Ya Konya’daki Pınar’lar Ne Olacak?
Toplum olarak travmatik bir dönemden geçiyoruz. Kimi aşkla başlayan hikâyeler ardından tecavüzlerle cinayetlerle son buluyor.
Türkiye’nin konuştuğu olayı biliyorsunuz. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablası ile telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ardından eski sevgilisi tarafından yakılarak betona gömüldüğü ortaya çıktı.
Maalesef bu tür olaylar haber yapıldıkça daha çok artıyor. Kötü örnek olmasın diye haber yapmadığımız o kadar çok olay var ki…
Hele ki huzur şehri diye namı yürümüş Konya’da… Pınar olayı son günlerdeki ruh halimizi bambaşka yerlere sürükledi.
Önümde kandırılarak fuhşa sürüklenen kadınlardan tutun da yıllarca taciz ve tecavüze uğradığını iddia eden akademisyen düzeyinde ünvanlı kişilerin dosyaları var. Evet, gazetecilik şehveti bunları haber yapmamız gerektiğini söylüyor. Peki ya sonrası?
Ders olsun, bir daha yapmasınlar diye bunları dile getirmek bir yere kadar makul karşılanabilir. Lakin bu şehri seviyoruz. Ulusal basında boy boy ‘Konya’da taciz, tecavüz cinsel oyunlar vs.’ başlıklarını görmek en çok bizi yaralamayacak mı? Zaten onlar böyle haberler için mal bulmuş mağribi gibi beklemiyor mu?
Biz ekip olarak inanın toplumun hassas noktalarını ilgilendiren haberleri verirken 3-5 kez değil 10 kez düşünüyor, değerlendiriyor ve istişare ediyoruz.
Yapacaksak hak rızasını gözeterek ‘bu vazifede bulunma amacımız’ ile hareket ediyoruz. Birilerini patlatalım, yok edelim, silelim niyetimiz asla olmadı. Nefsimizle hareket etmemek için elimizden geleni yapıyoruz.
Lakin bu dünya öyle pislik ki… Bizlerin saydığım hassasiyetle yapmadıklarını tehdit, şantaj ve para sızdırma amacıyla yapan karaktersizler var.
Konya muhafazakâr bir şehir. Muhafazakâr insanların en önemli zafiyetleri geçmişlerinde yaşama fırsatı bulamadığı şeyleri belirli bir düzeye geldikten sonra açlık olarak hissetmeleri. Bu boşluğu görenler de haliyle yürüyorlar. Talep varsa arz da oluyor. Aslında yapanlar da yaptıranlar da bu şehre yabancı. Sağdan soldan gelmiş insanlar.
Hiç sonunu düşünmeden mahvolan hayatlara şahit olmak, yüzlerce sayfalık iddianameleri ve dava dosyalarını okuyarak üzülmek… Şehir için üzülmek…
İnanın her psikolojinin kaldırabileceği şeyler değil.
Ne yaparız, nasıl düzeltiriz bilmiyorum. Sustuklarımız konuştuklarımızdan çok daha fazla… Bizlerin de imtihanı bu kuşkusuz.
BU NASIL RAHATLIK!
ADAM POZİTİF ÇIKMIŞ AMA HALA HALKIN İÇİNDE GEZİYOR!
Gerçekten bu sorumsuzluğu anlamak güç. Bakın karantinada ya da şüpheli demiyorum. Bizzat pozitif çıktığı halde evde tecritte olması gerekirken halkın içine karışan çok sayıda kişi tespit edildi. Konya’da. Çok sayıda.
Filyasyon ekipleri tarafından korona testi pozitif çıkan birinin yakınında bulunduğu için karantinaya alınanları hiç söylemiyorum. İşinin gücünün başında olandan tutun da; bencilce ‘ben korona isem herkes olsun’ mantığıyla hareket edenler bu vebali nasıl ödeyecek?
İl Sağlık Müdürlüğü’nün 66 araçla oluşturduğu ‘evde ziyaret’ ekibinin yanında polislerin eşlik etmesi çok yerinde olmuş. Eğer karantinadaki kişi evinde değilse direkt ceza yazılıyor.
Bu ekip filyasyon ekibi değil karıştırmayalım. Listede adı olup da evinde olması gerekenleri 24 saat denetleyen bir mekanizma.
Hiç kimsenin başka bir insanın sağlığını tehlikeye atma hakkı yok.
SANAYİDEKİ VAKALARLA İLGİLİ YAZIMIZIN GEREĞİ YAPILMIŞ
Geçtiğimiz günlerde sanayideki vakaların ‘solunum testi’ gibi zorunlu testler yüzünden artabileceğini dile getiren bir yazı kaleme almıştım. Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı bir ekip oluşturup bu işlerle muhatap firmaları gezmiş. Birebir görüşmeler yapmış. Pandemi sürecinde bu testlerin mümkünse ertelenmesi gerektiğini belirtmiş. Ayrıca olay Sağlık Bakanlığına da bildirilmiş. Konunun ana muhatabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olduğu için tam olarak bir yaptırımda bulunulamamış.
Bence bu kadarı bile Halk sağlığındaki dostların işlerini ne kadar ciddiye aldıklarını görmek için yeterli. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.