Uğur Özteke

Uğur Özteke

BAYRAM MI, TATİL Mİ, DERKEN BİTTİ…

BAYRAM MI, TATİL Mİ, DERKEN BİTTİ…

Sizi bilmem ama ben ömrümde dahası çalışma hayatımda böyle tatil yaptığımı bilmem. Tatil diyorum adı üstünde mübarek bayramın kaç gün olduğu belli. Ama yöneticilerimiz bayramın önüne arkasına ulayarak işi bayramlıktan çıkartıp, resmen millete tatil yaptırdılar.

Bu tatil süresince ve özellikle de bayram sonrası ticaretle, üretimle uğraşanlarla risk alıp bir şeyler yapmak isteyen kesim de bizimle aynı görüşte idi.

Ortak görüş “Hani bizim millet olarak çok çalışmamız gerekiyordu? Hani herkes yatarken, biz çalışmalıydık. Hani üretecektik, bir şeyler ortaya koyacaktık. Satıp kazanacaktık. Peki, şimdi bunun adı neydi? Parası olana olmayana, aklı erene ermeyene siz “tatil” derseniz yatıp gezin tozun derseniz, parası olmayan tatile gider, arabası olmayan otomobil kiralar, evinin kirasını ödeyemeyen yeme içme hayallerini gerçekleştirir...

Neyle?

Emanet parayla, borcunu ödemediği taksiti ile en kolayı da banka kredisi ile...

Bu işin vebali hepimizin…

…..

Neyse uzun mu uzun tatil nedeni ile dilimiz şişti, parmaklarımız kaşındı diye de haftaya gerçek hayata böyle mi giriş yapılır?

Hemen frene basıp bugün, bugün köşemize sığdıramaz isek inşallah yarın neler yazacağız? Hangi konuları sizlerle paylaşmayı düşünüyoruz?

Kısa kısa başlıklarını verelim mi?  

Bayramı şehir olarak nasıl karşıladık?

Davutoğlu’nun iftar programı.

Bayram öncesi ramazanın son günü şehrimize gelen insanlara etli ekmek “itelemesi” (!)

Arife günü elektrik kesintileri.

Özellikle bayramın birinci günü, mezarlıklarda yaşanan su sıkıntısı.

Yasak olmasına rağmen çoluk çocuğa peynir ekmek gibi satılan patlayıcı maddeler ve bunların insanları rahatsız etmesi.

Tatil arasına sıkıştırılan ve sessizce uygulamaya konulan su zammı.

Herkes tatil yapar da camilerde görevli imamlarımız, müezzinlerimiz tatil yapmazlar mı? Peki, onlar tatile çıkınca cenazesi olan insanlar neler yaşadılar?

Konya’mızda Binalı Yıldırım Bey’in afişleri ve açıklamaları özellikle de AK Parti’ye gönül vermiş, Reis’e oy vermiş insanların psikolojilerini nasıl bozduğu…

Milli takımımızın muhteşem Fransa galibiyeti dolayısıyla Konya’nın milli uğuru ve gururu…(Amma Konya’da oynanan ve kaleciler hariç 10 yedekle çıkılan Fransa maçında Ömer Ali Şahiner’i kadroya almayarak aklı sıra Trabzonlu gençlere kendince kıyak yapan(!) Şenol Hoca’ya da bir çift sözümüz olacak bu bölümde)  

………….

Aklımızdaki bu kadar ara başlık yeter değil mi?

O zaman hemen başlayalım.

RAMAZAN AYINI NASIL UĞURLADIK?

Mübarek Konya’mızda çok şükür mübarek bir ayı daha genel anlamda kazasız belasız geçirdik. Belki bayramın güzelliği ile ramazanı çabuk unuttuk ama unutmamamız gereken konular da var. Mesela ramazanda bir şeyi daha gördük.

Bu mübarek ayda şehrimize gelen yerli (Seferi olduklarını düşünüyoruz. Bu iş sadece kul ile Allah arasındadır diye düşünüyoruz. Hastadır. Mazereti vardır kadındır diyoruz) ve yabancı insanların büyük kesimi yemek konusunda sıkıntı çekti. Demek ki bizim turizm şehri olmamız hâla lafta idi. Bizim insanımıza gelince ekonomik sıkıntı filan inanın palavra idi. Herkes dilediğince bol bol yedi içti.

Hayırrrrr, diyen okurlarımıza işte yine dostlarımızdan gelen açık alanda bir Konya’da iftar saati.

61744469_701327236968307_920120498908561408_n-(1).jpg

 

Allah korusun bu böyle bir de havaalanı bölgesi. Tamam, otobüsler tırlar otomobiller bu bölgeden geçerken farlarını yakıyorlardı da. Uçaklar ne yapsın? Siste alana iner gibi bence pilotlar da o saatlerde büyük risk alıyorlardır(!)

DAVUTOĞLU KONUSU

Yine ramazan ayının son günlerine dönerek hatırlayacak olursak Sayın Başbakan Davutoğlu Konya’da bir iftar programı yaptı ve davetlilerle bir araya geldi. Bu iftar değişik kesimlerce farklı yorumlandı. Konya’da bile AK Parti’li olduklarını söyleyenler nedendir bilmem Sayın Davutoğlu’nu hain ilan ediverdiler, sosyal medyada da linç ettiler.

Tabii bu onların tercihi ve görüşüdür.

Ama bu iftar programının bizi ilgilendiren yönü de vardı.

Niye?

Pazartesi günkü yazımıza “Faysal”, “Güven”, “Ahmet Değerli” gibi rumuzlarla yorum yapan ve bizi “korkaklıkla, siyasi menfaat peşinde koşmakla, hatta hesap sormakla tehdit etmekle, yolsuzlukla, yalakalıkla, entrikacı olmakla, …………” oturdukları yerden çamur at izi kaslınla aklı sıra yazan çizenler vardı. Herkes istediğini yazabilir.

 

62166943_344457572929934_4934539912658550784_n.jpg

 

Kendilerine böyle asılsız, aslını astarını bilmedikleri konularla ilgili yorumlar yaptıkları için saygı da duymuyorum. Ama tarafsız kalabilme adına verdiğim mücadelede bu görüşlere yazımızın altında yer verdik.

Bilenlere bilmeyenlere;

Pazartesi yazımı pazar günü öğlen yazdım. Gazetemiz baskıya iftardan önce gitti. Sayın Davutoğlu iftar programı yaptı ve konuşmasını da iftarın ardından yaptı. Biz bunun neresinin yorumunu yapacaktık?

Sayın Davutoğlu’na Konya programı için akıl verenler ya da yönlendirenler sayın başbakanın bu programının Konya basınında yer almasını isteselerdi ya da bunu iyi hesap edebilselerdi bu program cumartesi akşamı olur pazartesi de adam gibi basında yer alabilirdi.

İki; sayın başbakan, vekil iken de, başbakan olmadan önce de sonra da ve bugün de bir Konya evladı olduğu için kendisine saygımız ve sevgimiz büyük. Bizim için başbakan iken nasıl kral değil ise bugün de alçak, hain olamaz. Allah yolunu açık etsin. Hakkında ve hakkımızda ne hayırlı ise onu versin. İşin öbür yanı da zaten bizim boyumuzu aşar. Biz sadece izleriz.

Üç; Sayın Davutoğlu’nun iftar programını ertesi günkü gazetemize yetiştiremesek de internet sayfamızdan anında genişçe verdik.

Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.

YERLİ VE YABANCI İNSANLARIN

ETLİ EKMEK BİLMECESİ

Ramazan ayı süresince oruç tutamayan özellikle şehrimize bir vesile için gelmiş insanların başta ünlü marka ve mekanlarda olmak üzere yemek konusunda çektikleri sıkıntıları etli ekmeği dahi yiyememeleri dile getirmiştik.

Ankara’dan yüksek bir mevkide bürokrat olan Konyalı hemşerimiz eşi ile çocuğu ile annesini ziyarete gelmiş. Bayram ya. İşte son iftar için yaşadıklarını bizimle şöyle paylaşıyordu;

“Sevgili Basın Duayenim

Arife günü saat 17 sularında sıcak bir yolculuk ve sıkıntılı bir bayram trafiğinden sonra memleketim Konya’ya geldim.

Oğlum etli ekmek hastasıdır. Nalçacı’dan “………”dan başladık aramaya kapı duvar “iftarda açığız” yazılarına.

Oradan Yaka yolunda “………” etli ekmeğe geçtim iftara dediler.

Oradan Havzan…

Bir yerde “Kapalı bayramın 1.2.3. günü açığız” yazısını görünce uçtuk sevinçten.

Oradan Meram’a gittim. “………….”ya gittik o da “abi fırını yakmadık” demez mi?.

Ki bu “………………..” geçen sene bana Tahir başkandan şikayet edip burayı kiraya nasıl çıkartacağım diye dertlendiğinden yakınmıştı.

Oradan çocukluk arkadaşım işini ciddi yapan Hicret’in Yörük Obası’ndan saç böreği yiyerek durumu ailecek kurtardım.

Simdi sevgili Uğur Abi bu kafa ile Konya turizmde ne halt edecek.

21. yüzyılda bu zihniyetle olmaz.

Buradan senin aracılığınla yeni başkanımıza sesleniyorum.

Özellikle mesire yeri olan Meram ve Yeni Yol güzergahında bayramda açmayan esnafın ruhsatını iptale davet ediyorum.

Gelelim bayramın 1. gününe… Etli ekmek arayışlarımız yine devam etti.

Aynı lokantalar yine kapalı. Yeni Yol’daki Havzan’da 1. 2. 3. de açığız diye yazılı olan yere gittik. Onlar da biz kapalıyız, “………….” açık dedi ve bizi Meram Tıp Fakültesi’ne doğru yönlendirdiler.

Oraya gittik. Oturduk masaya hemen tatlı, yoğurt ve ezme geldi. Biz de herhalde ikram dedik çünkü verdiğimiz siparişte bunlar yoktu ve biz sadece etli ekmek ve içecek siparişi vermiştik. . Neyse hesap ödemeye geldi sıra. Baktım bunlarda hesaba dahil edilmiş. Arkadaşa “Biz bunları istetemedik ki” dedim.

O da “Olsun abi biz her masaya koyuyoruz” dedi ( yani müşteriye giydiriyoruz) diyordu.

Simdi buradan Sayın Başkan Uğur Bey’e, maliye, defterdarına açıkça ihbar ediyorum. Gereğini yapın lütfen.

Hizmet insanları kendi istedikleri zamanda geçirme düşüncesi ile ifa edilmez.

Nerde kaldı hani bizim Ahilik zihniyetimiz.

Olmaz abi bu memleket bu kafa ile bir santim ileri gitmez.

Ben Konyalıyım ve benim memleketimde bunu bana yapıyorlar. Ya bu şehre etli ekmek için gelen yerli yabancı insanlara ne yapıyorlar Allah bilir. 

Kusura bakma çok doluyum, uzattım. Ama derdimi sizinle paylaşmak istedim

Sonsuz sevgi ve saygılarımla…

Bu memleketini seven insanların bayramını kutlarım.”

……………

Bugünlük bu kadar. Diğer konu başlıklarımız yarın görüşebilmek ümidi ile hoşça kalın.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kesilmiş çiçeklere yağmurun faydası olmaz. İncinmiş duygulara umudun faydası olmaz. Kurumuş kalplere özrün faydası olmaz.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?   

Ak sakallı tecrübeli nur yüzlü dedeler küçücük torunlarını kucaklarına oturtup direksiyon başına geçip ana yolda araç kullanmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.       

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR