O Makam Koltuğuna Kaç Gün Oturdu Acaba?
Allah nazarlardan saklasın diyerek başlayalım.
Ülkemizi ve milletimizi her türlü afetlerden muhafaza eylesin. Lakin devletin gücünü şekil almış halini hissetmek güven veriyor. Tüm zorlukların yanında insanları iyi hissettiriyor.
Depremler oldu. Elazığ’da İzmir’de… Günlerce o bölgelerden ayrılmadı. Yattı kalktı. Esnafla birlikte oldu. Vatandaşın yanında görevlilerle birlikte kurtarma çalışmalarına katıldı. Anbean devletin varlığını hissettirdi.
Hasar tespit çalışmalarında dahi bulundu. Yıkılan yerlerin durumunu değerlendirdi. Evsiz barksız kalanları tek tek hanelerine yerleştirdi. Deprem konutlarının hızla yapılması için o illeri mesken tuttu.
Yangınlar oldu. Gece gündüz demedi. Bölgeleri tek tek gezdi. Nerede daha çok sıkıntı varsa oraya geçti. Bakanı gören itfaiyeciler daha bir şevkle çalıştı. Hepsine tek tek moral verdi.
Evi, iş yeri yanan halka moral verdi. ‘Daha iyisini daha güzelini yapacağız’ dedi. En özel projeleri hazırlattı. Kaç gün geçti yangınlar biteli henüz? Ama biz yepyeni mekanların yapıldığını da vatandaşlara teslim edildiğini de gördük. Şahit olduk.
Ve son olarak Allah beterinden saklasın ülkeyi sel vurdu. Karadeniz boydan boya zarar gördü. Bazı ilçeler neredeyse haritadan silindi.
Vatandaşın yanında yine aynı isim vardı: Çevre ve Şehircilik Bakanımız, canımız ciğerimiz Murat Kurum.
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde Bakan Kurum’u görünce sarılıp ağlayan Gülizar Günar’ın samimiyetini hissettiniz mi?
Ağzından şu cümleler döküldü Günar’ın: “Babam olsa o kadar sahip çıkardı, ‘abla biz arkanızdayız’ dedikten sonra o sarılma isteği içimden gelen bir şey. Biz çok bakanlar gördük, en büyük şey darbeyi yaşadık, ben bu kadarını görmedim. En ufak bir kibir yok. Belki emin olun ağabeyim bile o kadar sarılmadı bana, kardeşim korkma biz buradayız diyemedi, ama bakanımız öyleydi.”
Bir başka mahalde bir esnaf. Cemal Çaylak. Bakan Kurum ile diyalogu sonrası bakın neler söylüyor: ‘Ben devletim, buradayım. Al oğlum paranı. Borçlarını öde ve yeni dükkanını kur. Bunun teminatını vererek, bu parayı bana verdi. Ben bugün, babamla bile bu şekilde konuşamam. Yani bir bakan ile karşılıklı böyle bir konuşma yapıp, ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Allah bin kere razı olsun. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Ben Almanya doğumluyum, Almanya'da da sel oldu. Hayatımızda böyle bir şey görmediğimiz gibi bir devletin para dağıttığını hiç görmedik. Yani, Allah bin kere razı olsun. İnanın yani, o kadar mutlu oldum. Binalar yıkılır, yenileri yapılır.’
Allah göstermesin ama bu cümleleri yaşamayan sıkıntıları görmeyen biri kuramaz. Onca bakan gördük diyor ablamız ama böylesini görmedik diyor. Samimi, içten, yürekten… Birilerinin yaptığı gibi mizansen falan değil!
Deprem için toplanan yardımların işçiye, memura maaş diye dağıtıldığı günleri gördü bu ülke…
Avrupa’da afet olunca yok şöyle oluyor yok böyle oluyor bilmem ne kadar Euro veriyorlar vs. duydunuz değil mi Cemal kardeşin söylediklerini!
Sözüm kendini hangi görüşe partiye veya gruba ait hissederse hissetsin Konyalı olan değerli vatandaşlara!
Çok bakan gördük. Ne ülkede ne de şehrimizde böylesi çalışmalar ile gönüllere gireni görmedik. Bakanlığa geldiğinden beri Ankara’daki makamında kaç gün geçirdi Allah bilir. Ömrü yollarda nerede bir sıkıntı varsa orada! 81 vilayeti neredeyse ilçeleri ile birlikte tek tek ziyaret ediyor.
AK Parti hükümetlerinin gelmiş geçmiş en başarılı ve çalışkan Çevre ve Şehircilik Bakanının çalışmalarına şahitlik ediyoruz hep birlikte. O bu demeden Murat Kurum ismine, markasına kalitesine sahip çıkalım. Destek verelim. Sohbetlerde, sosyal medyada, nerede nasıl olursa…
Ardında kayıtsız şartsız Konya gibi bir başkentin varlığını hisseden ama sürekli hisseden bir isim; önüne hangi dağ çıkarsa çıksın Ferhat olur deler geçer.
Bakın yıllardır gazetecilik ile uğraşırız. Bakanların şehirlerine olan ilgisini de sevgisini de biliriz. Bunların nasıl yatırıma dönüştüğüne şahit oluruz. Tek tek anlatmaya gerek yok. Sayın Kurum’a topyekûn destek olalım, her alanda nasıl bir Konya oluşacak hep birlikte izleyelim. Elazığlı, İzmirli, Antalyalı, Balıkesirli, Kastamonulu değerini anladı el üstünde tutuyor.
Kendi bağrımızdan kopan öz çocuğumuza Konyalı bakanımıza biraz daha yakın olsak ne kaybederiz? Marifet iltifata tabii değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.