Vefâlı Bir Dost Gazeteci: İHSAN KAYSERİ
Gazeteciliğe ilk adımını 1967’de Kanaat Matbaası sahibi Şevket Eskil’in oğlu R. Gülay Eskil ile kayınbiraderi Gazi Mutlu tarafından çıkarılan Anadolu’da Hamle gazetesinde atan, kendisini Güneş Gazetesi Konya Büro Temsilcisi iken tanıdığım İhsan Kayseri ağabeyi, size, Türkiye’de aynı adı kullanan 63 bin 915 kişi arasından seçip de nasıl anlatsam…
İsmi ile müsemma olarak “bağışlama, iyilik etme, yardım, lütuf ve kerem sahibi” bir insan olarak mı yoksa “vefâlı bir dost” olarak mı size anlatsam…
Bir meslektaş olarak onun hayat hikâyesini ‘Konya’nın Meçhul ve Meşhur Yüzleri’nden okuduğunuzda; “İhsanperver” birisiyle karşılaşıyorsunuz...
İhsan abinin anne ve babası, kendi tabiriyle “doğma büyüme Konyalı”.
Böyle olmasına rağmen İhsan abi, dedesi Lütfi Efendi’nin 1890’lı yılların başında Kayseri’den Konya’ya, ticaret için gelmesi ve soyadı kanunuyla birlikte “Konya’da dedeme ‘Kayserili Lütfi Efendi’ dendiği için anne ve babam Kayseri soyadını almışlar.” diyor.
İhsan abi aslında, Kayseri ailesine Sabiha ve Lütfiye adlı iki kız kardeşten sonra dünyaya gözlerini 1 Ocak 1947’de ‘Allah’ın bir İhsan’ı olarak açıyor. Zincirli Han’ın bahçesinde Konya’nın ilk otomobil tamircisi dükkânını açan bir baba ve oğul olarak “Konya’nın sosyal, ekonomik, siyasi hayatını okuyarak değil yaşayarak” öğrenen İhsan abi, bu şehrin çok sevilen Sabilesi tarafından yanaklarından öpüldüğü için daha çocukken hüngür hüngür ağlayan birisi olarak onu size nasıl anlatsam…
***
Konya’nın meşhur Ekmekçi Hayık’tan tutun gayrı müslim Panos Özararat’a varıncaya kadar pek çok unutamadığı hatıralarla yaşayan İhsan abi, Panos’la ilgili anlattığı şu anısı benim de hoşuma gitmedi değil:
“Panos abi lisede okuyormuş. Din dersi öğretmeni sınıfta ezan okutuyormuş, o gün derste en iyi ezanı Panos abi okumuş. Hoca da ‘evladım siz bu ezanı nereden öğrendiniz?’ diye sorduğu zaman Panos abi ‘Hocam bizim evimiz caminin tam karşısında. Bunun için de ben her gün ezan sesi ile uyanırım’ demiş.”
***
İhsan abi duygusal bir insan olmasına rağmen hayatının bakış açısına; haberle birlikte mesleğine aşkı, sevgiyi koyduktan sonra sevmek ile sevilmeyi kendisine felsefe edinen bir karakter olarak karşımızda duruyor.
Kimseden nefret etmeyen, Konya’nın etli ekmeği ile fırın kebabının çok seven Goca Gonyalı birisi olarak İhsan abi, sevdiği insanları ve Konyalı şahsiyetleri değil ölüyken, daha hayatta iken anmayı kendisine vazife telakki eden çok Vefalı dost bir gazeteci.
Bundan dolayı onun adı “Ebulvefâ” olarak tarihe geçse yeridir. Bu güzel karakterinden dolayı Konya Aydınlar Ocağı, onu 65 yaşında “Konya’nın Ebulvefâ’sı” olarak ödüllendirmişti. Yine aynı Konya Aydınlar Ocağı, 70 yaşına basan İhsan abiyi “Vefâlı Gazeteci” olarak Konya kültürüne ve sosyal hayatına yaptığı katkılarından dolayı 70 yaş armağanı olarak teşekkür plaketiyle taltif etti.
***
SEYİT MEHMET BUĞA HATIRASI
Yazımı, İhsan abinin Konya’nın mücadeleci yapıya sahip iş adamı olarak yeni dâr-ı bekâya uğurladığımız Seyit Mehmet Buğa ile yaşadığı bir hatırasıyla noktalıyorum:
“Bir günde Güngör Uraz Konya’ya ziyarete gelmişti kendisini gezdirdik Seyit Mehmet Buğa ben, Yusuf Baltacı hep birlikte öğle yemek yiyorduk. Seyit Mehmet Buğa bir ara bana “Görüşemiyoruz İhsan’cım” dedi. Ben de ona bir Konya atasözü ile cevap verdim “Seyit abi akşam namazında şu camide buluşalım mı dediniz, yoksa yatsı namazını şu camide mi kılalım dediniz?” diye sordum. Bu konuşmalar Güngör Uraz’ın dikkatini çekti; “Siz ne demek istiyorsunuz?” diye sordu. Ben de “Konya’mızda gelenek var akşam namazında şu camide buluşalım dediğiniz zaman o zaman akşam yemeğine gideceğiniz anlamına gelir. Eğer yatsı namazında buluşalım dediğiniz zaman ise o zaman da kış mevsimi ise arabaşına kenevirli höşmerim yemeye gidilir. Siz bunu bize demediniz Seyit abi” dedim.
Güngör Bey İstanbul’a gitti, Milliyet yazarı idi. Dönüşünde benim bu sözümü yazısına ayırmış, yani haberi yerli halkın konuşacağı deyimlerle vermek önemlidir.”
AZİZİM DİYOR Kİ…
Yeni kitaplar yazma peşinde koşan ve araştırmacı gazetecilik heyecanını hiç kaybetmeyen İhsan Kayseri abime, 70 yaşına girmesi dolayısıyla Rabb’imden sağlıklı ve bereketli ömürler diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.