Halil Özkan

Halil Özkan

YEŞİLİ SEV, DOĞAYI KORU

YEŞİLİ SEV, DOĞAYI KORU

Hayat bulduğumuz bu doğal çevremize tabiata karşı sorumluluklarımız vardır.

İnsanoğlu yeşili sevip doğayı korumadığı müddetçe tabiatın dengesi bozulacaktır. Bundan dolayı doğa konusunda bilinçli olmamız lazım.  Çeşitli bahanelerle gereksiz yere ağaç kesilmemesi, ormanların azaltılmaması için mücadele etmemiz gerekir.

Genelde yaz aylarında çok sık karşılaştığımız vakalardan biride parkta piknik ve mangal yapmaktır. Herkesin kendi zevki buna karışamayız ama mangal yakarken dikkat etmek gerekir sağa sola zarar vermemek için orayı burayı istemeden de olsa yakmamak için.

Parklarda görüyoruz orada insanlar gelip eşi dostuyla vakit geçiriyor güzel bir davranış bu sosyal olmak iyidir ama o ortamlara bırakılan çöpler, çekirdek kabukları, oturacak alanlara ayakla basılması gibi bu davranışlar içten içe zedeliyor bizi insanlık bu olmamalı.

Arkadaş orayı kullanıyorsan çöpünü de bir zahmet çöpe at. Çevreyi kirletme bunun zararı sadece sana değil tüm çevreye. Orayı temizlemek için çalışan işçilerin maaşı kullanılan malzemeler senin benim cebimden çıkıyor neticede.

Ne kadar müdahale ettikçe doğaya bir o kadar da zarar veriyoruz aslında. Gereğinden fazla müdahale söz konusu olduğu zaman çeşitli canlı çeşitleri azalmış hatta bazı nesiller tamamen tükenmiştir.

Daha fazla vebale girmemek için bize yaşama kolaylığı sağlayan doğaya karşı hoyratça değil de sevecen davranmamız lazım.

Tarım konusunda ise tarlaya çok fazla kimyasal ilaç katılmamalı neticede ürün daha iyi olsun derken toprağın yapısına zarar verilmemelidir.

Ürün verimini arttırmak için kimyasalları rasgele bilmeden kullanılması verimli alanlara zarar vermekte ve bu tabiatın dengesini ciddi anlamda bozuyor.

Bize düşen ise biraz daha dikkat ve bilinç.

Yaşadığımız bu olayların doğaya verdiği zararın boyutu çoktur. Bu olumsuz durumdan tüm canlılar etkilenir. Yaşam şartlarımızın kötüleşmemesi için yeşili sevip doğayı korumamız gerekir, aksi takdirde yine zararlı biz çıkarız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Halil Özkan Arşivi
SON YAZILAR