Buruk Sevinç
Temsilcimiz Konyaspor en yakın takipçisi Başakşehir önünde tarihi bir maça çıkmanın heyecanını yaşıyordu. Bu maçtan alınacak bir puanla Konyaspor tarihinde elde ettiği en yüksek puana ulaşacak, 3 puan gelmesi durumunda ise en yakın takipçisi Başakşehir ile aradaki puan farkı 9 olacak ve ligde kalan 8 haftada 3 maçlık bir krediye sahip olacaktı. Bir anlamda rakiplerinin havlu atma maçı olabilirdi. Başakşehir tarafında ise sezon başında koyulan üçüncülük hedefine ulaşmak için 3 puan için sahadaydı. Lig üçüncüsü ve dördüncüsünün kritik maçına yayıncı kuruluş tarafından verilen saat ise şaka gibiydi, buna rağmen yaklaşık 18.000 futbol sever tribündeki yerini almıştı.
Konyaspor cephesinde Holmen’in yokluğu ve Douglas’ın bu hafta antrenmana çıkamayışından dolayı on birde olamaması en büyük eksik görünürken, Rangelov’un ise yedek kalması beni oldukça şaşırttı. Başakşehir ’de ise kart cezalısı Doka en büyük eksik olarak göze çarptı.
Maça Konyaspor baskılı başladı ve meyvesini 5.dakikada Volkan ile aldı. İlk yarıda en çok dikkatimi Başakşehir ’in topa daha çok sahip olmasına karşın Mehmet Battal’a oynadığını uzun toplarla Konyaspor savunmasında eridiğini, Konyaspor’un ise topla az oynamasına karşın etkili pozisyonlar bulduğunu ve bu pozisyonları cömertçe harcadığı çekti. İkinci yarı ise hocalar arasında taktik savaşı olduğunu söyleyebilirim 1 puanı son dakika golü ile Abdullah Avcı aldığından onun taktikleri bir tık önde görünse de oyuncularımızın Başakşehir ’den kaptığı topları cömertçe değerlendirememesi beraberliğin mimarı oldu. Abdullah Hoca da tıpkı Aykut Hoca gibi tesadüfler yerine takım oyunu ve sistemi olan bir teknik adam bu yüzden satranç tadında karşılıklı hamleler izledik. Genel olarak oyunun büyük bir bölümü orta alana sıkıştı. Takımlar bireysel hataları kovaladılar.
Dakikalar 60 olduğunda Başakşehir çift forvete dönerken Abdullah Avcı oyuna Cikalleshi’yi aldı, Bu hamle karşısında Aykut Kocaman ise ön bölgede topu saklayan servis eden Rangelov’u oyuna alırken, Traore kenara geldi, Başakşehir baskısı devam ederken Konyaspor halen rahat çıkabiliyor, etkili pozisyonlar bulabiliyordu. Son on dakika maç 2-0 da olabilirdi beraberlikte gelebilirdi hatta Başakşehir galip de gelebilirdi. Baskı olmasına karşı bir türlü net pozisyon bulamayan Başakşehir kontralardan eli boş dönen Konyaspor. Özellikle oyunun son bölümünde kendi sahamıza hapsolduk bunun en büyük nedeni Samuel Holmen’in eksikliği diyebilirim.
80. dakikada artık Abdullah Avcı tamam ya da devam dedi. Semih Şentürk ile birlikte hücum oyuncuları üçledi. Bu hamlenin karşılığı olarak Aykut Kocaman ise tek forvete dönerek Selim’i de stopere alarak defansı beşli yaptı. Fakat tüm hamlelere karşı, son dakika da gelen gol ile üzülsek de maça genel manada baktığımızda ben kendi adıma çok keyif aldım.
Sonuç olarak; son dakika golüne rağmen puan aldığımız için 1 puan hanemize yazıldı bu puanda rekora yetse de bir buruk sevindik. Her zaman planlar tutmayabilir iyi gün ya da kötü performans olan günler olabilir, skora bakmadan sevebiliyorsak takımımızı büyük takım olma yolunda güçlü adımlarla ilerliyoruz demektir. Bu maçtan ben derim önemli bir puan aldık sen dersin olur mu 2 puan kaybettik. En azından maçı kaybetmedik kazansak lig bitmişti, kaybetsek biz bitmiştik belki de kaybetmemeyi bilmek bu maça çift taraflı baktığınızda önemini zirveye çıkaracaktır. Başakşehir’i böyle yakalamışken bol gol atmamız lazımdı diyebilirsiniz ona da katılırım. İşte futbolu tam da bu yüzden seviyoruz
Maçın Sözü; İlk beş dakika ile son beş dakika birer gol izledik, fakat bütün macera arada kalan gol olmayan yerde döndü, güzel maç oldu iki takımı da tebrik etmek gerek.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.