Aday değilim dediğinde ilk akla gelen geçtiğimiz genel kurulda yaşananlar idi. Basın camiası ve takip edenler hatırlayacaktır.

Recep Konuk o zaman da ‘aday değilim’ demişti. Ardından yoğun bir kamuoyu baskısı yaşandı. Dönemin siyasetçileri üst düzey görüşmeler yaptı. Recep Konuk’un devam etmesi konusunda irade gösterildi. Ve Recep Başkan PANKOBİRLİK Genel Kurulunda yeniden seçildi.

Konya Şeker bir süredir farklı haberler ile gündeme geliyor. Çiftçinin gözbebeği kuruluşunu batırmak isteyenlerden tutun da yabancılara satılacağını konuşanlara kadar dedikodu mekanizması son sürat çalışıyor.

Doğal tabii. Torku, girdiği birçok alanda lider pozisyonuna geldi. ‘Etliye sütlüye karışacağız’ diye açılan Panagro şu an gıda üretiminde çok önemli bir yerde. Birilerinin ayağına basarsanız onlar da ayak oyunlarını sıklaştırır. Sert dalgalarda önemli badireleri atlattı Torku. Bugün yeni bir eşikte.

Dün Recep Konuk yeni bir açıklama yaptı. Medya açıklamayı farklı farklı yorumlarla sundu. Kimi ‘yeniden aday’ dedi. Kimi ‘buraya kadarmış’ mesajı ile paylaştı.

Recep Konuk kendi ifadesiyle bir fani. Aday olup olmaması neden bu kadar önemli? Anlatayım.

22 yılda zarar eden bir kurumdan onlarca kurum çıkarmak binlerce çalışan oluşturmak çiftçinin gönlünü sürekli hoş etmek kolaylıkla başarılacak bir şey değil.

Haliyle Recep Bey’in sevenleri ayrılmasını istemiyor.

Ortada bu anlamda göz ardı edilemez bir başarı var. Lakin yine kendi deyimiyle elektrik santralleri, pandemi ve kur krizi Torku’nun belini biraz bükmüş durumda. Tekrar eski günlerine döneceğinin sinyallerini veriyor başkan. Buna rağmen ‘Genel Kurulda aday olup olmama kararı, kılı kırk yararak verilmiş bir karardır ve karar benim kararımdır’ diyor.

Aday olmadığını yineliyor. Kimse bana ‘aday olma’ diye baskı yapmadı diyor.

Konya Şeker’in bahçesinde toplanan insanlara oldukça manidar olan şu cümleler ile hitap ediyor, ‘Konya Şeker’in bahçesinde gönlündekini söylemek için toplanan, işini gücünü bırakıp kurumuna ve geleceğine sahip çıkmak için gayret gösteren kardeşlerimin, büyüklerimin ne istediğini, kaygılarını anlıyorum, anlayışla karşılıyorum ve diyorum ki; doğru kişiyi elbirliği ile bulacağız. Gönlünüzde olanın gönül rahatlığıyla emaneti teslim ettiği bir Genel Kurul bütün endişelerin, bütün kaygıların merhemidir, ilacıdır ve en önemlisi de bu kurumun istikametinin ve geleceğinin güvencesidir. Bunun şimdi tam zamanıdır. Kimse unutmasın ben bir yere gitmiyorum, deryanın yüzeyindeki emanet sandalına kondurduğunuz damla olarak yine deryaya karışıyorum. İstikametimizde, rotamızda sapma olursa biz deryayız, gitmemiz gereken yere akar, sandalı o rotada ilerletiriz.’

Benim bu ifadelerden anladığım şu:

Recep Konuk gemiyi terk etmek istemiyor. Lakin kendini o gemide yalnız hissediyor. Siyasetin ve bürokrasinin ardında durmasını istiyor. Anladığım kadarıyla siyaset, geçen dönem koşulsuz açtığı krediyi verirken bu dönem daha ketum davranıyor.

Piyasada adı geçen eski AK Partili isimlerle ilgili kaynaklarımı taradım. Böyle bir çalışma içinde olunmadığı bilgisini aldım. Hele hele kayyum hiç düşünülmüyor. Seçim 1 hafta sonra. Erteleme olur mu, bekleyip göreceğiz.

Torku, bu ülke için, Konya için hiç kimsenin tekeline bırakılamayacak kadar önemli bir kurum. Kim hangi adımı atacaksa, şehrin tepkisini göze alarak hareket etmeli.

ADIM ADIM YIKILIYOR SÜRPRİZ PROJE GELİYOR

Konya Büyükşehir Belediye binasını bu köşede çok konu ettim. Çürük çıkmasından tutun yıkım kararına kadar birçok gelişmeyi ilk buradan okudunuz.

Şehir merkezinde olanlar bina etrafındaki hareketliliği izliyor. Yıkım çalışmaları son gaz devam ediyor.

Peki, yerine ne yapılacak?

Açık konuşalım. Projeyi anlatarak sürprizi bozmak istemem. Lakin şu kadarını söylememde bir beis yok. Bu alana yeni belediye binasının yapılmayacağı kesinleşti. Bu değerli arsa farklı bir otel ya da kule tarzı çok katlı bir yere verilerek ranta da kurban verilmeyecek.

Özellikle gençler düşünülerek harika bir proje oluşturulmuş. Beni heyecanlandırdı. Kısa sürede sizler de göreceksiniz…