Sadık Büyüksakarya

Sadık Büyüksakarya

Şekersiz çay, sade kahve ve bitter çikolata insanı

Şekersiz çay, sade kahve ve bitter çikolata insanı

‘Bunlar gerçektir çünkü tatların orijinalidir. Yaşamanın perde arkasını görmek gibi geliyor bana. Sanki bütün o cafcaflı, gösterişli hayattan sıkılanlara sadeliği anımsatıyor gibi.’

Bu ifadeye geçen gün sosyal medyada denk geldim.

İfadeyi zikreden, filtre mekanizmasını daha taze paklamış zannımca.

Zira kıymetlinin de kıymetlisi cinsinden diyebileceğimiz bu tür ifadeler, kirli ve kokuşmuş zihinlerden çıkası değil.

Çok nazenin olan, her gözün önüne de atmıyor kendini üstelik.

Muhatabını hassasiyetle seçiyor yani.

İnce eleyip sık dokuyor ve dahi ehemmiyet görmek istiyor.

Anlam yükünü yitik mal minvalinde ‘kimin eline geçerse’ biçiminde düşünürse mânâ korunağını zedeleyeceğinin farkında.

Bu farkındalık; ‘kalbe olana denk gelesin!’ ihtarını serlevha eyliyor ötekine.

Öyle ya; çayın şekersizi, kahvenin sadesi ve çikolatanın bitteri başka türlü nasıl gelecek bir araya.

Bu arınmışlık halini malûm kahve markasının masalarında bulamazsınız dostlar.

Kapısının önünden dahi geçmez.

Örseleneceğini ve yıpratılacağını çok iyi bilir çünkü.

Onca yoldan ve yorgunluktan sonra sırf etiket için o kupayı ele almak değer mi hiç?

Çekilen cefalar dile gelir vallahi!

Onca sahteliğe, bolca ikiyüzlülüğe ve tonlarca omurgasızlığa rağmen dik durma çabasından bahsediyorum.

Kendini ısrarla müstağni tutmaya çalışanın omuzlarına bile isteye bırakılmak istenen gereksizlikler var ya, işte onların altını çizmeye çalışıyorum.

‘Elâlem’ denen hörgücü bir çırpıda sırtından atmak gerçekten yürek ister.

Bu yüreği göğsünün muhkem tarafında besleyenlere hem selam hem de helal olsun.

ECZACI ÖZGÜR ÖZEL!

Şimdi diyeceksiniz ki iki marjinal başlık altında ele alınan yazının ne anlamı var?

Öyle demeyin lütfen!

Değinmezsem gözüme uyku girmezdi.

Bildiğiniz üzere CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hukukçuları hedef alarak hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığını görmezden gelmeye çalıştı.

Her fırsatta ülke dahilinde hukukun yok sayıldığını ve ayaklar altına alındığını dile getiren Genel Başkan şimdilerde hukuku icra edenleri karalamaya çalıştı.

E hukukçularda ağzının payını verdi tabi.

En üst perdeden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç pay etti hem de.

Sayın Tunç şu ifadelerde bulundu:

‘Yargının üç sacayağından biri olan ve savunma hakkının temsilcisi konumundaki avukatlık mesleği, adaletin ve hakkın peşinden gitmek için bir mücadelenin adıdır.

Savunma hakkının koruyucusu avukatlarımızı, avukatlık mesleğini küçümseyen sorumsuz ifadeler kullanmak Ana Muhalefet partisinin Genel Başkanı’na yakışmamaktadır.

Adil yargılama hakkının sigortası olan avukatlarımıza yönelik ifade özgürlüğü sınırını aşan yakışıksız sözlerden herkesin kaçınması gerekir.

Daha önce hakim ve Cumhuriyet savcılarımızı hedef alan, yargıya yönelik asla kabul edilemeyecek ifadeler kullanan, CHP Genel Başkanı şimdi de avukatları küçümseyen sözlerle yakışıksız bir dil kullanmaya devam etmektedir.

Bir meslek grubunu yaralayıcı, özensiz ve düzeysiz bir dil kullanmak kimseye fayda sağlamaz. Hakaret diline ve hakaret siyasetine Aziz milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da müsaade etmeyecektir.

Sadece avukatlık mesleğine değil, görevini layıkıyla ve fedakârca yapan hiçbir meslek grubuna; karalayıcı, küçümseyici sözler sarf edilmemelidir. Bu özenli tavır sorumluluk sahibi herkesin görevidir.’

Bu ifadeler amacına hizmet edip keşke saygısızlık edenlerin saygısızlığına set olsa.

Mevzuu bahis CHP ve CHP Genel Başkanı olunca hiç kimse bunu garanti edemiyor tabi.

Bana göre en etkili yöntem CHP’ye gönül vermiş insanların CHP’yi ve CHP Genel Başkanı’nı ‘press’ altında tutmaları.

Yapıcı ve onarıcı eleştirileri her an önlerine koymaları.

Kendi mahallesine de kabadayılık yapacak değil herhalde?

Zira pabuç pahalı.

Sayın Özel, kapıyı dışardan kapatmak zorunda kalabilir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Büyüksakarya Arşivi
SON YAZILAR