Beyler boru değil. Bu memlekette etkisi onlarca yıl sürecek bir darbe girişimi engellendi. Kim neyin derdinde Allah aşkına?

Bütün izlerin birbirine karıştığı bir süreç yaşıyoruz.

Güvendiğimiz ardından gittiğimiz tek bir isim var o da Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan.

İnsanlarda bir panik hali almış başını gidiyor.

Şimdi debeleme değil vakur olma vakti. Bizim Kurtuluş Savaşı’ndaki simgelerimiz gibi değerlerimiz var 15 Temmuz gecesinden geriye. Niğdeli Ömer Astsubayı kim unutabilir bu saatten sonra?

O şerefsiz generali alnının çatından vurmasını özümsemeyen bu davanın bir bekçisi olabilir mi?

Kimse telaşa düşmesin. Devlet dimdik ayakta ve OHAL ile birlikte çok daha hızlı işleyen bir mekanizma ile bu FETÖ artıkları bir bir temizlenecek.

Onların kamufle olmaktaki marifetlerini hepimiz biliyoruz. Lakin hesap edemedikleri şey Rabbimin yardımının doğru yolda olan kullarla birlikte olması.

Aksi olsaydı bugün o darbenin şiddetiyle ya ölmüştük ya da bir zindan gerisinde aç susuz bekliyorduk.

O yaptı, bu yaptı, şu yaptı. Bunlar elbette sorgulanıp ilerde ortaya çıkacak. Bunlarla bilgi kirliliğine neden olmanın veya halkın zihninde muğlâk durumlar oluşturmanın hiçbir anlamı yok.

Gün, olanca güçle meydanlarda olma ve vatan bekçiliğine devam etme günüdür!

Soruyor dostlar, tehlike tamamen geçmedi mi? Bu durum daha ne kadar devam edecek?

Efendiler! Şaka yapılmıyor, bazı vatan millet düşmanı kansızların ifade ettiği gibi tiyatro oynanmıyor! Bu yaşananların hiçbiri film falan değil, Kurtlar Vadisi değil.

Başarıya ulaşsalardı yıllardır verilen emeğin bir gecede yerle yeksan olduğu günler görecektik.

Bir düşünün neden askeri anlamda teknolojik anlamda bu kadar gelişmemize engel olmadılar? Neden dünyada birkaç güçte olan taktik İHA’ları dahi yaparken bize izin verdiler. Uçaklar tanklar yazılımlar…

Hepsinin kendilerine kalacaklarının düşünüyorlardı. Onlar çalışsın çabalasın yapsın bir gece bizim elimize geçecek diyorlardı.

Allah oyunlarını bozdu.

Korkma diyor ya! Korkma… Endişe edecek hiçbir şey yok. Sen Sanayici abim, esnafım, memurum, evet sen! Yeri geldi kıramadığın bir dostun çıktı karşına, en saf duygularla burs da verdin, hayır da verdin, o lanet gazetelerine abone de oldun.

Bunlardan ürkme! Zira sen 17-25’i idrak ettikten sonra bu vatan millet düşmanlarıyla ilişkini kestiysen öncesi için asla korkma!

Zira Reis dahi kandırıldık diyor! Bunca istihbarata orduya polise rağmen! Onların seni kandırmaları o kadar kolay ki!

Gün ne pahasına olursa olsun meydanlarda olma ve kalma günü. Neden mi?

Biz orada olmazsak şuan bu vesileyle kamu ile ilişkisi kesilen ve sayıları 100 bini geçecek güruhtakiler, yakınları, işbirlikçileri ve provakatörler meydanlara inecek. Sayıları milyonu geçecek meydanlarda! Onlar bizler gibi vatan millet sevdalısı değil! Binlerce polis göreve gelmek zorunda kalacak. Yakacaklar yıkacaklar. Kamu malına zarar verecekler.

Bir düşünün 40 yaşına gelmiş bir paralel artığı, maaşı kesilmiş, yapacak hiçbir şeyi yok, ağabeyleri onu satmış! Ne yapacak? Çıkacak meydanlara saldıracak! İşte OHAL bu yüzden var!

Biz olmazsak o çapulcular meydanlarda olacak bu yüzden asla nöbeti sekteye uğratmak yok!

Asla vazgeçmeyecekler. Darbenin dış bağlantılarına meydanlar vasıtasıyla verilen mesajı kesersek ya da azaltırsak işte o zaman vay halimize!

Allah bu dava uğrunda dua eden gözyaşı döken meydanlarda olanlardan razı olsun.