatnamesinde Konya’nın nüfusuyla ilgili olarak şu bilgilere yer veriyor:
“Konya’da 11.000 kadar ev bulunduğu tahmin edilebilir. Bunların 300’ü Ermeniler’e, 50 kadarı da Rumlar’a aittir. Bunun dışında Sille Rumları her gün Konya’ya ticaret için gelip giderler.”
Kopenhag Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Bölümü’nün günümüzdeki adı ise, Carsten Niebuhr Enstitüsü’dür. Bu Hollandalı gezgin, aynı zamanda bir casus olarak gezdiği yerlerin haritasını çıkararak Batılılar, onun bu çalışmaları sayesinde Müslüman Ortadoğu’nun fizikî ve beşerî coğrafyası ile jeostratejik önemi hakkında pek çok bilgiye ulaşmış. İngilizler onun verdiği Kızıldeniz’e dair bilgileri kullanarak ilk defa Afrika kıtasını dolaşmadan Hindistan’a gitmeyi başarmış ve Napolyon 1798’de bu yolu kesmek amacıyla Mısır’ı işgal ederken yine ondan yararlanmıştır.
Fransız mimar ve gezgin Charles Texier de, 1834’de geldiği Konya hakkında, Küçük Asya adlı kitabında önemli bilgiler veriyor. Texier, “Burada Müslüman idaresinin tesisi, Hıristiyanlığın büsbütün harabına sebep olmamıştır. Bu şehir daima bir Rum başpapazına sahip olmuştur ve Hıristiyanlarla Ermeniler burada hâlâ küsuratla bulunurlar” diyor.
Alman diplomat ve yazar Rudolf Von Lındau, kardeşi gazeteci-yazar Paul Lındau ile birlikte 1898 yılının Konyası hakkında bilgi verirken nüfusuyla ilgili olarak şu rakamları dile getiriyor:
“Tuz gölünün ortasındaki yemyeşil bir vaha gibi olan Konya’da bugün, 5.000’i Ermeni, Rum ve Yahudi, geri kalanı dini inancı kuvvetli Müslüman olmak üzere yaklaşık 50.000 kişi yaşıyor.”
***
“İslam Medeniyetinde Konya” bilgi şöleninde “Konya’daki İki Gayr-i Müslim Mahallesi: Çifte Merdiven ve Gazi Alemşah (1840-1845)” başlıklı bildirisini sunan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, Konya Şeriye Sicillerinin etnik ve meshebî kimliğe dayanmayan belgeleri ihtiva ettiğini belirterek 18. yüzyıl Konya’sında ne kadar gayr-i müslim vardı sorusuna; “50-60 bin nüfus olduğu tahmin edilebilir. Bunun da yüzde 10 civarında da gayr-i müslim nüfusun bulunduğu söylenebilir” diyerek Sille’de de Rum Ortodoks Türklerin yaşadığını dile getirdi.
Osmanlı dönemi Konya’sında yaşayan gayr-i müslimlerin çeşitli sebeplerden dolayı İstanbul’a gittiklerini kaydeden Muşmal, bu gayr-i müslim vatandaşların ekseriyetinin kuyumculuk, kürkçülük, terzilik, kalaycılık, boyacılık gibi meslek dallarında ihtisas sahibi olduklarını söyledi.
Çifte Merdiven Mahallesi’nde yaşayan Ermenilerin, Karatay’da mevcut Rektörlük binası ve çevresinde, Gazi Alemşah Mahallesi’nde ikamet eden Rumların da, Meram’da Arapoğlu Makası ile Fahrettin Paşa Parkı’ndan Sahipata Camisi’ne kadar uzanan bir meskûn mahalde yaşadıklarını ifade ederek bu gayr-i müslimlerin daha çok (yüzde 70) “Agop, Artin, Karabet, Nevin, İlya, Anastas” gibi isimleri kullandıklarına işaret etti.
Konya’da yaşayan gayr-i müslimlerin çevre ilçelere (Ereğli, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir gibi) de giderek şehrin ticaretini kontrol altında tuttuklarına dikkati çeken Muşmal hoca, “Özellikle gayri müslimlerin 18-20 yaşlarındaki çocuklarını ticaret yapmak üzere veya zanaatla meşgul olmak üzere ilçelere ve kazalara gönderdiklerini görüyoruz. Aile yapıları da çekirdek aile ve geniş aile özelliklerine sahip oldukları görülüyor” dedi.
Muşmal hoca, bu arada ilginç bir anekdot da aktardı. O da Ermenilerin, Müslüman ailelere daha fazla yakınlık gösterdiklerini, Rumların ise uzak durmayı tercih ettiklerini söyledi.
***
Konya’nın Selçuklu başkenti olduğu dönemlerde şehirde 40-50 civarında mahallenin bulunduğu belirtilmekle birlikte Yavuz Sultan Selim döneminde, Konya’da 79 mahalle bulunduğu kayıtlarda belirtiliyor. 1584 yılında bu sayı 120’ye ulaşırken 19. yüzyılın ortalarına doğru 200’ü geçtiğini de burada ifade ediyoruz.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Selçuklu döneminde gayr-i müslimlerin bir kısmı iç kalede, diğer bir kısmı ise dış kaledeki mahallelerde toplu şekilde yaşamadıklarını da hatırlatmakta fayda var.
Konya gerçekten o dönemde daha müsamahakâr bir bakış açısına sahip olduğuna ve halkının da son derece dindar olduğunu da belirtmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.