Uğur Özteke

Uğur Özteke

BU GÜZEL GÜNDE KİMSE KİMSEYİ ÜZMESİN DİYORUZ…

BU GÜZEL GÜNDE KİMSE KİMSEYİ ÜZMESİN DİYORUZ…

Bugün malum 15 Temmuz; çoluk çocuk yani öyle yakın tarih filan değil hala o gecenin dehşeti içimizde o yüzden bugün kimseyi üzmeyeceğiz, kimseyi kırmayacağız günümüze şükredeceğiz ve her okurumuzun her dostumuzun görüşlerine de yer vererek o görüşlere katılmasak da saygı duyacağız.

Dün pazardı. Pek çok okurumuz için tatil idi. Gerçi bugün de sizler için tatil ama biz tam gün mesaideyiz. Çok şükür. Ama dün bu tatil yapan okurlarımızdan sanayici iş adamı Ali Arıkoğlu abimiz ilk arayan okurlardan idi ve Ali abinin fırçası ile güne başladık. Ali abi yazılarımızın uzunluğundan şikayetçi idi ve “Yahu zaten gazete okumam. Haberleri de sevmiyorum, zevk almıyorum. Seni okuyorum okumak da istiyorum ama çok uzun yazıyorsun kardeşim. Bak böyle uzun uzun yazarsan seni de okumam artık” diyordu.

Vallahi Ali Abimize de söyledim bu memlekette o kadar çok yazılacak konu var ki ben ne yapayım? 

BİZİM İÇİN ÖNCE SAMİMİYET

Okurlarımızdan Erdal Özel Bey yaşadığı bize aktardığı ve ardından da gündeme getirdiğimiz konuya samimiyetle şöyle açıklama getiriyordu.  

“Uğur Bey merhaba;

Öncelikle sizi bu hassas konunun içine çektiğim için kusura bakmayın. Yaklaşık 3 yıldır Konya’da yaşıyorum ve buraya taşınmadan önce bazı konularda uyarılmıştım ama aklım pek almamıştı. Okuduğunu anlamayan, söylenen her şeyde kendisine ya da değerlerine (sanki sadece onun değeriymiş gibi) saldırıldığını düşünüp savunma mekanizmalarını geliştiren bir toplumun içinde yaşadığımı bu olayla gördüm.

2 yıldır gayet açık bir şekilde ezanla gelen rahatsız edici sesle sorunum olduğunu söyledim. Ezan bizim dini değerimizdir ve ben çok şükür Müslüman bir baba olarak çocuğumu da Müslüman olarak yetiştiriyorum.

Sizi ziyaret eden 2 arkadaşın doğru söylediği bir konu var öncelikle bunu söyleyeyim.

Ben teşekkür ettim kendisine çünkü bahsettiğim gibi CİMER şikâyetlerimden sonra ses normal seviyeye çekilmişti. Ancak hatalı oldukları bir konu var. Yönetmelik dış hoparlör ile ilgili;

Camilerden uzak!!!

Yerleşim yerlerinde o bölgede yapılacak referandum ile harici hoparlör çekilebilir diyor. Benim evimin çevresinde 10 tane cami var. Yani 100 imzalı talebin hukuki bir geçerliliği yok. Bu imam ve müezzin ile ilgili de şikayet de bulundum çünkü ezan okumak ve namaz kıldırmak gibi asli görevlerini yapmıyorlar. Önüne gelen ezan okuyor. Ne ses var ne makam var. Ben mağduriyetimi dile getirdim sağ olun sizde paylaştınız.

Ben insanların kendilerini bizim yerimize koymasını beklerdim. Benim çocuğum ezandan korkmuyor o hoparlörden gelen kötü sesten korkuyor.

Size açıklama yapma gereği duyduğum için bu yazıyı yazdım.”

………………………

Estağfurullah Erdal Bey yanlış anlaşılmalar olabilir. Biz sizlerin de diğer samimi okurlarımızın da hep samimiyetlerine güvendik ve inandık. Sağ olun var olun.

KADINLAR PAZARINDA YANLIŞ

ALGI OPERASYONUNA GEREK YOK

Siz değerli okurlarımız sayesinde, sosyal medyada biz de Kadınlar Pazarında kendi bahçesinde ürettiklerini satmaya çalışan üç beş kuruş ekmek parası için garip insanlarımızla ilgili pek çok haberi izledik.

Ama bakın hafta sonunda Büyükşehir’den yetkili bir dostumuz bizi dolayısıyla kamuoyunu şöyle aydınlatıyor ve merkezinden kaynağından şu bilgiyi veriyordu;

 “Sayın Özteke

Belediye olarak yerli üretimi ve üreticiyi destekliyoruz. Yerliciler için Buğday Pazarı civarında yer gösteriyor ve güvenli satış noktası oluşturduk. Yerli ürün satması şartı ile belirtilen alan hemşerilerimize tahsis edilmiştir.

Kadınlar Pazarı ve Bedesten Çarşısı civarında gelişigüzel yerlerde yapılan satışlar hem araç ve yaya trafiğini hem de o bölgede benzer iş yapan esnafı olumsuz etkilemektedir. Esnafı ve yerli satıcıyı aynı adalet ile korumak amacındayız.

Hangi işi yaparsanız yapın tezgâhınızın, dükkânınızın önünde başka bir ticari döngünün oluşması sizi de rahatsız eder. Yoldan geçemediğiniz zaman da aynı şikâyette bulunursunuz. Bizler şehrin rahatı  ve huzuru için bu kararları alıyoruz.

Basında ve sosyal medya da zabıtamızın yerlicilere karşı bir duruş sergiliyor gibi gösterilmesi yanlıştır. Hemşerilerimizi bir kez daha yerli ürün kullanmaya davet ediyoruz”.

………………

Biz de bizleri bilgilendirdikleri için duyarlı Büyükşehir yöneticilerine teşekküre deriz.

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ NE BEKLİYOR?

Bakın bir genç üniversiteli ne yazmış?

“Köşe yazınız ve öğrenciler hakkında

Emre Kaan Özcan

Merhabalar Uğur Bey.

Ben Selçuk Üniversitesi öğrencisi Emre Kaan Özcan, 20 yaşındayım. Köşe yazılarınızı her gün severek okuyorum. Konya’nın en önemli yerel gazetelerinden birinde yaptığınız bu işi bir iletişim öğrencisi olarak takip ediyorum.

Bugünkü yazınızda yapılacak Millet Bahçelerinden birine 10 bin kişilik camii yapılacağını yazmışsınız. Zaten Konya merkezde ihtiyacı karşılayan fazlasıyla camii olduğunu düşünüyorum. İçinde cemaat olmayan camiinin anlamsız kalacağını da ifade etmek istiyorum. Sizin de köşenizde bunu belirtmenizi beklerdim.

Bir üniversite öğrencisi olarak sizden bir de isteğim var.

Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar hepimizin malumu. Bunlar elbette bizlere de yansıyor. En son dolmuş fiyatlarına gelen zam öğrencilerin iyice belini büktü. En son da il meclisinde su ve ulaşıma indirim talebinin de gazetenizden öğrendiğim bir ay sonra görüşülmek üzere ertelendiği. Ülkemizin en büyük şehri İstanbul’da bile öğrenci ücreti 1.25 TL iken Konya’daki 1.55 TL açıkçası fazla geliyor. Güzel işler yapan Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öğrenciler üzerinden kâr elde etmek yerine “Gönül Belediyeciliğinin gereklerinden birini yerine getirip öğrencilerin ücretini daha makul bir seviyeye getirmelerini köşenizden belirtmenizi istiyorum.

Elbette ki belediye kâr sağlamak zorunda bir yerlerden fakat sosyal devlet anlayışı gereği öğrencilere yapılacak bu kolaylık elbet geri dönüş sağlayacaktır diye umuyorum.

Köşenizi severek takip ediyorum. Kolay gelsin dileklerimle saygılarımı sunuyorum.

……………

Teşekkürler Emre Bey.

İSMİNİN YAZILMASINI İSTEMEYEN

AK PARTİLİ, ATATÜRKÇÜ, KONYASPORLU

OKURUMUZ…

İsminin yazılmasını istemeyen iyi niyetinden samimiyetinden temizliğinden hiç şüphe duymadığımız gencecik pırıl pırıl bir okurumuz bakın düşüncelerini bizlerle sizlerle nasıl paylaşıyordu;

“İyi günler Uğur Bey.

Konya’daki yıkılan ATATÜRK Stadyumunun olduğu bölgeye millet bahçesi mi yoksa dev bir cami mi yapılacağı hakkında ortalıkta gezinen lafları dikkatlice takip etmekteyim. Öncelikle kendimi tanıtayım. Konya’nın yerlisiyim ama şehir dışında yaşıyorum. Mütedeyyin bir aileden geliyorum. Ak Partiliyim, Atatürkçüyüm, Konyasporluyum.

Müslüman Konya’mızın çok şükür ki her köşesinde camii ve mescidimiz bol miktarda var. Millet bahçesine tamamen karşıyım. Sizin yazınızdan öğrendiğime göre yaklaşık 150 milyon dolar maliyeti olacak camiye neden ihtiyaç olsun ki?

Sembol diyeceksiniz sanırım. Konya’da sembol mü yok Hz Mevlana, Şemsi Tebrizi, Hacı Veyiszade daha çok örnek verebilirim.

150 milyon dolar demek 855.000.000 TL demektir.

Eski parayla yaklaşık 430 fabrika yapılır bu paraya Konya’da. Ve her birinde en az 40 kişi istihdam edilir. En az 17 bin kişiye istihdam sağlanır. (Mesleğim gereği bu işi biliyorum ve bu rakamları uydurmuyorum)

Ülkenin Ekonomik sıkıntılar yaşadığı bu dönemlerde siz değerli gazeteci abilerimizin olaylara daha güzel bakmasını diliyor.

Saygı ve sevgilerimi sunuyorum. …………………….. (ismimin paylaşılmaması dileğiyle)

……………

Bugünü burada noktalayalım ve Allah izin verirse yarın biraz da siyasi konulara değinelim inşallah

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı. Ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yasak olmasına rağmen hala düğünlerde derneklerde havai fişek ve silah atma işine bir son verebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR