O(HAL)'DE BİRLEŞİN...
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir ile Basın Konseyi Başkanı Mustafa Tatlısu, birlikte Konya Valisi Yakup Canbolat’ı makamında ziyaret etmişler.
Dışarıda yolları birleşenlerin, içeride de Sayın Valiyle birlikte gönüllerinin birleştiğini doğrusu duymayı çok arzularım.
Sayın Vali'yle ne konuştuklarını bilmiyorum.
Tahminlerimin arasında; iki STK'nın birleşmesi açısından, tekrar güç ve kuvvet bulmaları yönünde ilk adımın Sayın Vali tarafından atılmış olabileceği fikrinin ilk akla gelmiş olmasıdır. Umarım öyledir.
Fotoğraf karesi güzel. Bu kare beni tâ eskilere, 12 Eylül'e kadar götürdü. O dönemde de Konya gazeteleri kendi aralarında ikiye bölünmüşlerdi. Gazeteci-Yazar Hanefi Aytekin bunun en yakın şahididir. Girişimler sonucunda birleşme sağlanmıştı. Gazeteci-Yazar Cengiz Dönmez de o yılları gayet iyi hatırlar.
***
Konya Basın Tarihi’ni incelediğim ve araştırdığım için biliyorum. Geçmişte sendika bile kuran Konya basın emekçileri, kendi haklarını aramak için nümayiş bile düzenlemekten çekinmemişti.
Ne yazık ki günümüzde Konya basını, o eski gücünü kaybetmiş görünüyor!
***
Kuvvetler ayrılığında medyanın gücü elbette yadsınamaz. Dördüncü Kuvvet olarak her zaman dikkatleri üzerine çeken Medya, günümüzde de bu fonksiyonunu azalmış olsa da devam ettiriyor.
Olaya yerel açıdan bakacak olursak, Eski Konya'da çıkan mevkutelerin büyük bir fonksiyon icra ettiklerine şahit oluyoruz. Hususiyetle Millî Mücadele'de Konya gazetelerinin büyük bir desteği olmuştur.
Yeni Konya'da gazetelerimiz, ne yazık ki kendi aralarında kuvvet ayrılığına düştüklerinden dolayı Millî Seferberlik'te dâhi o fonksiyonlarını icra etmekten uzak görünüyorlar.
Dilerim millî, yerli ve Konya'nın âlî menfaatlerini ilgilendiren konularda güç birliği yaparak bir kamuoyu oluştururlar.
Ne geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanan Konya Gazeteciler Cemiyeti, ne de Basın Konseyi Konya’da sayıları 17’yi bulan gazetelerde çalışan arkadaşlarımız ile radyo ve televizyonlarda emek sarfeden ve bu mesleğe gönül vermiş meslektaşlarımızın sorunlarına merhem olacak güç ve kuvvette değiller.
Her ikisi de ayrılıkta azabı oynuyorlar.
10 Ocak Gazeteciler Günü’nde bile gönülleri birleştirmekten ve kaynaştırmaktan uzak görüntü vererek üyelerine hayal kırıklığı yaşatıyorlar.
Dinî ve millî bayramlarda da onları pek göremiyoruz.
Aralarına nasıl bir ayrılık tohumu ekildiyse, bu nifak tohumu öyle bir neşvünema bulmuş ki, arkadaşlarımız basın toplantılarında bile birbirlerinden çekinceli bir oturuş sergiler hale gelmişler.
Özendirme yarışmaları kaç seneden beri düzenlenmiyor…
Ha varlıkları ha yoklukları hiç belli değil…
İnsan kendisini göstermekten çekiniyorsa bari gölgesiyle de avunmasını bilir.
Ne gezer… O da yok!..
Konya’daki gazetecilerin bölünmüşlüğünden, parçalı bulutlu hallerinden hoşlanan, sevinen ve “Oh! Hep böyle olsunlar.. Güçlü ve kuvvetli bir duruş sergileyemesinler. Karşımızda ezik, büzük dursunlar…” diye içinden geçiren o kadar çok kurum, kuruluş ve insan var ki…
AZİZİM DİYOR Kİ…
İşte bütün bunları göz önünde bulundurarak ve düşünerek O(HAL)’de birleşin, bütünleşin de karşılarında ADAM görsünler…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.