Dağılın, Mekânın Sahibi Geldi!
AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, geçtiğimiz akşam KONTV’de yaklaşık 2,5 saat şehirdeki her kesimden gazetecinin sorularını yanıtladı. Gazeteciler büyük bir açık yüreklilikle aklına gelen her şeyi zaman ölçüsünde sordular. O da virgül ya da nokta atlamadan cevapladı.
Birkaç mahfil şehirde gereksiz bir kutuplaştırma sürecine girdi. Seçim dönemlerinde bile nadir rastlanan bir karşıtlık söz konusu. Bu durum Konya için doğru değil. Bunları söylediğimiz ya da savunduğumuz vakit, ne yazık ki suçlu ilan etmeye hazır bir kitle karşımıza çıkıyor.
Sayın Angı, belki de bu tezviratları önleme adına program konuğu oldu. Şehirle ilgili, ekonomi, salgın, teşkilatlar, kongreler, Cumhur İttifakı, erken seçim… Her konuda önemli yanıtlar verdi.
‘Mekânın sahibi burada’ özgüveniyle ‘körlerin sağırların birbirini ağırladığı’ oluşumları, cevaplarıyla adeta tarumar etti. Sıkıntının temelinin Millet İttifakı’nda olduğunu belirtti. Bu ittifakta açık ve gizli ortakların sorunlarını belirtip, HDP üzerinden yürüyen sancılı bir süreç olduğunu söyledi.
En temel cümle ise, benim de sık sık köşemde vurguladığım; iktidara muhalefet ile ülkeye muhalefeti bazı akl-ı evvellerin karıştırıyor olmasıydı.
MHP ile farklı düşünmelerini, ayrı tüzel kimlik olmanın gereği olarak belirtti.
HDP’nin Millet İttifakı’nda alenileşme isteğinin gün yüzüne çıktığını ifade etti. ‘Özellikle büyük belediyelerin alınmasında kilit rol oynayan HDP’nin, şu anda Millet İttifakı tarafından yok sayılması asıl sorunları’ dedi.
Angı, “Erbakan Hoca’yı haklı çıkarıyorlar bir gün hepiniz bizden olacaksınız, derdi rahmetli; sol ekol adaylar ortadan kalktı, bütün bir gayretle sağ çizgiden insanları listelerine koyma derdindeler. Bütün partiler milliyetçi, muhafazakâr dine saygılı adaylar buluyorlar. İBB başkanı sol çizgiden biri mi? Ya Ankara? Ülkücü kökenden bir arkadaş!” dedi.
Özellikle İBB’nin Şeb-i Arûs etkinliğine sert tepki verdi. Şeb-i Arûs’un Konya’nın tescilli markası olduğunu yineledi.
Ekonomiyle ilgili ‘AK Parti’nin sokaktan haberi yok mu?’ sorusuna; “2013’te IMF ile defteri kapattığımız günden beri bu tür söylemler ve saldırılar devam etti. Sokaktan haberi olmayan bunca desteği sağlar mı? Bugün ekonomiyi şahlandırırız diyenler IMF’cidir. Bahsettikleri fonlar bunlar. Sayın Babacan’ın ne kadar IMF’ci olduğunu bilirim” dedi. Üstüne basa basa birebir Ali Babacan ile bakanlığı döneminde yaşadığı örnekleri anlattı.
Türkiye sıcak para ile mi büyümeli yatırımla mı büyümeli diye sordu?
Asgari ücret için gönlünden geçen rakamın 3,000 TL olduğunu belirtti.
İstanbul sözleşmesi ile ilgili bir soruyu ‘sözleşmeyi tasvip etmediğini ve talihsiz bulduğunu’ söyleyerek cevapladı.
Özellikle yeni kurulan partilerle ilgili “Düne kadar AK Parti içinde yürümemiş gibi konuştuklarını iyi işleri kendilerine yazdıklarını; bir başkasına sorulduğunda ise bazı sıkıntıların asıl onların döneminde olduğunu söylediğini” belirtti.
AK Parti’nin elbette bir gün iktidardan gideceğini o zaman değerinin çok daha iyi anlaşılacağını söyledi.
Millet ne derse o olur, dedi.
Şimdi tüm bunların üstüne birkaç kelam edip pasajı bitirelim.
Muhatap alınmak için öncelikle karşınızdakine saygılı olmak zorundasınız. Büyük bir iyi niyetle karşınıza gelmiş insanlara ‘tuzak’ kurarsanız cımbızla cümlelerini çekip onu Türkiye karşıtı medyaya yem ederseniz kusura bakmayın bu saatten sonra hiç kimse sizi muhatap almaz. Zaten iktidara ya da ülkenin değerlerine sövdüğünüz vakit Türkiye karşıtı medya hazırda sizi alkışlamak için bekliyor… Bu işin en kolay gündem olma tarafı.
Gazeteci her şeyden önce muhatabına güven veren ve saygı duyan kişidir. Aynı yörüngede çırpınıp durarak bir yere gelememenin verdiği asosyalliği, güya sosyal medyada meşrulaştıran tipleme değildir! Nokta.
İTTİFAK HOLDİNG’İN BASIN ÇIKARMASI
Şehirde ‘Adeseler kapanıyor’ haberleri üzerine, İttifak Holding yöneticileri atağa kalkarak gazeteleri ziyaret edip birinci ağızdan bilgilendirme yoluna gittiler.
Basına açıklama yapılmadığında geçtiğimiz günlerde nasıl yanlış haberlerin çıktığını hepimiz gördük. Malum ki İttifak Holding Borsa’da işlem gören bir şirket ve SPK kurallarına göre hisseleri manipüle edici bilgi akışına girmek suç. Bu bağlamda her şeyin şeffaf olması ve KAP’a bildirim yoluyla açıklanması gerekiyor.
Bu bağlamda İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bora Kumru, Yönetim Kurulu Üyesi Necmi Özdemir ve eski dostumuz Kurumsal İletişim Direktörü Salih Yılmaz ile kafamıza takılan her şeyi sorduğumuz bir muhabbet gerçekleştirdik.
Artık gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki ciddi anlamda işsiz kalacak bir kesim söz konusu değil. Akılcı bir büyüme için mantık çerçevesinde ağırlıkları atma söz konusu… Şimdilik bu cümleler ile yetinelim, Önümüzdeki günlerde şirket gerekli açıklamaları yapacaktır. İttifak bu şehir için önemli bir değer. Sonunun PAKPEN gibi olmasına kim razı olabilir?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.