Çifte bayram, Konyaspor bayramı erken kutladı, 3 gol bayram hediyesi, arifeden bayramı gördüler gibi klişeleşmiş sözleri bir kenara bırakıp Konyaspor’un, ilk kez mücadele edeceği Avrupa Arenasındaki hem de çok zor bir karşılaşma öncesi bile üç puanı nasıl bu kadar rahat aldı ona bakmak gerek aslında.

Avrupa kupalarında yıllardır ülkemizi temsil eden takımların özellikle zor yada puan kaybı olan veya kayıp olması muhtemel maçlarda ortak bir söylemi vardır. Avrupa kupasından önceki maçların zorluğu! Doğru muydu bu yoksa bir bahane miydi bekleyip görecektik. Futbolcuların akıllarının o maçlarda kalması konusunda katılsam da böyle durumlarda maça hazırlayamadığı için ilk hedef hoca olur her zaman. Tabi Aykut Kocaman gibi bir hocaya sahip değilseniz. Bu sezon Bir çok örneğini görebileceğimiz maçlardan biriydi aslında Antalyaspor maçı, tıpkı geçtiğimiz sezon defalarca gördüğümüz gibi…

Senaryo genelde şöyle gelişir, Takımımız karşısında rakip oyuna temkinli başlar ilk devre bastırır. Burada genel amaç şudur böyle bir takıma karşı geriye düşerseniz oyunu çevirmek çok zordur, haklılarda. İlk yarı Konyaspor rakibi uyutur rakip sersemleyince de vites yükseltip işi bitirir. Konyspor’un pas trafiği fizik kapasitesi bu ligin gerçekten ortalamasının üzerinde birde buna takımla birleşe bireysel başarıyı ekleyince Konyaspor’un nasıl bir oyun anlayışına ve sisteme sahip daha iyi anlıyoruz.

Transferlerin takıma geç gelmesi konusunda gerçekten kızan yazarlardan biriyim, ancak İster Kocaman farkı deyin, ister oyuncunun farkı transfer edilen oyuncularımızın takımdaki olumlu ve pozitif havasında çokda fazla uyum sorunu yaşadıklarını söylemem yanlış olur. Antalyaspor maçındaki kadroyu şöyle bir düşündüğümde Mehmet Uslu ve Volkan’ın olmamasından gerçekten mutlu olmuştum, Jonsson’u genel manada çok beğendiğimi söyleyebilirim. Douglas sonunda beklediğim performanslardan birine imza attı. Rize ve Beşiktaş maçlarında orta alandan bahsederken bu sistemde eğer iki kanat beklerinin oyuna katkısını beklersek Ali Çamdalı’nın tek başına zorlandığını oraya transfer gerektiğini Volkan’ın orada sırıttığını Uslunun inanılmaz hatalar yaptığını söylemiştik. Jonsson orta alanda genç bir Holmen izlenimi verirken 3 golün asisti de kanat beklerinden gelmesi sanırım düşüncemizin hayata geçmesi diyebilirim. Antalyaspor cephesine bakarsak Konyaspor’un artık belli oturmuş bir oyunu var siz bunu, bu anlayışı ek tip atakla çözemezsiniz Antalya’nın kanatlara inme çabası bizim ekmeğimize yağ sürdü. İlk golü izleme şansı bulamayan arkadaşlar lütfen defalarca bu golde Avrupa kupasında başarı sağlanabileceği ışığı var bu golde takımın uyumunun bireysellik ile birleşme var. Bu golde ancak şampiyonluk yaşamış takımlarda bile yapıldığında çok sıradışı görülen bir kalite var. Sukubiç kanattan verdi pasını Miloseviç’e oda çok klas bir pas ile tekrar Skubiç’i gördü. Bindirme yapan Skubiç topla içeri kat etti, Ömerali ile bir ikiye bire girdiler. Skubiç küçük bir fake ile tekrar Ömerali’ye döndürüşü, Ömerali’nin o topu doğru zamanlama , doğru vuruş ile ağlarla buluşturması tam karşılığı Barça golüydü diyebilirim. Peki Dauglas’ın birbirinden kaliteli iki asistine ne demeli, ilk asisti çalışılmış bir organizasyon olduğu ne kadar belli öyle değilmi Miloseviç topu aldı bekledi Rangelov’a verdi oda bindirme yapan Dauglas’a Dauglas yalancı koşu yapan arkadaşlarından ve geriye doğru şekillenen arkadaşlarından ziyade geriden depar atan ömerali’e tam 6 Antalyaspor arasından alda at denilesi pası ve sadece o vuruşla içeriye gol olabilecek bir pozisyonda ömerali’nin vuruşu tesadüf ile anlatmak bu takıma hakaret olur diye düşünüyorum. Peki ya üçüncü gol Ali Çamdalı’nın milimetrik uzun topu Dauglas’ın içeriye akıl dolu bırakışı ve Rangev’un klas vuruşu. Maçtan önce yakın çevreme Antalya’nın bizimle başaçıkamayacağını ilkyarının muhtemelen berabere biteceği ve golü erken bulması durumunda maçın 1-3 bitmesinin muhtemel göründüğünü belirtmiştim ancak artık hayatı Konyaspor olan bir çok kişi bunu görüyor sadece takımı benimsemek objektif olmak yetiyor aslında bir takımda birşeyleri takip edebilme adına körü körüne şakşakcılık yapmak yada körü körüne sallamak belki sizi biryerlere getirebilir yada sizden birşeyler götürebilir takıma bir artısı olmayacağı kesin.

Sonuç olarak: Bizim kalite ve oyun anlayışımız Antalya ile kıyaslanamayacak kadar farklı, artık bizim için önemli maç sonucu için bir hayli ümitlendiğim Shaktar Donetsk maçı. Büyük işler başarabiliriz önce sabır sonra güven birazda istemekle. Antalya spor taraftarının yenilgiyi hazmedemeyip otobüs camlarını kırmasının kimseye 

faydası olmayacaktır. Bizim taraftarımız içinden bazı arkadaşlarında torpil kullanması maçın can sıkan bölümüydü.

Maçın Sözü; Ben bu Konyaspor’u çok sevdim Mehmet yok Volkan yok, Huzur var rahat var. Kalın sağlıcakla