Bir Zamanlar Kıbrıs
TRT dizileri başarılarıyla konuşulmaya devam ediyor. Reyting listelerindeki başarıdan rahatsız olan ‘özel sektör nasıl devletle yarışsın’ yaygarası koparan televizyoncuların bilinçaltında başka hinlikler var.
Her gün önümüze LGBT içerikli diziler koyan, özellikle gençlikle ilgili algıları ve özendirmeleri ‘batı formatı’ ekseninde sunan, kültürel olarak bizi katleden yapımlardan bıktık.
Daha önce TRT’nin son dönem dizileriyle ilgili birkaç kelam etmiştim size.
O dönemde yaşananlar bütün gerçekliği ile dizide işleniyor. Bazen sinirleniyor bazen duygulanıyoruz. Tarihi gerçekleri Türk evlatlarının daha iyi bilmesi ve Kıbrıs halkının unutmaması adına bu tür yapımlar çok ama çok elzem.
Kıbrıs dizisi ülke için önemli evet lakin Konya için çok daha önemli…
Biliyorsunuz geçtiğimiz yılın sonunda 46 yıl sonra açılan Kapalı Maraş'ın çevre düzenlemesi ve alt yapı çalışmalarını Konya Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ'nin birlikte yapacağını açıklanmıştı.
Bununla ilgili Konya Büyükşehir ekipleri hızlı bir şekilde çalışmalara başlamış ve hızla mesafe almıştı.
Tarih itibariyle bilinir ki yüzyıllar önce Kıbrıs’a giden Türklerin birçoğu Konyalıdır. Hemşerimizdir.
Kim ne diyor bakmadan stratejik önemi bir yana kardeşlik ruhumuzla Kıbrıs’la birlikte olmalıyız. Bizdeki muhalefet gibi orada da ‘Türkiye’nin her dediğini yapamayız, Türkiye geleceğimiz olamaz’ diyen milletvekili düzeyinde bazı işbirlikçiler var. Maddi, manevi kültürel… Konya sadece Maraş ile kalmamalı, Konya’daki huzur iklimini Kıbrıs’ta da oluşturmak, Kıbrıslı kardeşlerimize el uzatmak bizler için görev kabul edilmeli…
CADDELERDE SIKI DENETİM
Dün ikindin araçla bir denetim alanındaydım. Yoğun bir güzergâh olduğu için araçlar yığılmış. Kornaların sesi yükselmiş. Güvenlik görevlileri hakkıyla işlerini yapmaya devam ediyorlar. Kimi kızıyor, kimi aradan sıyrılmaya çalışıyor.
Evdekiler ‘ne bu kalabalık hani tam kapanma vardı’ diye kızıyor, sokaktakiler polisin denetim yapmasından rahatsız.
17 günlük denetim öncesi yazımda sizlere ‘sıkı denetim’ olacağını belirtmiştim. Bazıları inanmamıştı.
Kısıtlamalar başladığı günden beri belki ilk defa basın kartımın yanında kimliğimi de görmek isteyen nazik bir polis memuru ile karşılaştım ve teşekkür ettim.
Hiç kimseyi tam olarak memnun etmek mümkün değil. İllaki herkes eleştirecek bir şey bulur. Eleştiri yol gösterme maksatlı mı yoksa bağcıyı dövmek için mi yapılıyor ona bakmak lazım.
Kendilerini muhalif olarak tanımlayan medya ‘Erdoğan gitsin de ne olacaksa olsun’ mantığıyla doğruyu da yanlışı da hunharca birbirine katmaya devam ediyor. Böyle giderse toplumu bu derece ayrıştırmanın cezasını maalesef tüm ülke ödeyecek benden söylemesi…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.