Erol Sunat

Erol Sunat

ALLAH’IM KARIMI KURTAR!

ALLAH’IM KARIMI KURTAR!

Sizlerle paylaşacağım olay geçtiğimiz hafta yaşandı;

SGK’nın yeni binasından çıkıp, üç şerit halinde akan trafiğin yoğunluğunda karşıdan karşıya geçmeye  çalışan el ele tutuşmuş orta yaşlı karı koca yolun yarısını iyi kötü geçtiler. Hatta biraz daha ilerlediler.

Kadın, kocası kolundan çekse de ileriye doğru bir hamle yaptı, bu hamleyle birlikte, onlara doğru gelen aracın sağ kapılarına çarptı otomobil kadını sıyırdı geçti.

Kadın sendeledi, kocası engellemeye çalışsa da, kadın ileriye doğru bir adım daha attı, kadının dengesini bozan otomobilin hemen arkasından gelen bir diğer otomobil, kadına vurmamak için direksiyonu sola kırdıysa da, kadın aracın sağ ön camına ve aynasına çarptı. Ayna koptu, kadın yere düştü.

Araçlar durdu. Trafik durdu. SGK binasının bahçesinde çalışanlar koşup geldiler. Kadının yüzü-gözü kan içindeydi.

Kadını orta refüje yatırdılar. İnsanlar bir anda toplanıp olayın olduğu yere koşup geldiler.

Bu sırada kocası feryat ediyordu!

Allah’ım karımı kurtar!

Allah’ım karım ölmesin!

Kocanın feryadı SGK binasında yankılandı.

Konuya hassas insanlar tarafından olay, anında bütün tafsilatıyla SGK yetkililerine ulaştırıldı.

Kadın yaklaşık on dakika sonra gelen ambulansla Beyhekim  Hastanesine kaldırıldı. Çok şükür ki, hayati tehlikesi olmadığı açıklandı.

 

YENİ SGK ÖNÜNDE NE ALT GEÇİT VAR, NE ÜST GEÇİT!

İki aya yakın süredir birçok kazanın yaşandığı her gün yüzlerce insanın gidip geldiği yeni SGK binasının önünde ne kontrollü geçiş var, ne alt geçit, ne de üst geçit.

Bu kurum hizmete girmeden önce alt geçit gibi, üst geçit gibi, vatandaşa kolaylık sağlayacak, onları akan trafikle karşı karşıya bırakmayacak tedbirlerin alınması gerekmiyor muydu?

İnsanlar dediler ki; Bu kurumun önüne üst geçit gibi bir şey yapılması için, illa ki, insanların ölmesi mi lazım?

Her geçen gün yoğunluğu ve hareketliliği artan bu kuruma gelenler, dolmuş yada otobüsle gelmişlerse, geri dönebilmeleri için mecburen akan trafikte karşıya geçmeleri gerekiyor.

Ama nasıl?

Anlattığımız olaya benzer bir şekilde!

Akan trafiğin en az olduğu bir anı yakalayıp önce orta refüje geleceksiniz. Orta refüjden karşı tarafa geçebilmek için ikinci bir üç şeritli yoldan ve akan trafikten ikinci bir geçiş daha yapacaksınız.

Bunun adı, karşıdan karşıya geçmek değil. Ölümle dans etmek, ölüme ve yaralanmaya resmen davetiye çıkarmak!

Allah aşkına, o koskoca kurumun binasını hizmete açmadan önce, oraya gelen insanların can güvenliğini hiç mi düşünmediniz? Bu ölüm tuzağı ile insanları karşı karşıya bırakmak, Allah’tan reva mı?

 

ŞİMDİLİK KAYDIYLA ÖLEN YOK DİYE SEVİNECEK MİYİZ?

Üç şeritli Ankara yolu, oldukça işlek ve hareketli bir yol.  SGK Kurumu insan sirkülasyonu yüksek bir kurum. SGK’ya işi düşmeyen, SGK ile işi olmayan insan mı var? İnsanların trafikle problemi olacağı nasıl düşünülmez? Nasıl tedbir alınmaz? Şayet, insanı yaşatmak önemliyse…Şayet, insan hayatına önem verdiğimizi söylüyorsak…  Bu kurum açılmadan, hizmete girmeden, bu kuruma gidiş-geliş problemleri çözümlenip,  bina ondan sonra hizmete açılamaz mıydı?

Görülen o ki, Ankara yolu üzerindeki kurum daha bir çok olaya, bir çok acı hadiseye, yaralanmalara , Allah korusun can kayıpları yaşanmasına davetiye çıkarmaya devam edecek!

Konu ile ilgili ve sorumlu olan, bütün kurum ve görevlileri göreve davet ediyorum!

Bu yol üzerinde, yaşanacak her kazanın ve kaza sonrasında yaşanacakların vebalini taşımaya hazırsanız buyurun, taşıyın!

Kurumu açtık, bina güzel, hizmet güzel, şimdilik kaydıyla ölen filan da, yok diye sevinecek miyiz?

 

 

YENİ SGK’NIN EN BÜYÜK DEZAVANTAJI İNSAN HAYATI!

Hatırlarsanız, Sosyal Güvenlik Kurumu Konya İl Müdürlüğü, yeni hizmet binasına 2019 yılı Ağustos ayı sonunda kavuşmuştu.  Daha önce iki farklı binada hizmet veren kurum, tek çatı altında birleşerek yıllık 4 buçuk milyon liralıkta bir tasarruf sağlayacak, ayrıca şehir merkezinde yaşanan otopark sorunu da ortadan kalkmış olacak denmişti.

Açıklamalara bakarsanız, Karatay İlçesi Fevzi Çakmak Mahallesi Ankara yolu üzerindeki yeni bina, şehir merkezinde yaşanan otopark sorununu da ortadan kaldırmış, yeni binanın en büyük avantajının 150 araçlık otopark alanı olduğu da anlatılmıştı, lakin en büyük dezavantajının ne olduğundan kapak kaldıran olmamıştı!

Yıllık 4 buçuk milyonluk tasarruf sağlanacaktı sağlanmasına da, binanın gelen-giden açısından

Ankara yolunun üzerinde, adresi kolay bulunan, lakin trafik sorunu otopark sorununun hallolmasıyla bitmiş farz edilen bir kurum olma özelliğinden de kurtulamamıştı!

SGK’ya gelen, işi düşen insanların, adeta, her birinin özel arabası varmış gibi düşünülmüş bir bina!

Belli ki, öyle sanılmış, öyle karara bağlanmış!

Öyle ya…SGK’lı olan emekliler, sigortalılar, Bağ-Kurlular, biniyorlardı araçlarına, işlerini halledip dönüp gidiyorlardı evlerine!

İlahi SGK…

Espri filan yaptın da, biz mi anlayamadık acaba?

 

İNSANLARIN FERYATLARINI NE ZAMAN DUYACAKSANIZ?

Konya’ya bağlı eski tabirle köy ve kasabalardan, yeni tabirle mahallelerden, ilçelerden ve şehir merkezinden SGK’ya bağlı olan insanlar yeni binaya gelmeye başladılar.

İyi kötü, dolmuş ve otobüsle kurumun önüne kadar geliyorlardı.

Mesele gelmek değil, dönmekti! İnsanlar geri dönebilmek için sordular, soruşturdular!

Üst geçit yoktu! Alt geçit düşünülmemişti! En azından Kontrollü bir geçit olsaydı dediler.

O da yoktu!

Peki ne yapacaklardı? Yaradan’a sığınıp, yolun tenha bir anını kollayıp, üç şeritli yoldan karşıya geçecekler, Orta refüjden sonra, bir üç şeritli yol daha geçip, karşı tarafta dolmuşa el kaldırıp gidecekleri istikamete gideceklerdi.

Çaresiz öyle yaptılar. Ne zamandan beri mi? 2019 Eylül ayı başından beri…Basına intikal etmeyen bir dünya kaza oldu.

Her çarpma sesine, her çığlığa, her feryadı-figana, Ankara yolu ve yeni SGK Binası şahit.

Çığlıklar, feryatlar, buraya bir geçit neden yapılmadı, neden bu bina bunlar yapılmadan açıldı, soruları, SGK binasının camlarına vurup, Ankara yolundan şehrin merkezine doğru yankılanmaya devam ediyor.

Nedendir bilinmez,  o feryatlar, o çığlıklar ulaşması gereken yerlere ulaşamıyor. Ulaşıyorsa da, neden bir şeyler yapılmıyor?

Yetkililer, daha önceki bina Konya'nın tam merkezinde bulunuyordu. Gelen vatandaşlarımız otopark konusunda problemler yaşıyordu deseler de, yeni binaya geldik geleli her şey güllük gülistanlık, can ve mal kaybı yaşanmadı, en azından korkulacak bir şey yok diyebilecekler mi?  

O kocanın feryadını, Allah’ım karımı kurtar diyen, Allah’ım karım ölmesin diyen haykırışını duyacak, gözyaşlarını  umursayacaklar mı?

Sevgili okurlar! O feryatları, o haykırışları duyacak mercileri ve yetkilileri bekliyoruz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR