Bu memlekette yaşadığımız sürece yazmak için zorlanmayacağımız kesin… Bizi zorlayan, hangi konuyu yazacağımız. Daha öncede söylemiştik gündem hep yoğun. Sosyal medya son dönemde çok büyük bir kitle için vazgeçilmez oldu tabi bu özelliği gündemin de sosyal medyada değerlendirilmesine ve hatta kimilerince gündemin bile oradan takip edilmesine sebep oluyor. Son birkaç haftadır hem çeşitli basın kuruluşlarında hem de sosyal medyada hedef tahtasında bir dizi var ‘Kertenkele’. Diziye kızanlar var başta Diyanet olmak üzere Diyanet çalışanlarının bağlı bulunduğu Sendikalar, bazı sivil toplum kuruluşları ve muhtemelen hiç izlememiş olan izleyici kitlesi, anlayacağınız kızan kızana. Ben sürekli T.V. izleyebilen biri değilim ama bu kadar tepkiyi görünce diziyi izledim hala neden kızdıklarını anlamaya çalışıyorum dizinin orijinali İran yapımı bir film ve dizide başrol imam değil adam üçkâğıtçı ve adam sahte imam, dahası da var adam bu sahte kimlik sayesinde hidayete eriyor çevresine faydalı bir insana dönüşüyor buna neden tepki gösteriyoruz biri bana açıklasın… Yeşilçam’daki Din adamı figürüne senelerce sessiz kalmış olan, imamları üfürükçü hoca olarak gösterenlere, imamları para için her şeyi yapan insanlar olarak gösterenlere, imamları ucube gibi gösterenlere ses çıkarmayanlar, bir üçkâğıtçının sahte imamlıkla başladığı yeni bir hayat sayesinde hidayete ermesinin anlatıldığı diziye kızıyorlar, tövbe tövbe…
İlla kızacak bir şey arıyorsanız başka bir kanalda yayınlanan ve en çok izlenenler arasına giren sosyal medyada çok fazla gündem olan ‘Bu Tarz Benim’ adlı program var… Kılık kıyafet, konuşma, sosyal hayat ve ahlak (!) dersi veriyorlar millete. Nasıl kavga edilir? Nasıl hakaret edilir? Birbirini insanlar nasıl aşağılar? Gibi sorulara cevap bulabileceğiniz bir program… Diyanet ve diyanete bağlı kurum ve kuruluşlardan rica ediyorum ey sivil toplum kuruluşları sizlerden de rica ediyorum illa bir programa kızacaksanız kaldırılsın diye uğraşacaksanız televizyonda ‘Hiç Bizim Tarzımız Olmayan’ bir program var çoluğa çocuğa ‘Bu Tarz Benim’ diye izletiyorlar. Kızacaksak, tepki göstereceksek hedefi doğru belirleyelim.
…
Konya’mız Sivil Toplum Kuruluşları konusunda şanslı çeşitli alanlarda faaliyetler gösteren birçok Sivil Toplum Kuruluşumuz var bunların bazılarında bizde naçizane bazı görevler alıyoruz hepsinden Allah razı olsun. Yine Konya’mıza ait çok özel olduğunu düşündüğüm bir STK’mız var. ‘Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı’  kurulduğu günden buyana binlerce çiftin mutlu bir yuva kurmasında rol oynamış bir vakıf. Sadece Konya’da değil Türkiye’nin dört bir yanında ve hatta yurtdışında ihtiyaç sahibi gençlerin yuva kurmasına öncülük eden sürekli projeler üreten bir vakıf. 
Mehir Vakfı’nı bana göre özel kılan şeylerin başında ise vakfın kurucu başkanı Mustafa Özdemir geliyor. Mustafa Bey renkli kişiliği, girişkenliği, çalışkanlığı, sıcakkanlılığı ve vizyonuyla vakfın marka haline gelmesinin en büyük sebebi. Samimiyetine güvenerek Mustafa abime bir ricada bulacağım abi basında görüyoruz kulislerde adınız geçiyor siyaseti düşünüyor musunuz bilmiyorum ama bence Konya’mızda, Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde ihtiyaç sahibi gençlerin Mehir Vakfı’na, Mehir Vakfı’nın da size ihtiyacı var. 
…
Bundan 4 yıl önce Abdullah Ağralı Bey’le İsveç’e gittiğimizde Stockholm’de Meclis binasını bize Milletvekili Mehmet Kaplan gezdirmişti nezaketine, insanlığına, alçak gönüllülüğüne hayran kalmıştık. Mehmet Kaplan Salı günü İsveç Şehircilik ve İmar Bakanı olarak Kulu’ya geldi. Bakan olunca ne mi değişmiş? Hiçbir şey. Mehmet Kaplan hâla o alçak gönüllü nazik adam… Demek ki makamlar sadece bizim sınırlarımız içinde karaktere etki ediyor... Hayırlı Cumalar…