“Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, ikiye ayrılma” olarak tarif edilen bu kelime, Konya’ya ve Konyalıya nisbet edilir mi bilmem!

“Nifak” ve “fırka fırka olmak” anlamlarını da içeren bu “tefrika” cümlesi ve kavramını Türk’e düşman ve Müslümanları sevmeyen düşmanlarımızın çok kullandığı bir vakıa.

***

Yeni tanıştığım ve ilkokul mezunu olmasına rağmen hitabetini son derece beğendiğim bir imam efendiyle sohbet ederken, “Dünya’da o kadar çok tefrika var ki… Yalnız Konya’daki tefrika dünyadakinden daha fazla. Bunu bir türlü çözemedim…” şeklinde ortaya bir lâf attı.

***

İki Konyalıya nisbet edilen cehennem fıkrasına girmeyeceğim.

İlkokul üçten bu tarafa Konya’dayım ve bu şehrin havasını solumama, suyunu içmeme ve ekmeğini yememe rağmen inanın hocam, bu Konya’daki çekememezliği, ekilen nifak tohumlarını ve insanlar arası tefrikayı bende çözemedim!

Çözen ve çözebilen varsa beri gelsin…

***

İki şey arasını ayırmak, yol çatallanmak anlamındaki "f-r-k" kökünden türeyen tefrika, parçalara ve bölüklere ayırmak, bölücülük ve ayrıcalık yapmak demek. Kur'ân'da ferreka (ayırdı) fiili 17 defa kullanılmış. Halbuki bizim dinimiz tefrikayı şiddetle reddediyor. Tefrika, İslâm'ın temel ilkesi olan tevhîd ilkesi ile de ters düşmekte. Şirk, îmân esaslarının, âyetlerin, dinî hükümlerin arasını ayırmak, birini kabul edip ötekini etmemek (Bakara, 2/85), İslâm'dan başka yollara uymak (En'âm, 6/153) tefrika olarak kabul ediliyor. Ayrılığa düşen Hristiyan ve Yahûdîler gibi olunmamasını tavsiye eden Yüce Rabbimiz (Âl-i İmrân, 3/105; Beyyine, 98/4), müminlere "Topluca (hepiniz) Allah'ın ipine (Kur'ân'a ve İslâm'a) sarılın, ayrılığa düşmeyin..." buyurmasına ve “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” denilmesine rağmen ben, Konya’daki tefrikanın alabildiğine yaygınlaşmasına bir türlü aklım ermedi…

KONYA’DA KAÇ KONYA VAR?..

Konya’da kaç tane Konya var acaba?..

Selçuklu’da ayrı bir Konya, Karatay’da ayrı bir Konya, Meram’da ise ayrı bir Konya var. Konya dışına çıktığınızda Bosna’da ayrı bir Konya, Makedonya’da ise ayrı bir Konya’yla karşılaşırsınız.

Mevlâna Türbesi’ni hiç ziyaret etmemiş ve AVM yüzü görmemiş, sinemaya ve tiyatroya dahi hiç gitmemiş o kadar çok insan, çocuk ve genç var ki bu şehirde…

Çekememezliği, paraya tamahı o hale getirmişler ki..

Sormayın a dostlar…

Rantın alabildiğine elinin her tarafa uzandığı inşaat sektörü verimli tarım arazilerimizi yutmaya devam ediyor. Meram alabildiğine betonlaşıyor. Meram bağları ve o güzelim sebze bahçeleri pek kalmadı.

Tarım arazilerini sit alanı olarak gördüklerini ifade eden Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, buralara çivi dahi çaktırmayacaklarını söylemiş.

Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra mı?..

SEVİNDİREN HABER

Konya bölgesinde çiftçilerimiz alternatif ürün denemeleri yapıyor. Karatay-Yağlıbayat bölgesinde Çörekotu ekimi, Karapınar-Sazlıpınar bölgesinde de Sarımsak ekimi gerçekleştiriliyor.

Çörekotu her derde deva derler. Sarımsak ise tabii antibiyotik.

Çiftçilerimizin emekleri yağlı bolsun.

Sahada çalışan ve her zaman çiftçinin yanında olan ziraat mühendislerimizden Süleyman Soylu’ya da başarılar diliyoruz.

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”

Mehmet Âkif